bugün

Türk inancıdır. Türklerin islamı kabul etmesi dahi bu inançlarını değiştirmemiştir. Bu inanca göre kağan Tanrı tarafından yetkilendirilmiş olup millete sunulan lütuftur. (bkz: Tanrı nın kılıcı Attila)
islamiyette de dolaylı olarak halife-i ruy-i zemin olarak vardır. Hatta devlete isyan etmemek, halifeye itaat etmek önemlidir. Fakat islami kaidelere uyan halifeler şuan ki demokratik bir çok toplumun liderinden daha demokratik olacaktır şüphesiz. O halifeler ki; azınlığın haklarını korur, zulmetmez, doğaya kıymaz, ''bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir'' uyarınca her canı korurlar, hatalarının söylenilmesini insanlardan beklerler, yetim hakkı yemezler, rüşvete, yolsuzluğa, hırsızlığa bulaşmazlar...
tanrının bir kişiye devleti yönetme yetkisi vermesi inancıdır. bu inanç sayesinde herkes tahta geçme iddiasında bulunamaz ve taht babadan oğula geçerdi. halkın yönetimdeki hanedana olan bağlılığı artardı. kut taşıyan kişiler öldürüleceği zamanda kanları toprağa düşmesin diye yay kirişiyle boğdurulurdu.
sahtekarlığın daniskasıdır.Nasıl yemiş bunu insanlar anlamak zor.
Devlet otoritesini arttirmak icin tanri fikrini kullanmaktir. Çok da mantiklidir. Dinler ve tanrilar bu işlere yariyor zaten.
Eski türklerde kağanın o ülkenin tanrısı olduğu inancı değildir eski mısır mı bu amk firavun mu

Kağan'a tanrı tarafından yönetim izni verilmesi inancıdır.
Ey ömer haktan saparsan seni kılıçlarımızla düzeltiriz dedirten bir inançtan halife-i ruyi zemin, allahın yeryüzündeki gölgesine, devlete isyan edilmez'e evrim çok acı.
Turkish islam....
hiç farkında olmasanız da hala o inancın kalıntılarını taşırsınız içinizde, birbirinize "kutlu olsun","yeni yaşını kutlarım" gibi söylemlerde bulunurken aslında "tengri bu durumu kut'la yüceltsin" dediğinizin farkında bile değilsinizdir. dilinize pelesenk olmuştur "kutlamak" ama asıl anlamını düşünmezsiniz.
tengri'nin seçtiği kut'lu kişilerden olun. uçmağ'da görüşürüz.