bugün

sonsuz acının temel besini.
yok eder. öldürür.

adem'in ile havva'nın yedikleri asıl bok bu. başımıza bela açtılar, insanlar.
diyalektik dusunebilmektir.
'farkındalık insanı ümitsizliğe gömer.' der nietzsche
kısacası elinizde bir çay bardağı var, elinize bakarsanız eliniz titrer çay dökülür. ama önünüze bakıp çayı tutarsanız çayın dökülmesi pek mümkün olmaz.
ing. awareness
(bkz: charles bukowski)
(bkz: albert camus)
esasinda farkindalik dedigimiz mefhum yaptiklarimiza, dusunduklerimize, kisaca kendimize, kendimiz degilmisiz gibi bakabilme yetisidir. kendi turdeslerimizle aramizda yarattigimiz dusunsel bir fark niteligi tasidigi icin konformizmin zittidir aslinda. misal gocmen kuslarin neden belli mevsimlerde goc ettiklerini anlamamizin farkindalikla bir ilgisi yoktur. ama bir gocmen kus olsak da bu rituelimizin farkina varsak o baska olur. bu aslinda tipki bir makinedeki donmekte olan dislinin makinenin calismasini anlamasi gibidir. kendisinin neden o yone dondugunu, o yone donmesinin makine acisindan sonucunu kavramasidir farkindalik. tum sisteme disaridan bakabilmek, bir ust bilince gecebilmektir. 1984 halkinin bir uyesi iseniz buyuk birader'i neden sevdiginizi formule etmenizdir. chomsky ozgur irade sorununu hic bir zaman tam anlamiyla cozemeyecegimize ornek gostermek icin "karisik bir labirentte her zaman kaybolan bir sicana gulebiliriz. sican her daim kaybolacaktir, cunku labirente dogru sekilde bakamiyor. bu testi sonsuza kadar gecememeye mahkum." diyor. bir labirentteyseniz, yukaridan bakmanizdir aslında farkındalik.

ya da su hayatta iyi kotu yasayip giderken aslinda her seyin tumuyle anlamsiz oldugunu ve olum denilen seyin uyanilmayan uykudan farkli olmadigini kavramaktir.

sehpanin bir bilinci yoktur ornegin. onun ustune bir sey koyarsiniz, tasir o. neden tasidigina falan kafa patlatmaz. leonard shelby'de karisinin intikamini almaya calisir ama basarsa da 15 dakika sonra unutacaktir aslinda. o da "farkinda" degildir. tipki hayattaki tek amaci lezzetli otlari yemek olan bir koyunun da farkinda olmadigi gibi.

farkındalik formule etme yeteneginizdir. dogal olarak kendinizi mekanik yollarla aciklamaya kalkmak, duygulardan uzaklasmaktir. bunun icin hep mutlulukla oksimoron olusturuyor gibi gorunur. cunku farkindalik kendi mutlulugunuzun nereden kaynaklandigini anlamaktir, bunu anlayinca da o artik mutluluk olmaktan cikar zaten. su unlu soru: "mutsuz bir sokrates olmak mi, mutlu bir koyun olmak mi?". aslinda bu soru basindan beri hataliydi. cunku koyuna mutlulugu biz atfediyorduk kendi degil. asil mutlulugu koyunun kendinin farketmesi lazimdi. eger kendi fark edemiyorsa "mutlu koyun" diye bir sey ancak "mutlu sehpa" kadar anlamli.

ancak bir sokrates mutlulugu anlayacagi icin onu gercekten tadabilir. mutluluk denilen sey farkina varildiginda degerlenen bir sey degil, farkina varildiginda varolan bir seydir, aksi durumda yoktur. bir sokrates kendini mutsuz diye tanimlasa dahi her durumda bir koyundan daha mutludur denilebilir. tipki yasayan birinin dogmamis birinden her kosulda daha mutlu olacagi gibi.

galiba en guzeli, bir disli misali donmeye devam ederken arada bir "sadece bir disli" oldugumuzu hatirlamak. bunu yapmak size eskisi kadar guzel donememeye mal olacaktir ama olsun. eskisi kadar guzel ve hizli donememenin getirdigi mutsuzlugun, her seyin farkinda olusun getirdigi mutluluktan cok daha kucuk olusunu akliniza getirip mutlu olun, diyerek nasihatimi de veriyor ve bu anlamsiz cumleler silsilesini de sonunda bitiriyorum.
bu fonksiyonla yaşadığınız ülke türkiye ise, sizden nefret ederler.
gözlerin kapalıyken karşında rengarenk bir bahçe olduğunu düşünüp gözlerini açtığında simsiyah soğuk bir duvar bulmaktır. * *
"uçurum olmakla" "uçurum kenarında olmak" arasındaki farkı kavrayabilme gücüdür. "cani" ve "cinayete kurban giden" arasındaki fark kadardır.
bilincin farkında olma hali, bilinci tanıma hali.... beş duyumuzla ve de sezgilerimizle algıladığımız neler olup bittiğini kavrayabilme yeteneğidir. bilinç, algı ve farkındalık farkındalık, bilincin bütününe, yani bilinç, bilinçaltı ve bilinçüstüne derinlemesine müdahale edebilen bir iç görüdür.... sezgisel olur kimi zaman, kimi zaman bilgiye dayalı.
bedevinin biri devesine buğday yüklemiş satmaya gidiyormuş. yolda bir filozofla denk gelip bir taraftan sohbet etmişler diğer taraftan yola devam etmişler. yol arkadaşlığı olunca sohbet de kaçınılmaz oluyor. filozof bedeviye devesinde ne taşıdığını sormuş. bedevi de çuvalların birinde buğday diğerinde kum olduğunu, kum çuvalı olmazsa devenin yükünün tek taraflı olacağını bu yüzden yıkılacağını anlatmış. bunu duyan feylesof peki neden buğdayı iki çuvala bölmedin de bu çölde bu gariban deveye o kumu nafile yere taşıtıyorsun diye sitem etmiş. fikir bedevinin çok hoşuna gidince karşısındakinin bilge bir insan olduğunu da kavramış. sohbet ilerledikçe bedevinin filozofumuza ve bilgisine olan hayranlığı artmış. en sonunda dayanamamış sormuş. - sen necisin, nereden gelir nereye gidersin? bizim ki; ben filozofum kim bir yudum çorba verirse onun kapısında yatarım diye cevaplamış. bedevi bu defa hayretle; olamaz sen bu kadar bilginle saygın bir insan olmalısın, ya vezirsindir ya da hatrı sayılır bir tüccar demiş. filozof ilk cümlesini tekrar edip bedeviyi kandırmadığına dair yemin billah edince bedevi; amaaan var git yoluna, ben işime yaramayan bilgiyi neyleyim. varsın devem biraz kum taşısın da ben kimseye minnet etmeyeyim demiş.

hasılı, hedefe gitmeyen oku neyleyim. maksada götürmeyen farkındalık acıdan başka ne verebilir ki? farkındalık nereden gelip nereye gittiğimizi bilmek değil midir? farkında olup da menzile varamayan mı daha huzurludur yoksa farkında bile olmadan menzile varan mı?
bazen acı verir.
(bkz: global farkındalık)
farkındalık bir iksirdir ve vucuda girmelidir. *
bir şekilde beyne sert "dong" etkisidir. sürekliliğine insan üzerinde az rastlanır. en acısı ölüm şeklinde gelendir.
can yakar.
özbilinç sahibi olmakla varılabilir.
öncelikle nefes kontrolü, sonra düşünce kontrolü en sonunda da davranış kontrolü yapmak bu mertebeye erişimin basamaklarıdır.
psikolojik bozukluklara sebep olur çoğu kez tabi bu durumun da farkında olarak insan durumu değiştirebilir.çok sektörde kariyer yapmada ayrıcalık sağlayabilir.mimarlık misal.
güzel yanlarını alacaksın. kötü yanlarını düşünmeyeceksin.
farkındalık karamsarlıkla kolkola gider. kendini kandırmanın en amansız düşmanıdır.
acı çektirir.onun başkasını sevdiğini bildiğiniz halde devam ettirirsiniz ama her seferinde canınız biraz daha yanar.
"en büyük hastalıktır" demiş körpe rus, ve fakat kullanmayı bildiğiniz vakit her hastalığın tedavisidir.
acayip yorar. panik atağı olanlara önerilmez.
http://michaelsikkofield....om/2011/04/farkndalk.html