bugün

film fragmanlarının, filmi, olduğundan daha güzelmiş gibi göstermesi olayıdır. *

aldığım bir filmin * başında gösterilen rastgele fragmanlar, beni izlemek üzere olduğum filmden bin kere daha fazla çeker. ama fragmanların bir çoğu da türkiye'de gösterilmeyen ve de gösterilmeyecek olan basit hollywood işi filmlerdir. ama gel gör ki beyazyelkenli bünyesi bu tür filmlere hastadır.

ve bir "fragmanholic" olarak filmlerin fragmanlarıyla kendilerini karşılaştırdığımda fragmanların filmin normal potansiyelinden çok daha fazlasını vaadettiğini görüyorum. üstelik filmin kendisinde * zenci olduğu belli olan dış ses, tok sesiyle karizma karizma konuşmuyor, ekrana dıkşın diye kısa ama özlü sözler bindirilmiyor. 90 dakka bir film izleyeceğime ard arda 30 tane fragman izlemeyi tercih ederim şahsen. bu arad fragmanlar için neden oscar yapılmıyor arkadaş, bu çok ciddi bir iş yahu.
fragmanların amaçlarına hizmet etmesidir.
akıllıcadır. garipsenmemesi gereken durumlarda ilk 5tedir.

editörün notu: fragmanı izlemek ücretsiz, zira filmi izlemek 10 ytldir.
fragman filmin vitrini olduğuna göre vitrine dükkanın en güzel mallarının konulmasından mütevellit, albeni artırım amaçlı satış stratejisidir.
tamamen duygusaldır.
özellikle, dünyanın bir numaralı voice over'ı olan don lafontain seslendirmişse daha da güzelleşir.
en güzel sahneler biraraya getirilir , aman bu filmi kaçırmıyım dersin. film iyi çıkarsa şanslısındır yok saçma sapan bir şeyle karşılaşırsan gitti 10 ytl dersin.
en güzel film kareleri olmalarındandır.
facebook fotolarının her zaman kişilerden daha güzel olması gibi...

piyasa merkezlidir.
(bkz: azı karar çoğu zarar)