fatih mehmet botsalı

selçuk üniversitesi nin, kalıplardan uzak bilime önem veren profesörlerindendir.
asistanlık yıllarında, hem derslere hem öğrencilere yaklaşımları ile sevgi ve saygıyı haketmiştir.
2-3 saat sürecek mukavemet sınavı esnasında bütün sınava giren öğrencilere çay ısmarlamış, ne yazık ki, katı kuralları olan bazıları bu durumu eleştirmiştir.

en büyük özelliği en çok korkulan konuları öyle bir anlatır ki, çok basit bir olaymış gibi öğreniverirsiniz.

birde formül ezberleme özürlü olan mühendislik öğrencilerine, formülleri ses olarakta ezberleyebileceklerini söylemiştir. ve çok faydası görülmüştür. p.l/a.e * **

EĞiTiM


Lise: Konya Maarif Koleji, 1973

Lisans: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 1977

Yüksek lisans: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 1982

Doktora: Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993

Doçent: 1999, Makina Dinamiği

şu an profesör doktor ünvanına sahiptir.

· Makine Dinamiği

· Robot Dinamiği

· Mekanik Titreşimler

· Kalite Güvencesi ve Toplam Kalite Yönetimi.
alanların pek çok yayını bulunmakltadır.
http://www.mmf.selcuk.edu.tr/makina/fmbotsali.htm

an itibariyle cok zor olan makine teorisi 2(makine dinamigi) dersini aldigim ve sinavina calistigim guzide insan. Derste birbirinden komik fikralar anlatan , kliselerden gercek anlamda cok uzak bir ogretmendir. Insallah vize sinavimizi sigara , cay esliginde yapacagiz.

bir adet kitabi da mevcuttur . teori ve problemlerle makina dinamigi adi altinda. Butun insani guzellikleri yaninda bilgi seviyesinde de cigir acmis bir insandir kendisi , elektrik-elektronik ve bilgisayar muhendisliklerinde de ders vermis kisidir

bolumumuze ve okulumuza verilmis bir hediyedir kendisi oyle ki sevgimden dersi tekrar aliyorum (bkz: oyle severdim ki af la geri geldim)

derslerinde kesinlikle sonuca bakmaz , islemler onun icin onemsizdir. Onemli olan probleme mantikli sekilde yaklasmaniz , problemi kavramaniz muhendislik mantigi icinde cozum aramanizdir. Hesabi ve analizi yapan pek cok paket programin var oldugu gunumuzde onemli olan kavramak ve optimum cozumu beyinde analiz etmektir , gerisi matematiktir , fiziktir. Muhendislik hayalle baslar (bkz: engineering is imagineering)

sozluk huzurunda kendisine saygilarimi sunar ve sozluk ahalisinin ulkelerinde guzel kavramlar ve insanlar da oldugunu gostermek isterim bu vesileyle.

ülkenin çok daha fazla faydalanması gereken, bilimsel, sosyal anlamda bir abide şahsiyet.

ülke nasıl daha fazla faydalanır bir fikir öne sürmek zor olmakla birlikte, siyasi arenada, fakat kendini çok rahat ifade edebileği bir oluşumda faydalı olacağı aşikardır.

selçuk üniversite'si bünyesinde bulunan teknokent a.ş.'nin yönetim kurulu başkanlığı görevini yapmaktadır. ünvanı prof. dr.'dur. vakti zamanında konya şeker fabrikasının danışmanlığını yapıp; kalite yönetim sistemini kuran kişidir. süper bir ingilizcesi ve aksanı vardır. bu adamın dersinin alırsın zar zor cc* ile geçersin. yalnız hiç bir şey demezsin. öyle sevdirir kendini. fıkraları süperdir. hele ki sınıf sırf erkeklerden oluşuyorsa bel altı ince esprileri ve fıkralarıyla eğlendirir. referansları çok sağlamdır. bir referans mektubuyla pat odtü'de bulursunuz kendinizi. hatta istanbul arçelik a.ş.'nde sorgusuz, sualsiz ve sınavsız staja başlarsınız. ayrıyetten, volvo s60'ı bulunmaktadır. 3 ayda bir laptop'ını yeniler.* ana dili gibi ingilizcesinin yanında japoncası da vardır. ki japonya'daki bazı şirketler tarafından misafir mühendis olarak çağırılır. öğrencisine kelek yaptığı ve öğrencinin de ona saygısızlık yaptığı görülmez. dersin önemli noktalarını özet olarak aktarır. dersini dinlemek yeterlidir. ezberi eğitimden çok mantıksal eğitimi savunur. şefik bilir ile birlikte odtü makina mühendisliği eğitiminin birebir aynısın uygulamasını sağlamıştır. ülkemizin torpille değil de zekasıyla para kazanıldığını kanıtlayan kişilerdendir. paranız kalmadığında yanına gidip "hocam zor durumdayım. bana bir miktar borç verebilir misiniz?" dediğinizde; seve seve borç verir ve karnınızı doyurmadan odasından yollamaz. **. kendi dersini alan son sınıf öğrencileri için mezun oluyorlar diye, son dersinde bir kokteyl düzenlemiştir.

--spoiler--
standardization dersini almak bulunmaktayım an itibariyle. bir küçük anı.

cakicakmak: hocam, ilerde bu mesleği yapmak istiyorum.* danışmanlık şirketi türü bir hayalim var. piyasaya hakim; kendisi öğretim görevlisi olan bir tanıdık ve arkadaşımla ortak iş kurmak istiyoruz. sanayi çevremizde geniş. ne dersiniz?

fmb: en az 10-15 yıl iş deneyimi yap öyle atıl derim. çünkü, sanayi gariptir. iso 9001'i patronun parayla alır. haksızdır. ses çıkartamazsın. bir ço kişinin k*çını yalamak zorunda kalırsın. devir eskisi gibi değil. en iyisi sen atılma. ortamın huruspusu olursun.

cakicakmak: peki, hocam. *
bugün itibariyle* standardization final sınavı vardır. hayde bakalım hayırlısı.
--spoiler--

zekanın tavan yaptığı kişi. mevlana toprağından olduğundan çok alçak gönüllüdür.

habertürk te dir. an itibarıyla.
büyük adamdır ona göre izleyin.
bi proje anlatıyor. bekleyin çıkar şimdi.

görsel

yeni teknopark girişimini yine yeni yeniden gerçekleştirmiş şukela bir girişimcidir.

herkese, her şeye inat hala bir şeyleri kazandırma derdindedir.

zamanında mukavemet dersi alıyoruz kendisinden.
sınav zamanı geldi girdik.
defter kitap açık dedi. bababa bababa sorularına güveniyor.
dağıttı sınav kağıtlarını. sürede bol. cumartesiye almış sınavı.
yeni dekan gelmiş. o zamna kadar serbest olan sigarayı falan yasaklamış sınavlarda.
hoca dedi, sigara serbest. yaktık sigaraları, başladık uğraşmaya.
ortalama altı bi öğrenciyim. lisem zayıf çünkü.
lan sorulara baktım anaaa e çok kolay bunlar. ne büyük bir matematik bilgisi istiyor ne de büyük fizik bilgileri.
sadece öğrettiği formülleri gerçek iş hayatında ne kadar kullanabileceksin onu ölçüyor. e çok mantıklı. asıl olan o değil mi zaten. mühendis olacağız sonuçta.

sorulardan da bahsedeyim. ikisi aklımda.

bi tanesi bir mil üzerine yerleştirilmiş merkezden kaçık bir yükün yataklarda oluşturduğu normal gerilmenin grafiğini istiyor. sanırım değer de var yani sayısal sonuçta bulacaksın.

e bu tam da sinüs eğrisi. yataklardaki basma gerilmesi 0 dan başlıyor. yük tam dik olunca merkezkaç kuvvetinden dolayı maximum oluyor. dönme açısı büyüdükçe gerilme azalıyor. sonra eksiye geçiyor falan.
şaaak diye yaptım.

ikinci soru, büyük bir fabrika bacasının kendi ağırlığı ile rüzgara karşı dayanması için tuğlaların ağırlığının ne olması gerektiğiydi.
yazdım eğilme formülünü, verdiklerini yerine koydum. çoğu tamam lakin rüzgar yükünü kg/m2
vermiş. bacaya ne kadar etkir onu bulmakta zorlandım ve dahi orasını yanlış yapmışım. bacanın izdüşüm alanını alacağıma yarım daire olarak almışım.

neyse sınav saatlerce sürdü. diğer iki soruyu yaptım mı aklımda değil.
yaptıklarımın sonuçlarından da emin değilim.
dedim bi ders daha gitti. zaten alttan dersler var. neyse.

bi süre sonra sonuçları asmış hoca. ben gidip bakmadım hem umudum yok hem hatun kesmek daha şahane.
ben hatun kese durayım. arkadaşlar geldi. lan 50 almışın, bi sen bi de falanca var 50 alan herkes dökülmüş dediler.
baktım hakkat öyle. notla falan işi olmayan biri olarak, o olayın ve fatih hoca nın okulu bitirmemdeki payı çok büyük oldu. ha asla gidip meraba demişliğim yoktu ha.
tarzım öyle. yanaşamam otoriteye. uzak dururum ama dedim ki demek mühendislik böyle bi şey mantıklıysan, yani kafan mühendisse ezberinde bir sürü formül olmasına gerek yok. işin aslını bil yeter ve o hızla okulu bitirecektim ki lan dedim hatunlar, gırgır şamata, okul nasılsa biter salla gitsin ve salladım. 4 senelik okul 5,5 senede bitti.

nasıl hocam, tam senin tarzında bi anlatım oldu di mi?
rahat, gerçekci, mantıklı ve çaktırmadan öğreten.