bugün

bilye ve sporcu kağıtları..
off yine hatırıma geldi.
ne güzel günlerdi o günler...
Gazoz, cikolata, gofret, şeker gibi ürünlerin hepsini birden, şimdinin parasıyla 1 liraya alabildiğimiz bakkal amcalar vardı. şimdi ise güvenlik kameraları var.
otobüs bileti. bazende halk otobüsü bileti ile belediye otobüsüne binmek vardı. hey gidi günler hey.
yu-gi-oh kartları.
bir gözünde kolonya diğerinde merak ettiğim değişik bir sıvı olan teraziye benzer alet.
horoz şeker.
meybuz ve patlayan şeker.
özellikle bizim köyün bakkalında renkli renkli, plastik ve oldukça dandik bilezikler olurdu. omzumuza kadar doldururduk kolumuzu o bileziklerle. sonra güzel olduk sanıp dolaşırdık ortalarda. bir de bakkallarda altın şeklinde çikolatalar olurdu. tüm paramızı bunlara verirdik.
yamulan kalemler.
baycan marka sakızlar vardı taş gibi sakızdı.
nestle ice tea cool. cebe zarara mideye dost idi bu hede bir zamanlar, günde 4 kutu içilirdi ailecek.
düdüklü şeker, mino sakız, içinde çikolata bulunan altın ve favorim capri-sun içmesinden çok patlatmasını özledim.
takma diş şeklinde şekerler. hangi akla hizmet üretilmiş bilmem ama şimdi markette görsem sarılırım dertleşirim falan.
Paçimo çakmanında çakmasıdır olsada yesek.
özgüven.

bu süper marketler sikti bıraktı o özgüveni.
fuck you kapiitalizm sadkşlasdkşlasşda
(bkz: cino) bugun bir bakkalda rastladım cinoya ve hemen heybemi doldurdum.
Cino çikolata .
turbo ciklet.
Charles W. Cushman'in arşivinden istanbulda bir kaç bakkal dükkanı :

görsel
görsel
görsel
sulugöz. geçenlerde ufak kuzenime yedirdim , tatlı bir şey sandı garibim. sonra bastı bana küfrü gözlerinden yaş akarken. zamane çocukları , terbiyesizler hep işte.
Yumiyum, taso çıkan cipsler, futbolcu kartları
Kames top. Cokomel.
samimiyet. Şimdi o bile kalmamış. Kendilerini büyük marketlerle kıyaslayan bakkallar olduğu sürece daha çok şeyi kaybederiz biz...
(bkz: eskiden bakkal olan yerler)
kimbilir ne pislikten yapıldığı belli olmayan jöle.* tadı ve kıvamı çok güzeldi ama.