bugün

Benim ya sonsuza kadar kalabilirim. Sessizlik olması yeterli.
Benim.

Sokak sokak gezmekten ne zevk alıyorsunuz anasını satayım, ben tatile gitsem 2 gün sonra evimi özlüyorum, dışarda çok kalsam kanepem gözümde tütüyo.
ben de ilk karantina günlerinde sıkılmıyordum ancak insan bütün gün evde sıkılıyor bence.
büyük ihtimalle pc başında zaman geçirir. o pc de yapacak bir şeyler bulur. canı sıkılmaz. eğer canı çok sıkılırsa yapılmaması gereken şeyler yapabilir.
alışverişe ve gezmeye ihtiyacı olmayan, yüksek ihtimalle evcil hayvan veya ev arkadaşı sahibi insandır.
ana sebebi issizlikdir. hani kisinin isi olmayınca para harcamamak icin mecbur evcil bir hayat sürüyor..

zor bir durum, belli bir yasa kadar cekiliyor ama özellikle 24-25'lerden sonra adama cok koyuyor..

tabi ne olursa olsun kendinizi eve kapatmayın. gezmek-tozmak bedava, denize gitmek keza bedavaa, bir sevgili yapmak *

bos durmayın yani, kendinizi baska yönlerden gelistirin *
şehirdeyse oha derim. ama benim gibi köydeyse dışarıyla içersi arası fark yok aslında.
dışarda oturmakla evde oturmak arasında bir fark yoktur. önemli olan ne yaptığındır ne yapacağındır der önemli bir düşünür ben olaraktan.
izleyecek bir şeyler, oynayacak video oyunları okuyacak kitaplar bulmuş insandır. muhtemelen sigarası da vardır.
edit: enstrumanları da vardır.
o insan benimdir. özellikle havalar soğukken daha da güzel oluyor. laptopum kucağımda sınırsız internet ve müzik.. vizeler başlamadan kafa dağıtmanın yollarından biri de bu bence.
benimdir ama bunu överek anlatamayacağım. tek nedeni üşengeçliktir.
(bkz: Buyrun benim)
zaten iş güç olunca çıkıyoruz dışarı. ben tam bir evcimenim. çok samimi söylüyorum 1 sene aralıksız evde oturayım(markete falan gitmek hariç) hiç canım dışarı çıkmaz istemez gezmeye tozmaya.

hani hobiler zevkler renkler mevzusu. sen alışverişi çayı kahveyi seversin kardeşim, ben evde yemek yapmayı çok seviyorum mesela. gün içinde en zevkli iş bu benim için.2-3 günde bir evi temizlerim, haftada bir genel temizlik yaparım. çayımı kahvemi alırım oturrum pc ve televizyon başına ooohh. budur işte. benim için hayat budur. dışarıya arada bir çıkarım onda da sahile giderim otururum bi ağaç altına denize bakarım. aralıksız 1-2 saat düşünürüm geri gelirim eve. ben böyle mutluyum be, kimseye zararım yok.

edit: ha şunu sık yaşıyorum mesela. bazen alışveriş yada devlet dairelerinde işlerim oluyor, mahkemelerde falan davalar. işte o zamanlarda dışarı çıktığımda insanlara bakıyorum, çok garip hissediyorum kendimi. sanki o dünyaya ait değilmişim gibi, içimde bir korku ve heyecan oluyor. gülümsüyorum biraz. farklı bir dünyada olduğumu anlıyorum o an. kendi yarattığım dünyanın dışında çünkü tüm insanlar. benim yarattığım ve yaşadığım dünyamda pek insan yok.
Pazar günleri hiç sıkılmıyorum. Malum pazartesi sabahı 9da işte olmak gerekiyor. Dinlenmek güzeldir.
Dışarda bok mu var. Ev ortamı rahat işte oh mis.

(bkz: battaniyem kareli)
kardeşimdir kendisi. tam bir asosyal.
Baksan PC başinda ağzı gözü yamulcak ama hala oturuyor.
gidip kahve köşelerinde okey oynamasından daha iyiydir en azından.
Benimdir. Evi severim ama hep evde oturmam orası ayrı.
Sıcak bir kahve, en sevdiğim koltuk, en sevdiğim dizi, film de varsa hiç bir şey bundan güzel olamaz.
Ayrıca canım sıkıldıkça yaptığım ama yemediğim güzel üzümlü, havuçlu keklerin kokusuyla o evden çıkasım gelmez zaten.
Battaniyeme sarılıp televizyonun karşısında uyuyakalmak bile paha biçilemez.
evinde oturmasını sağlayacak konforu vardır.
(bkz: ben)
dalgalanmış da durulmuş insandır. Bu hayattan alacağını almış, vereceğini de vermiştir. Dışarı çıksa da eski aldığı zevki alamaz. Arkadaşlarının çoğu evlenmiştir. Yaşının da verdiği sakinlikle şehrin hızına ayak uyduramaz.

Evde sıkılmaya da vakti yoktur zaten. Temizlik, ütü vb şeyler yeterince meşgul eder. Aynı zamanda Sürekli yeni uğraşlar bulur.

Sıkılsa bile sürekli evde oturduğundan birikim yapmıştır. O akşam kendine bir jest yapar. Bu sıkıntı atma operasyonu 3 ay yeter.

Sonuç olarak yaş ve yaşanılan şeylere bağlı olarak, durulma evresine geçmiştir. Iyidir iyi.

Ama Planları da vardır. bazı şeyleri yaşamayı erteler. bunları da eşiyle yaşamak istiyordur.
para olsa ben de bilirim alfa romeo giulietta ya binip ortamlara akmaya suratsız karının suratı için oturmuyoruz.
dışarıdaki kalabalığı, trafiği, birbirine karşı samimiyetsiz kahkahalar atarak sahte bir şekilde eğlenen insanları bahane olarak gösterebiliyor bu insanlar.

evet, başlığa baktım da herkes bunlardan şikayetçi.

açıkçası inanmıyorum bu kişilere. kendini eve kapatmış kişilerin bahanesidir ancak.

bir kişi; ne kadar yalnız, asosyal olursa olsun farklı mekanlara gidip, tek başına da olsa dolaşmaya, farklı havaları solmaya ihtiyaç duyar. hayat dört duvar arasında ibaret değil.
dışardaki kalabalık ve karmaşa,

bir yerden bir yere gitmenin trafik, toplu taşıma araçları ve zaman yönünden zulüm olması,

zaten iş, okul, alışveriş vs zorakiyetlerden dolayı yeteri kadar dışarı çıkıyor olmak,

sakinliği sevmek,

evdede keyifli vakit geçirebileceğini bilmek,

ekonomik sebepler gibi koşullardan birini veya bir kaçını karşılıyor olmak bu kategoriye girmek için yeterlidir.. (bkz: dışarı çıkmaktan sıkılmayan insan) lar kadar normal insanlardır.

maddi imkanlar el verse zaten çok daha huzurlu ve sakin bir hayat seçmesi muhtemel kişilerdir.
benimdir. dışarda bokmu var?