bugün

kendine güveni olmayan, başkalarının düşüncelerine göre yaşam formlarını oluşturan kişilerdir bu zihniyet sahibi. bunlar için takıntı olmuştur hergün fal sayfalarını açıp o gün ne yapacağını okumak.
(bkz: fala inanma falsiz da kalma)
(bkz: hayalperest)
balık burcu insanının bir özelliğidir.
fala inanıp ona göre yönlenen insan mantığını anlamıyorum * .bakılabilir , gayet normal.ama buna göre de hayatını yönlendirmek yanlıştır, akıl dışıdır diyorum. bir çeşit eğlence olarak görürsek gidilebilir.
kendini iki boyutla değil, tek boyutla sınırlayan insandır, misal;
- ya ne kadar eğlenceliydi, adın ne senin?
+ hede hödö.
- hmmmm, peki burcun?
+ ikizler.
- yaaaaa...(boyun bükülür, şahsın yanından uzaklaşılır, şahıs öyle kalakalır)
+ ?!%&/(...
-seninle burada olmaktan çok mutluyum. keşke hep beraber olsak hiç ayrılmasak.
+ne kadar güzel konuşuyorsun, balık burcu musun?
-yok akrebim.
+aman allaımmm akrep mi? uzaklaş benden.
-ama arkadaşlar kendi aralarında bana balık derler!
-yedin mi?
+yok
-iyi gideyim mi?
+toz ol
gelecekten bi haber insanoğlunun bu merakını tatmin etmesi.ne kadar inkar edilsede tuuu kaka denilsede yinede her dönem insan gürühunun büyük çoğunluğunun eski zamanlarda olduğu gibi basvurduğu yöntemlerden birisidir.hatta ingiliz kraliyet ailesinin şimdilerde bile saray falcısı ve münecciminin olduğu gibi.
(bkz: fal için dünyanın parasını veren tipler)
cinci hocaya, buyuye buyucuye, agactaki caputa inanan zihniyetlerden daha aklibasinda zihniyettir.
en azından falların azıcık ucundan tutması nedeniyle, gidip de, koca koca karılara para bağlayıp, da yanındaki cinlerden medet umanlara göre daha mantıklı açıklaması olan, burcum nedeniyle pek de bir başıma bela olmuş, ''yoksa ben de mi inanıyorum la bu zamazingoya?'' dediğim içinden çıkılması zor olan durum..
(bkz: aslan burcu erkegi)
iki ayağı üzerinde bulunan hayvanlar ile kendini bilenleri ayıran bir işaretlemedir. eskiden kölelerin kulaklarına halka takarlar yada bedenlerine dövmeler yaparak özgür insanlardan ayırırlardı. şimdi ise tinlerini gayipten gelen saçmalıklara bırakan esirleri burç ve fala inanmaları ile ayırt ediyoruz. tanrıya inanan dindar erektusların başka bir seçeneği yoktur. olamazda! (bkz: dindar erektus)
burç tamamen yalandır.aynı anda doğan bütün insanların kişilik özelliklerinin aynı olması saçmadır.sonuçta bütün insanlar farklıdır ve kişilik özelliklerini kendileri belirler.
Tamamen batıni şeylerdir bunlar. Astroloji denen kavram'ın menşesi çok eskilere dayanmaktadır. Eski sümerlerde bile yıldızlar, burçlar, bu burçların manyetik etkileri ve insan karakter ile kaderine yansıması gibi tamamen akıl ve mantık dışı, hiç bir bilimsel delili ve ispatı olmayan inanışlar, baglanışlar vardı. Bu astroloji denen kavram eski yunanda insanlara bilimsellik maskesi altında, matemetiksel incelemelerle lanse edilmeye başladı ve öyle gelişti. Amaç, insanların gözlerini boyayarak para kazanmaya, saygınlık elde etmeye dönüştü. Bilindiği gibi astrolojinin temelinde yıldızların, yerkürenin merkezinde olduğu düşüncesi yatar. Oysa bugünkü bulgular bu teoriyi tamamen çürütmektedir. Ayrıca, her gezegenin güneşe yakın olarak bir ay kaldığı ve bu durumun yıldız haritasında o gezegen bulunan kişiye etkileriye aylık , yıllık yorumlar yapılır. Oysaki astrologlar buna kendileri bile inanmaz. Çünkü her gezegenin güneşin yakınında hiç şaşırmadan bir ay kaldığı tamamen safsatadır. Birde şu noktaya dikkat çekmek gerekir. Eskiden, yani ilk astroloji açıklamaları yapılmaya başlandığında uranüs ve neptün gezegeni bulunmamıştı. Bu yüzden kova burcunu tıpkı oğlağın yönetici gezegeni olan satürn yönetirdi. Bunda olduğu gibi balık burcunuda yay'ın yönetici gezegeni olan jüpiter yönetmekteydi. Ama nedense daha sonra Uranüs ve Neptün gezegeni bulununca, birden birisi kovanın(uranüs) diğeride esas balığın(neptün) yönetici gezegeni oldu. Birde bu astrolojiyi, islami maske altında insanlara gerçekmiş gibi anlatma yöntemi var, yıldızname. Bu tür insanlarda kendilerini çok iyi bir din alimi sanıp astrolojiye kurandan delil sunmaya çalışırlar ve saparlar. Kendilerine inananlarıda beraberinde saptırırlar. Kurandan ve sünnetten anlaşıldığı kadarıyla bir Allah'ın birde insanın kendi iradesi vardır. Bu delillerden ve kaynaklar'dan ayrı düşerek devreye üçüncü bir iradeyi sokmak(astroloji,fal,kader,büyücülük) hem akıl dışı hemde itikat dışı olacaktır.
inanan istediğine inanır inanmayan inanmaz o değilde insanların inandığı veya inanmadığı şeyler yüzünden yaftalamak, kendini üstün görmek falan çok acınası ve çocukça amk... Tamam birader sen inanmıyorsun en mükemmel insan sensin. gerçi doğum olayını ''annen baban sikişmiş''e indirgeyen adam ne kadar mükemmel olabilirse işte...

tanım; kimseye giren çıkan yoksa ses edilmemesi gereken zihniyet.