bugün

zamanında mevlana'nın yaşadığı topraklar'da sabır ile ilgili kelam etme ihtiyacı hissetmiş insan**
5 nisan 2010 sivasspor galatasaray maçı nda bir türlü beklenileni vermeyen 3 yabancıya kulübeyi gösterip neşteri vurmuş teknik adamdır. gece alemleri ayyuka çıkmış etkisiz jo ve lensine kabahat bularak yediği golü açıklamaya çalışan hiçbir maça damgasını vurmadığı halde puan kaybının sorumlusu olduğu maçların çok sayıda olduğu leo franco umarız bu tepkiden sonra biraz düşünüp galatasaray ruhuna yakışır oyunla ilk 11e geri dönerler. frank rijkaard'ın yaptığı doğrudur demiyorum elbette bu orta sahada emre çolak'ı izlemek isterdi her galatasaraylı ama olsun olayların içinde olup tepki vermek bile şimdilik yeterli en azından takıma sahip çıktığını bildiğimiz bir hocamız var artık.

not: leo sen hariç. sen geldiğin yağmurla git mümkünse.
en sonunda kavgada ayırdı sahaya dalıp. git hocam buralardan. buralar sana göre değil...
2009-2010 sezonunda galatasaray ile aldığı sonuçlar ne olursa olsun bir sonraki sezonda mutlaka takımın başında kalması gereken hollandalı teknik adamdır. elbette galatasaray'da ve hatta türkiye'de bazı şeylerin olumlu yönde değişmesini sağlayacak kişidir.
bu sezon en gayri ciddi hocadır.
kalışının zaman kaybından öteye geçeceğini sanmıyorum. ona kalırsa bu takıma daha bir sürü adam almak gerekir. tamam sabriler, şunlar bunlarla -şimdi isim verip rencide etmek istemiyorum onları- "o" takım yaratılamaz ama bu adamlar türkiye ligini kaldıracak kapasitede. gel gör ki amatör kümeden gelmedi bu topçular. gitsin. haftasonu lise'de toplanıp konuşacağız zaten adnan'la. bi de şu var; şu sistemciler, total futbolcular var ya, aceto balsamicocular... sırf hollandalı diye, fi tarihinde bu bokun yıldızı oldu diye bu adama tapınmayın. akıllı olun, terbiyeli olun. aa cevat hoca arıyor, bi sn.
acayip bir şekilde kuzenime benziyen teknik adam.
önümüzdeki sezon da devam ettiği takdirde gs'yi alt lige düşürecek olan burgulu makarna.
ya hu atletico madrid'e elen, antalyaspor'a elen, lige havlu at. skibbe daha iyiydi lan. ama yok ya bu adam hollandalı. belki 5 yıl belki 10 yıl sonra uçurur bizi, yeni stadımız da var. ohh mis!
sivas'ın yardımcı hocasının boğazında bir iz bırakacak şekilde müdahalede bulunup terbiyesizlikte zirve yapmış kişi. ama münferitti, cezalık bir şey yok tabiki. futbolculuğunda da lama derlerdi bu erkeğe, efendiliğinden zerre kaybetmemiş, seyrettik. yürüyedursun. *
güzel galatasaray kadrosundan, kendisi gibi sonuçlar alan adam. *
Galatasaray'ın kıvırcık, karizmatik teknik direktörü.
adnan polat tarafından açıklanmıştır ki "hocamızı seviyoruz, ne olursa olsun seneye takımın başındadır"

şimdi birileri çıkıp demişlerdi ki "geovani iyi olsaydı barça bırakır mıydı" böyle bir düşünce sisteminin olduğu yerde, bu adamı eleştirenlere yine bu yollu cevap verelim.
peki rijkaard iyi olmasaydı, önceki sezon bi takımı küme düşürmüş olmasına rağmen, barça alır mıydı? üstelik de ilk yıl barçada başarı gösteremedi. barça yine aptallık yaptı, böyle bir şeyden anlamayan(!) adamı takımın başında tuttu. Ardından sistemi oturtup aldığı 2 la liga şampiyonluğu ve şampiyonlar ligi şampiyonluğu ise başarı değil. onu ben de otursam orda, ben de alırdım.evet.

her ne kadar bu adam bizim ligimize fazla olsa da, kalmalı diyoruz, galatasaray kendisini ısrarla tutmalı, ve kendi kararlarını verme konusunda özgürlük tanımalıdır. belki bir şampiyonlar ligi şampiyonu çıkartamaz. ama arka arkaya 3 sene şampiyonluk neden olmasın * seviyorum bu adamı evet

ed: sen eksileyince rijkaard kötü adam oldu. ben de ikna oldum..
hıncal'dan evvel ben söylemiştim.
(bkz: rijkaard adam değil)
Kendisini eleştirenlerin bugünkü sivas maçında Rijkaard'a tacizde bulunan arkadaki gerizekalılardan(bıyıklı)bir farkı yok.
Rikaard değil takımın IQ testi tartışılmalı.
maçta gördüğüm kadarıyla az babayiğit değil kendileri.

barış ın o gereksiz hareketinden sonra karışan ortalığın arasında kendini bulan frank, ortamdan uzaklaşmadı, oralı olmamazlık yapmadı, girdi olayın içine.

ne mi yaptı?

atkısını falan gevşetti. 'hoop birader bi problem mi var' havasındaydı ki bu konularda boş olmadığını ispatladı.

(bkz: tespit sıçmak) *
türkiye de olması ve galatasaray yedek kulübesinde bulanması, galatasarayla üzülüp sevinmesi bile çok önemli olan bir adam. embesil denyolar gönderecek tabi, göndersinler bakak. ciddi ciddi entri girdim dikkatinizi çekerim bak.
sivasspor maçıyla beraber süper lig'le uzaktan alakası olmadığını dosta düşmana kanıtlayan kişidir. ben inanmıyorum artık bu adamın maçlardan önce rakip hakkında çalıştığına falan. sorsan sivasspor'un ligde kaçıncı olduğunu bile bilmiyordur eminim.

ligin sondan üçüncü takımına karşı 4 tane ön liberoyla çıkıp 8 kişiyle ceza sahasına kapanıyorsa, yani sivasspor'dan bile bu kadar korktuysa, gelecek sene kalmasın takımda.

takımda adam yok şu bu denmesin, bu takımdayken iki tane transfer dönemi geçirdi bu adam. mustafa sarp'la barış özbek'le, hakan balta'yla mutlu olan; volkan yaman'ı, nonda'yı, alparslan erdem'i, serkan çalık'ı gönderen kendisi yani.

sakatlandım çıkar diyen barış özbek'i gökhan zan'ı oyuna alabilmek için zorla oyunda tutan adamdan ne köy olur ne kasaba. sivas bastırıyor, koskoca galataasaray'ın kaleyi bulan tek şutu var o da gol zaten, son 40 dakikadır 3 pas üst üste yapamamış, alan dikiyor, ama beyimiz hala gökhan zan'ı alıp defansı beşlemek derdinde.

galatasaray takımı teknik direktörsüz bir sezon geçirse, ligi en kötü 5. bitirir. teknik direktörsüz diyorum bak. biz de seviyoruz, savunuyoruz hala. adı rijkaard ya, o bize yetir.
iyi teknik direktör..mehmet topal önündeki adama pas atamıyor kardeşim adam ne yapsın.oturduğunuz yerden rijkaardı eleştirmek kolay ama rijkaard olmak kolay değil.insan olun yeter gerçi...
(bkz: hıncal akıllı olsun akıllı)
frank rijkaard futbolu bilmiyor söylemleriyle karşı karşıya kalan sürinam asıllı kıvırcık.

ulan rijkaard'ın halası bile elinize verir futbol konusunda.

(bkz: hadi ordan)
birinin bu adama baba gündüz ü, metin oktay ı falan anlatmasını dilediğim kişidir. çalıştırdığı takımın kutsallığını bilsin gerisi kolay zaten.
allah var, iyi bir teknik direktör kendisi fakat ben yüksek müsadenizle içimden geçen şu satırları beyan etmek isterim;

biri messi, biri iniesta, dhierry henry
barcelona'yı ben de şampiyon ederim frank
ortada topal, solunda sarp, sağında sabri
vazgeç bu sevdadan, gel sen bu işi bırak...
''Sen Dünyanın en iyi takımını kur, Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldır. Sonra gel Sivas'ta kavga ayır.'' diye içimden geçirdiğim ve onun adına üzüldüğüm teknik direktör.
aklı galatasaray'da değil.
ne yapmaya, nasıl bir sistem oturtmaya çalışıyor artık çözemiyorum. total futbol falan anlamam ben arkadaş.

eğer galatasaray ın büyüklüğünün farkına varıp, takım yense de yenilse de, senelerdir alıştığımız, galatasaray a yakışan cesur futbolu oynatacaksa kalsın seneye de, sonraki seneye de.

ama bu akşamki gibi; onursuz, korkak, karaktersiz, ne yapmak istediği belli olmayan biçimde oynayacaksa bu takım, bıraksın gitsin ruha gerek olmadan futbol oynanan ülkelere. uğraştırmasın bizi.

unutmasın ki şu an elinde olan kadronun yarı maliyetindeki kadrolar o dünya devi denen barca, milan, manu, real madrid gibi takımların sahalarında, mücadele etmenin ne demek olduğunu gösterdiler herkese. türk futbol tarihinin akışını değiştirdiler. yendiler de yenildiler de. ama metin gibi oynadılar. korkmadılar yenilmekten.
__________________________

gelelim bu akşamki maça.
maçtan önce kadroyu görünce hem takdir ettim, hem üzüldüm.
takdir ettim, çünkü bugüne kadar formanın hakkını verememiş jo, franco ve elano'yu kesmişti.
ama bunu yaparken fantastik dörtlü dediğimiz kazmaların hepsini aynı anda 11'e almış.
yukarıda söylediklerimin ışığında emre çolak olabilirdi bu kadroda. hatta çok ta iyi olurdu.
sonuçta karşınızdaki takım ligin en çok gol yiyen takımı. bu kadar defansif bi kadroya ne gerek vardı.
ki bu kadar defansif orta sahaya rağmen yine çok pozisyon verdik rakibe.
servet her zamanki gibi berbat oynadı. neill onun açıklarını kapattı.
barış yeteneksizi ile gölü bulduk. keita biraz akıllı olsaydı 2 de olabilirdi rahatlıkla.
ama ikinci yarı gerçekten utandım.
11 kişi ceza sahamızın önüne birikmiş, rakibi durdurmaya çalışıyoruz.
sonrası zaten malum.

açıktır ki artık şampiyonluk şansı mucizelere kalmıştır. hatta şampiyonlar ligi şansı bile.

olsun. dünya döndükçe ve allah ömür verdikçe biz o formanın peşinde olucaz.

yeter ki metin gibi oynasınlar, yenilmekten korkmasınlar.

yürüyedur.
bir galatasaraylı olarak, barcelonanın başarılarında pek de pay sahibi olmadığına artık inanmaya başladığım, hollandalı teknik direktör. gerçi bizim futbolcularda kabiliyet yok. mehmet topal ile mustafa sarp a öğretse ne öğretir bu adam diye de sormamak elde değil.