bugün

rezalet, skandal, facia! tamam, biraz abarttım ama boktan bi durum bu.

güzel bi espri yaparsınız. duruma "cuk" oturur. siz sırıtır ve hatta gülerken etrafınızda bir sessizlik olur. şöyle bi yanınızdaki insanları, ortamınızı süzersiniz. "acaba yersiz, zamansız, anlamsız bi espri miydi lan?" der; kendinizi sorgulamaya başlarsınız. birinden birinde bir bokluk olduğu muhakkaktır da, hangisinde olduğu eprinin anlaşılmamasından daha önemlidir.

sorun etrafınızdaki insanlardaysa, çevrenizi değiştirin. aptallarla takılmak çok sıkıcı ve yorucu. sorun ortamda ise olay ikiye ayrılır: yersiz espri yaptıysanız kendi ağzınızı burnunuzu kırın, laubaliliğe ne gerek var? yok sorun ortamdaki hissizlik, tepkisizlik ise ne işiniz var lan orda? eve gidip çay koyup içseniz, güzel müzikle kitap okusanız daha iyi; en azından faydalı. yok eğer sorun sizde ise, ne diyim? beyin kortekslerini, espri kabiliyetini geliştirmek elinizde. yüklenip kendinizi ilerletmeye çalışın. eğer buraya dek entryi anladıysanız, bunu başarmak çok kolay. yok bunlardan hiçbiri değil benim sorunum diyorsanız eyvallah, büyüksünüz. lakin ekrana "yazar burada ne demek istemiş?" diye bakan varsa... neyse, beyin nakli başlayınca bir entry daha yazacağım ben.
(bkz: espri iyiydi ama çevredikiler mal)
göt gibi kalmak ile sonlanir.

hele ki bir ortamda bu ya$anirsa intihar etme sebebidir. sen yaparsin esprini, bitirirsin ve sonunda kendi yaptiğin espriye kahkaha atarsin ama ortamda herkes ' ne dedi lan bu mal' tadinda baki$ atinca yerin dibine girmek istersin.

cek git bebegim sarkisini dinlersin.
akabinde espriyi açıklanırsa iyice çığrından çıkan rezillik durumu ortaya çıkar-ki bunu fıkra anlatan kişilerde görmekteyiz. *
etraftaki insanların çoğu bu seviyeden mahrumken bağışıklık yapan durumdur. kişi, aslında ince mi ince bir espri olduğunu bildiği için, hakkıyla payelendirilmese bile kendi kendine mutlu olmaya başlıyor zamanla.

ancak benim başıma gelen durum bir-kaç senelik, geçici bir ortam olduğu için de alışmış olabilirim; eğer o ortamdan kopmak gibi bir umudunuz yoksa yazık size lan.

bazı filozofların 'ben bu çağın adamı değilim' diyip kendi kendini eritmesi gibi dert olur oturur insanın içine.

anlaşılamamak çok zor zanaat.
(bkz: topluluk içinde göt olunan anlar)
insan'ın yerin dibine girme isteğidir.
bok gibi bir durumdur afedersiniz. artık ne yapsanız o durumdan kendinizi kurtaramazssınız. hemen kalkıp gitmek gerekir ordan.