bugün

sözlük ortamında takılan evrim karşıtlarının alması gereken derstir. hayır, söz konusu dersi alınca evrim teorisini kabul etmelerini beklemiyorum ama hiç değilse ne olduğunu bilmeden eleştirmekten vazgeçeceklerini umuyorum.

bu başlığı açmamın sebebi evrim teorisini tartışmak değil, anlaşılmasını sağlamaktır. dolayısıyla evrim teorisine itirazı olanların itirazlarını (bkz: evrim teorisi) başlığı altında sıralamaya devam etmesi daha uygun olacaktır.

1- evrim teorisi ilk canlıların (bakterilerin; virüsler, prionlar filan ayrı mevzu) nasıl ortaya çıktığını açıklayan bir teori değildir. ilk canlıların ortaya çıkışı abiyogenezin konusudur ki o konudaki hipotezlerin hiçbiri teori düzeyinde kabul görmemiştir henüz.

2- evrim teorisini "sadece bir teori" diye küçük görenler için ev ödevi:

google'a "evrim ağacı sadece bir teori" yazıp, http://www.evrimagaci.org/ sitesinden okuyun.

3- evrim teorisi canlıların basit hücrelerden, komplike organizmalara doğru nasıl evrildiğini açıklar.

4- evrim teorisinin sunduğu açıklama şudur: canlılar mutasyon + doğal seçilimle değişir. mutasyonlar rastgeledir ama doğal seçilim rastgele değildir.

5- mutasyonların çoğu zararlıdır (misal kansere sebep olan mutasyonlar), bir çoğu etkisizdir ve bazıları etkilidir. bazıları ise başta etkisizken ek mutasyonlarla etkili hale gelir. bir canlının şu veya bu mutasyonu geçirme zorunluğu yoktur. geçirir veya geçirmez... bir canlıda oluşan mutasyonun o canlının türünün tamamında aynı anda oluşması gibi bir durum da yoktur. belirli bir türün, belirli bir coğrafyada sıkışmış belirli bir bireyinde veya bireylerinde belirli bir mutasyon görülebilir.

6- mutasyonun tür içinde yaygınlaşması veya yok olması doğal seçilimle olur. yaygınlaşma yönündeki doğal seçilim, belirli bir mutasyona veya mutasyonlar dizisine sahip bir bireyin genlerinin, eğer o mutasyon türünün devamı açısından bir avantaj oluşturuyorsa tür içinde diğer bireylerin genlerine göre daha çok yaygınlaşması sonucu olur. söz konusu yaygınlaşma tabi ki avantajlı genlere sahip bireyin, diğer bireylere göre üremeyi başaracak nitelikte daha çok sayıda yavru dünyaya getirmesiyle olur. doğal seçilimin bir çok mekanizması vardır. geniş bilgi için:

http://www.evrimagaci.org/makale/108

7- bir canlı türü evrim geçirdiğinde, yani o türün belirli bir coğrafi bölgede sıkışmış belirli bir popülasyonunda, belirli bir gen tipi yaygınlık kazandığında, o canlının dünya üzerindeki tüm popülasyonlarının aynı evrimi geçirmesi gibi bir zorunluluk yoktur. diğer popülasyonların da aynı evrimi geçirmesi için bir kere aynı mutasyonun diğer popülasyonlar içinde de ortaya çıkması gerekir ki mutasyonlar rastgele olduğu için böyle bir durum yaşanmayabilir. yaşansa bile belirli bir coğrafi çevrede seçici etkisi olan bir mutasyonun, şartların farklı olduğu bir çevrede seçici etkisi olmayabilir.

8- dünyamız hep böyle bildiğimiz gibi değildi. dünyada şartlar sürekli değişmiştir ve değişmektedir. üstelik olaya "dünya" boyutunda bakmak da şart değil, belirli coğrafi bölgeler de diğer bölgelerden bağımsız olarak sürekli değişir. bütün mesele bu değişim içinde türü sürdürmeyi becerme meselesidir. şanslı canlılar söz konusu değişikliklere ayak uydurup, türlerini devam ettirir, şanssız olanların soyu tükenir.

9- çevre değişiklikleri ani olursa genellikle o değişiklikten etkilenen canlının soyunun tükenmesine sebep olur. zira evrim genellikle çok yavaş işleyen bir süreçtir. eğer değişiklikler evrimin yavaşlığına uygun bir hızda gerçekleşiyorsa ve canlı türü şanslıysa tür değişikliğe ayak uydurabilir.

10- bilimsel anlamda "tür" tanımlanması kolay bir kavram değildir. türü tanımlamak için ne kıstas koyarsanız koyun bir yerde patlar. bunun böyle olması evrim teorisine son derece uygundur. diyelim ki belirli bir canlı türünün yaşadığı ortamın ortasından bir nehir akmaya başladı ve diyelim ki o canlı türünün söz konusu nehri geçmeye imkanı yok ve diyelim ki nehrin iki kıyısından birinde çevre koşullarında pek bir değişiklik yokken, diğer kıyısından belirli bir mesafe sonrasında bazı büyük değişiklikler görülüyor zamanla, bu durumda değişiklik görülen taraftaki canlı değişebilir ve söz konusu değişiklik, nehrin karşı tarafında hala özelliklerini koruyan soydaşlarının halinden pek farklı ve hatta bir noktadan sonra tekrar karşılaşsalar bile çiftleşmelerine engel olacak kadar farklı bir hal alabilir. buna "türleşme" denir. tabi türü tanımlamak için "çiftleşebilme" veya "kısır olmayan yavru üretebilme" de yeterli kıstas değildir ama neyse..

11- velhasıl eğer bir canlı türünün belirli bir coğrafyada yaşayan popülasyonları özellikleri o bölgede oluşan değişimlere direnç gösterebilecek nitelikteyse evrim geçirmeyebilir. tabi bu tespit "evrim geçirmek"ten ne anladığımıza bağlı...

12- insanlar maymunlardan gelmez, maymunlarla ortak olan atalardan gelir. söz konusu atalara "maymun" deyip dememek paşa gönlünüze kalmıştır.

13- "maymunların neden evrim geçirmedi?" gibi eblehlere özgü bir sorunun yanıtı önceki maddelerde vardır. anlayan anlar, anlamayan paşa gönlü nasıl istiyorsa öyle düşünsün.

14- evrim daha mükemmel canlılara doğru bir değişim değildir. yaşamın tek bir amacı vardır: gen aktarımı. ölmeden önce genlerini aktarmayı başaran canlıların soyu yaşar, başaramayanlarınki tükenir. söz konusu başarıp başaramamanın mükemmel olmakla bir alakası yoktur; çevre şartlarındaki değişime uyumla alakası vardır. soyunu insanlardan kat be kat uzun süredir devam ettirdiği halde, bizim kadar gelişmiş beyinlere sahip olmayan bir sürü canlı var. keza dinazorlar memelilerden kat be kat uzun süre var oldular dünyada. bakteriler ise çok ama çok daha uzun süredir buradalar.

evrim teorisinin düşünebildiğim en kısa tanımlaması böyle. "allah yarattı" basitliğinde olmadığı için dindarlar kusura bakmasın. bilimin izahları o kadar basit olamayabiliyor maalesef.