bugün

lidyalıların parayı bulmasını takiben geçen onca zamana rağmen bir kaç torba kömüre şerefini takas edebilecek konuma gelememiş kişi varsayımıdır...

eğer kömüre satacak şerefim olsaydı;

kömürü alıp da ülkemin iliğini, geleceğini sömüren ne kadar orospu evladı, soyguncu, hortumcu, avantacı, baskıcı, kayırmacı puşt varsa hepsinin isimlerine tezahürat yapardım.

eğer kömüre satacak şerefim olsaydı;

kömürü alıp da vicdanımı da promosyon olarak verirdim. her geçen gün "alınması gereken önlemler" alınmadığı için can veren işçilerin ölümünde en ufak bir sorumluluğumun olması ihtimâli dahi kahrederdi beni. bir şerefsiz için bile bu vicdani yük fazla ağır olurdu. denetlenmekten aciz, kaçak faaliyet gösteren bir firmadaki "iş güvenliğinden yoksun" çalışanların ölümü için yapılan "iş yerinin kaydı yok ki mahkum edelim" savunmasını, avuçlarım patlayana kadar alkışlar ve avudlarım yırtılasıya ıslıklarla eşlik ederdim.

eğer kömüre satacak kadar ucuz bir şerefim olsaydı;

kömürü alıp da aklımı da ameliyatla aldırırdım. binlerce vatan evladının yanısıra binlerce sivil vatandaşımın katili olarak anılan bir piç kurusunu, palmiyeli köşklerde yaşatma planları yapanların göt deliklerini yalardım. akıllı insan işi değil, aklımı mutlak aldırırdım şerefimi sattıktan hemen sonra.

eğer kömüre satacak kadar karaktersiz bir şerefim olsaydı;

bu yaşıma kadar beklemeden, pazarlıklara girişmeden öldürürdüm kendimi bir an bile düşünmeden, cehennemde sonsuza dek yanacak olmayı, şerefini kaybetmişlerden olmaya tercih ederdim. bu kendini şaşırmış, babasını bilememişler arasında sayılmaya tercih ederdim.
Eğer kömüre satacak şerefim olsaydı, verdiğim oy kadar değeri olmazdı.