bugün

monoton bir hayattır, akıl yürütmeye, karşı koymaya gerek yoktur. "sus ve itaat et". ama birgün insanın canına tak eder, o zaman şu başlığı okumakta yarar vardır; (bkz: monoton hayatla bas etme yollari)
insanın aklını devreye sokmadan, çok düşünmeden yaptığı şey.
toplum bireye ne öğrettiyse birey onunla yetinir ve öğretilenleri sorgulamaz. hatta okuduğu kitapları dahi birilerinin yönlendirmesiyle okur ve meselelere tek taraftan bakar. önyargıyı besler ezbere yaşamak. çünkü ezbere yaşamak, öncekileri görüp aynısını tekrar etmektir.

elbette olumlu yönleri de vardır fakat insan aklını işlemez hale getiren bir ezbere yaşam iyi bir yaşam değildir. bizim yaşamımız değildir.
Tektipleştirilmiş toplumun kurallar karmaşasında hayatın emrinde köle olmak.Sorumululuklar vardır bir kere:Ailene,okuluna,vatanına,millletine varsa dinine hatta arkadaşlarına karşı yapman gereken şeyler.Bunları yapmazsan eğer,hain evlat,şerefsiz,ibne,vatan haini,allahsız gibi sıfatlara sahip olman her an mümkündür.Çok da sorgulamaya gerek yok aslında,çünkü ezbere yaşama kuralları arasında sorgulamak yoktur,sadece sana söylenenler,o kadar.
iş ya da okul - uyku rotasında gidip gelmek, boş zaman kavramını başkalarından duymak, hayal kuracak zaman bile bulamamak, düzene körü körüne bağlanmak.
ing. to live by heart.*
aynı mekan, aynı kişiler ve değişmeksizin akıp giden zamanın arasında mekik dokumaktır.
sulu osurmakla aynı akıbeti payaşır, nasıl dersen ; ordaki sulu osurugun sadece osuruk oldugunu sanarsın ezberinde o his osuruktur çunku ,ama işin aslı oyle değil moruk.

aynı durum ...
fazla açıklayıp kafanızı şişirmiyim hepiniz zeki cocuklara benziyosunuz ışıl ışıl maşallah...*
(bkz: ezbere sevişmek)
uzun süre, fırtınaya karşı yürümüş insanın yaşantısıdır. bırakmıştır artık karşı koymayı. nereye savurursa, oraya.
"nasılsın?" sorusuna her zaman "iyiyim." cevabı vermektir.
ezbere yasıyoruz efendim bu monotonluktan bu yasam tarzından kurtulmamız lazım bu soylediklerimi bir kac ornek ile pekistirebilirim.

Bir ayakkabıcıya giriyorsunuz satıs elemanı sizi beylik 'hos geldiniz yardımcı olabilirmiyim'' diye soruyor satıcıya muthis bir yagmur var sırılsıklam oldum diyorsunuz satıcı boyle bir cevap beklemedigi icin donup kalıyor

aynı otobus sirketi ile her seyahet edisinizde yola cıkar cıkmaz aynı anonsu duyuyorsunuz ''5,5 saat surecek yolculugumuzda kaptan soforunuz arif ben ve hizmet gorevlisi huseyin emrinizde olacagız. yolculugunuzun iyi gecmesini diler firmamızı tercih ettginiz icin tesekkur ederiz.''hicbir ozellik yok,dısarıda fırtına olsa da aynı sozler kurban bayramı olsa da...
hep aynı yalama hayallerin peşinden koşmak.
hayatı kaldırıp bir kenara atmaktır.
türkiye'de çoğu insanın içinde bulunduğu durumdur.

ülkemizde insan doğar.okula başlar.1.sınıf,2.sınıf.... bu arada değişen bişey yoktur.dostlar kazanılır.arkadaşlar sırtından bıçaklar.yeni arkadaşlar edinilir.aile ne olursa olsun okutmak ister çocuğunu.sonra lise ye gelinir.herkes iyi bir hayat için uğraşır.hayat farklı bir yön kazanmaya başlar.üniversite sınavı vardır karşında.herkes çabalar.kazanmaya çalışır.okullar biter.ve bir aile kurulur.sonunda herkes aynı noktaya gelir.ve ölür.sanatın değeri yoktur.herkes iyi bir ailenin zeminini hazırlamaya çalışır.

aslında türkiye'yi bir insan olarak düşündüğümüzde,kendisi ezbere yaşar ve aynı yerinde sayıklar.sadece sorunlar büyür.şimdiye kadar başka ne olmuş ki?
çağımızda, insanı makineleştiren zihniyetin, hayatı yaşama biçimini rutine sokması durumudur. bu durum bizim toplumumuzda, arada kalmayı doğurmuştur. bilinen kültürel kimlikteki doğallık ile çağın getirileri arasında bocalayan insanın aidiyet hissedememesi sonucu ezbere yaşayarak, tüketenden öte başka birşey olmamasıdır.
(bkz: yaşamak)

(bkz: yasama)
(bkz: yürütme)
(bkz: yargı)
bir nevi ezberi bozamadan, kendi kulvarında kendi doğrularında kaybolmaktır.
hayatın iyi gidiyorsa, güzel olan bişeydir.
kötü gidiyorsa, acil el atılması gereken yaşam tarzıdır.
Yalnızca ezberledikleriyle konuşanlardan, tiksinmeye başladım.