bugün

yurdum insanının %95'inin aynı "girmek" konulu espriyi yaparak kendi çapında taşak geçtiği film.

lan olm bi iki dakka kendiniz olun lan. biraz geniş bakın olaya, konuyu değerlendirin, lan biri de çıkıp "o espri yapıldı, bokunu çıkarmayın amına koyim" diyemiyor.

salak gibi oturup film hakkındaki yorumları okuyayım dedim, girilen 3 entry'den 1'i filmin ismiyle ilgili espri. hepsi de aynı. izlemiyorum amına koyim, soğuttunuz beni insanlıktan.
türk sinemasında azalarak bitmesini istediğim filmlerden sadece bir tanesidir.

artık bitsin, şu saçma sapan, yakışıklı oğlan ve güzel kızların oynadıgı insana hiçbir katkısı olmayan, drametizeyle insanları ağlatan bu filmler artık bitsin.
klasik bir yeşilçam filmidir. bukez daha dokunaklıdır diğerlerine göre. zengin kız fakir oğlan klişesi vardır. sinema salonlarında izleyenler için film ilk yarısı komedidir, gülmekten çatlarsın. ikinci yarısı başlayınca işte film orada başlar. izlemeyenlere tavsiyem izlemek istiyorsanız eğer film arasında bir yerlerden bir koli rulo tuvalet kağıdı alsın. ağlarsın ve açılırsın. filmden çıkalı 15 dakika oldu halen ağlıyorum sözlük.

(bkz: sen yarim idun)
(bkz: sonunda kız ölüyor)
tek kelimeyle berbat !
çok ağlak bir film.
etrafta ağlayanlarla birlikte izlenildiğinde insanın kendisini sorgulamasına yol açan film. hele de daha filmin 10.dakikasında ağlamalar başlıyorsa. insanların ön yargılı bi şekilde ağlamaya geldikleri film de denebilir buna. "yaa çok güzel çok ağlamadım ben" diyince biri, diğeri de peşinen ağlamaya geliyor. yaşadığımız yüzyılın gerçeklerini ortaya koyması açısından değerli bir film yani bu. herkes napıyorsa biz de onu yapmalıyız tarzının somut örneği.
fahriye evcen oyunculukta devleşmiştir. ilk yarı ikinci yarı şeklinde bir maç havasındadır. ilk yarı neredeyse hiç atak yok. ikinci yarı ise yer yerinden oynar. fahriye evcenin kız kardeşi rolü en iyi yan rol adayı olması muhtemeldir. maslak tim sinemasında 21 45 seansı şiddetle önerilir. sinemayı kapatmışçasına kız arkadaşınızla başbaşa izleyebilirsiniz.
Açıkçası, "Asmalı Konak" ve Seymen Ağa'nın gönlümde hala yeri vardır. Dolayısı ile Özcan Deniz'i severim. Ama o ney lan? ilk yarıda bana sağlı sollu beyin felci geçirttiler Fahriye ile birlikte. ikinci yarı daha adam gibiydi. Ve evet ağladım. Çünkü zaten ben ota boka ağlıyorum.
Gittiğim en başarısız türk sinemalarından biri.Her şey bu kadar mı abartılır, dramı sadece ağlatmak olarak gören Türk sinemasının neden ilerleyemediğinin de en güzel kanıtıdır bu film.Kamera çekimleri kötü,renk seçimleri yanlış,ajitasyon bol,türü belli değil.Sinema sanatı adına elle tutulur bir yanı yok kısaca.Imdb puanının 4.1 olması zaten yeterince açıklayıcı. Gitmek isteyenler varsa gitmesin , benim gibi bir hata sonucu gidenler olursa da ikinci yarı düzelir mi toplar mı gibi boşa bekleyişe girmesin, Özcan Deniz egosuna maruz kalmasın.
ağlatan film. cinemaximum meydan avm'de bulut atlasını tek salonda 20 kişiyle izlerken bu filmi tıkabasa iki salonda permalı röfleli, yaşlı sümüklü ablaların ve yanlarındaki kırmızı gözlü his çuvalı abilerin izlediğini gördüm.
bir kablumbağanın kabuğuna yazdığı şiirin başlığıdır.
yapılan bir çok övgüye istinaden gittiğim filmdir. ilk yarı bu kadar mı kötü olur. bir ara çıkmayı düşündüm ama bilet parasına kıyamadım.* zaman algısı yok. birden oraya buraya geçiyor. tanışma ve sevgili olmaları ani oluyor arada zaman hiç yok. ikinci yarı ise ilk yarıya oranla daha iyi olduğu gerçeği yadsınamaz. herkes 'sen yarim idün' parçasını paylaşa paylaşa öldü bitti daha. hiç bir espirisi yok filmin. haaa ağlattı mı evet. özcan deniz'in ağlamasıyla tutamadım bende kendimi.*
ergen filmi.
şahsen duygusal sahnelerde gülme tuttu beni.
o değilde soundtracklere saygı duyulması gerekir kesinllikle. yine yıldıray gürgen'in parmağı yine muhteşem müzikler.
a moment to remember filminin bende apayrı bir yeri vardır. bu filme gitmedim. birçok sahnesini anlattılar. hatırlanacak bir anı'dan hiç farkı yok çalıntı olması dışında. gidenleri kınadım, yapmayın çalıntı bir senaryoyu ben yazdım diyerek vizyona sokan birine para kazandırmayın. türk sinemasını düşünmek bize mi kalmıştı? hayır mesele böylesine güzel bir film olan hatırlanacak bir anı'nın kutsiyetinin bozulmuş olmasıdır. yuh diyorum sana özcan deniz. mahsun kırmızıgül'ün tırnağı bile olamazsın sen.
la bir kaç gün öncesine kadar evleri yeniden dekore eden bir program daha zannediyordum. öğrendim ki, özcan deniz filmiymiş. asosyallikte level atladıysam demek ki.
ilk yarısı başka ikinci yarısı bambaşka olan film. kişinin hayatında yaşadıklarını filmde bulması durumunda etkileyici bir hal alacaktır hiç şüphesiz.

ayrıca filmde fahriye evcen'in yavaş tarzda seslendirdiği 2. şarkı bizim yıllardır dinlediğimiz yasemin yıldız'ın ''sen yarim idun'' adlı çalışmasını hatırlatmıştır bana.

bu filmden sonra bu şarkı muhtemelen patlama yapacaktır tıpkı kazım koyuncu'nun av mevsimi'ndeki hayde'si gibi...
keşke bu toprakları daha iyi tanıyabilsek.
kendi ellerimizle.

- http://www.youtube.com/watch?v=t4x71G0wyDA
bizim halk dramayi sever, arabeskci yonetmenler (Mahsun, Ozcan) cok guzel kullaniyorlar buna. Ama abi bari somurecen bu duyguyu kendin yazsaydin senaryoyu ya da az kendinden birsey katsaydin. Ben omru hayatimda oyle amele tipi gormedim. bak kore de olur adamlar zengin ama bizde komik kaciyor.
güzel senaryo berbat oyunculuk ve kötü yönetmenlik performansı içeren film. Özcan karizma, Fahriye çok tatlı ve sen yarim idun şarkısı çok güzeldi. onun dışında klasik ağlak türk filmi.
a moment to remember filminden alıntı , özcan deniz in amerikan süpermeni kıvamına girdiği film.
ben begenmemistim bu filmi. bazi yerleri cok salakcaydi cocukluguna vurdugu sahne cok komikti berbat bi animasyondu. fahriyenin sebeklik sahneleri abarilmisti. muzikler daha guzel olabilirdi.
özcan deniz yapımı , kore çalımı bir film.

bende anısı çok büyüktür. eski sevgilimle gitmek istemiştim çok. planım birlikte gitmek , gözlerim çıkana kadar ağlamak , ama onun omzunda ağlamaktı.

ne yazık ki film gösterime girmeden , bir akşam yurtta otururken gelen bir telefonla terkedildikten sonra ben oldum bir yurdum sensin.

sonra bu filmin bir kore filminden * uyarlama olduğunu öğrendim.

evim sensini izlememeye yemin ettiğim için ben de kore filmini izledim.

hüzünlüydü, farklı ve güzel bir filmdi ama ağlamadım.

sanırım filmleri trajik yapan müzikler oluyor çoğu zaman.

çünkü ben evim sensinin sen yarim idun şarkısıyla salya sümük olmuştum.

yine de izlemeyeceğim bu filmi gelecekte de.

bir de gerek filmlerde gerek gerçek hayatta olsun ilişkilerdeki hayat dolu, esprili , sürekli gülen ve güldüren kız sonunda ölüyor. *
neyse ki hayattayım çok şükür *
gişe anlamında başarıya fazlasıyla ulaştı... ama orijinalindeki samimiyetin yarısı yok.
ulan yorum yapanların çoğu klasik türk filmi klasik yeşilçam filmi tarzında entryler yazmış. insan oturur bir araştırır allah aşkına. hadi araştırmadın sen yazar adamsın entry girmesini biliyorsun okumasını da mı bilmiyorsun? şahsen ben izleyeceğim her film için sözlüğe gelir entrylere bir göz gezdiririm. izlemeye değer mi değmez mi diye. derğer ise izledikten sonra da gelir yorumumu yaparım şahsımca. gelelim şimdi evim sensin'e...

öncelikle fragmanını hakkında hiçkimseden hiçbir yorum almadan internette izlemiştim. ulan dedim bu film biyerden çağrıştırıyor birşeyleri, izlemek lazım gibisinden düşündüm. sonra hakkındaki haberleri gördüm internette a moment to remember filmi ile aynı olduğu söyleniyordu. dedim ne kadar fazla aynı olabilir.

sevgilimle sinemaya gitmeye karar vermiştik, o zamanlar sevgili olmadığımız için ve aşırı romantik bir film olduğunu bildiğimiz için buna gitmeyi dile getirmedik ikimizde. o sıralar vizyonda olan uzun hikayeye girdik. yoksa küçük çapta bir fenalık geçirecektim bu filme girseydik, bilmeden...

sözlükte okuduklarım sonrasında filmin senaryosunun birebir alıntı olduğu, özcan denize yaptığı bu başarılı(!) çalışması sonrasında yazarların iyi dilekleri(!) idi.

velhasılkelam özcan denizin yaptığı türk sinemasını ileriye değil, olduğu yere gömmeye hatta geri adım atmasına vesile olacak türdendir. ulan hiç mi yaratıcı değilsin de uyarlamaya çalışıyorsun bu senaryoyu. hadi uyarladın da bari arada konuyu, zaman işleyişini, diyalogları bari biraz değiştirseydin be adam. yaratıcılık konusunda sıkıntı çekiyorsan başkasından yardım al. şu koca sözlükte bile senin eline senaryo verecek olan en az 20 adam vardır. gereksiz yapım.

en ayar olduğum şeyse başta da söylediğim gibi hakkında bi bok bilmeden klasik türk-yeşilçam filmi yorumlarını yapanlaradır. bi yol alın allasen ya.

şimdi sizlere iki film arasındaki açıklıyorum şu fotoğrafta.

http://galeri.uludagsozluk.com/r/evim-sensin-378462/

evim sensinde fahriye evcen geride diğer filmdeyse kız ilerde. başka da fark yok.

ya özcan bsg ya.

te allam.
Güzel olmayan filmdir.

Dinle dinle.

Buna ben sevgilimle gittim. Gülmekten filmin yarısını izleyemedik çok saçmaydı. Bir de sevgilimin unutkanlık problemi var üstüne cabası oldu bu... Filmin yarısında bana soruyor ben bu kadar unutkan olsam beni yine de bu kadar sever miydin diyo.

Yaşlı bir amca da fimi izlemeye gelmiş garibim uyudu kaldı o da.

Önlerde de bir çift sevgili daha vardı onlar da hep yiyişti ipneler.