evlerde atıl durumda bulunan fitness aletleri

kendimden biliyorum çoğu erkek, hayatının en azından bi döneminde "ulan yaza girerken bodye kasayım da temizinden hatun ayıklıyayım" diye kafasından geçirmiş 2-3 antrenmandan sonra da "amaaan bu sıcakta kim gidecek aga, açarım biramı yatarım" diyerek de daha yolun başında vazgeçmiştir.

işte bu modeller evlenip, çoluğa çocuğa kavuşunca yine birden "spor yapıcam, spor yapmalıyım amına goyyimm" deyip bu fitness aletlerine sarılırlar.

tabi bi gün koşup iki gün yattıktan sonra "dur bugün rakı içeyim", "aha hanımın regl dönemi bitti bi hoplatayım", "olm bugün de maç var nasıl olsa halı sahada ter atıyorum", "aha hatun balık yapmış rakıyla döveyim" gibi bahanelerler aletleri kullanmaktan tamamen vazgeçerler.

bu, bi dönüm noktasıdır. artık evdeki tüm ahali bir daha o aletlerin kullanılmayacağından emindir.

koşu bandına, bulgur, pirinç, un vs istif edilir. bisiklete havlu asılır falan. türk zekası fitness aletlerinden maksimum verimi almaya kararlıdır.