bugün

bunun turnuvası bile var.dolapdere bilgi üniversitesinin yanındaki yokuşta, dolapdereli roman çocukların yaptığı figürler göz dolduruyor.hemde selpak ve su dolu poşetlerle...ülkenin yetenekleri harcanıyor.
sağlıklı büyüdüğünü iddaa eden her türk gencinin gerçekleştirdiği çocukluk ritüelidir.

o adrenaline eş değer miktar sadece bungee jumping esnasında salgılanır.

yokuş aşağı ekşınların vazgeçilmezidir.

+ olum duramıyom lan !
- ayak frenine asıl corç, ayak frenine !
arka freni diğer veletlerin haylazlığına kurban gitmiş olan bisikletinizin tamir edilinceye kadar idare edilme sürecinde yapılan bol adrenalinli eylem,
bunu yapmak yerine sol elle ön frene asılmak çok daha kötü sonuçlara yol açabiliyor.
lütfen denemeyiniz özellikle yokuş aşağı giderken.
çocukluğun getirdiği bir sorumluluktur. iyi bir sürücü her zaman kontrolü kaybetmez bu yüzden ayak freni kullanılası bir çözümdür. fakat maaliyeti yüksektir, güvenlik açısından risklidir. adrenalin bakımından çocukken bolca yapılması tavsiye edilir.
bizden başka hangi milletin çocuklarının kullandığını merak ettiğim yöntem.
kendi çapında bir orgazm sayılır.
o benim cocuklugum.
babanızın bin bir emek aldığı ayakkabıların hemencecik eskimesine ve sonuç olarak sokaklarda su alan ayakkabılarla bir ya da iki ay geçirmenize yol açan olaydır.
bu hamle ön tekere yapıldığı durumda ayak tekerle maşa arasında sıkışıp, tekeri kitler. sonrasında atılan taklalar defalarca tecrübe edilmiştir.
arka tekerin dönmüyor dediğinizde şaşırıp tekere bakan tipleride vardır.
yokuş aşağı taban yakan hareket.
çocukluğun en büyük fantezilerinden biridir.
bisikleti olmayanların yapamayacağı davranıştır.
büyük ada yokuşundan iner iken yapıldığında zevkten orgazm olma ihtimalinizin bulunduğu harekettir.
Bunu yapmayan Türk evladı, çocukluğunu yaşamamıştır. Arka lastiğe pet şişe sıkıştırmak da çocukluğumuzun unutulmazları arasında yer alır.
Çocukken bisiklette frenden çok ayakkabımı kullanmışımdır.
Neden olduğunu bilmiyorum ama artistlik ve heyecan olabilir.
küçüklük zamanlarında yaptığımızdır.
hep yapmaktan korkup, ayaklarımı yere koyarak durmaya çalışmama neden olmuştur. *
psikopatlık örneğidir. sol ayakkabı cillop gibi dururken sağ ayakkabının ırzına geçilmiştir.
freni tamir ettirmek yerine, babadan gizli alınan bir sürü ayakkabı.
ayrı bir havası vardı onun, levelinin yüksekliği konuşurdu mahallede, hey yavrum hey.
ilk zamanlar ayak parmakları hasar görebilir ama işin ustası olunca, sağ ayakla fren yapıp, sol ayak yere konur, daire çizilip durardık, sanki drift atıyorum anasını satayım ne hava ne hava.
eski çocukların vazgeçilmez fren taktiğidir. öyle ki sünnet ayakkabılarımı bisiklet lastiğine sürterek eritmiştim.
aklıma geldiğinde duygulandıran fren çeşididir. ayağa kalkılır, sağ ayak yukarıdan aşağıya doğru arka tekerlek freninin önüne doğru birden bastırılarak tekerin kitlenmesi sağlanırdı.
bunu akıl edemeyen denyolar duvara çarparak dururlar.
işi biraz ilerlettikten sonra bisikleti kavisli bir hareketle durdurarak adımın baş harfi olan c'yi lastik iziyle asfalta yazarak durduğum eylem.

Zorro junior'duk zamanında.