bugün

"sen hala eskidemi kaldın" denilen durumdur.
eski sevgilinin hala eskimediğine delalettir, özlememek en iyisidir.
ben bu gece çok özledim, hiç dönmeyecek,sesini duyamayaağım, ona dokunamayacağım... her şeyi kabullendim ama özlüyorum işte ne yapayım?
geçer geçer daha öncekiler gibi bu da geçer.
her an, her saniye, her salise hatta uykumda bile gerçekleştirdiğim eylemdir.. Çok ama çok acıdır...
bir gece rüyanızda pespembe bir tene sahip, kocaman mavi gözleri, minicik bir ağzı olan, kendi de minicik, dünya güzeli bir kız çocuğu doğurduğunuzu gördüğünüzde ve size bu mutluluğu yaşatanın, bu hediyeyi verenin eski sevgiliniz olduğunu bildiğinizde, uyandığınızda yaşayacağınız durumdur.

uyanıp, o bebeğin heyecanı, mutluluğu, endişesi, korkusu, doyulmazlığı hala içinizdeyken, bir de doyamadığınız başkaları gelir aklınıza. hayatınızın bir yerinde vazgeçip, eksik kalmaya razı olduğunuz ya da sizi eksik bırakan biri... nasıl olduğu farketmez. bir şekilde artık yanınızda olmayan biri...

böyle garip bir rüyayı dahi anlatma şansınızın olmadığı biri... aslında hayatınızdan teoride çıksa da pratikte kopamadığınız, ayrıldığınızdan beri bir şekilde sürekli görüştüğünüz eski sevgiliniz...
izin vermemiştir o'nu unutmanıza. izin vermemiştir gözlerinizin o'nun olduğu yönden başka bir tarafa kaymasına. belalı kiracısıdır kalbinizin. kontrat bitse de ve artık kira ödemese de, evden çıkartamadığınız belalı kiracılar gibi çökmüştür kalbinize. ilişkinin kontratı sona ermiştir. ama kalbinizden çıkmasa da karşılığında sevgi vermez size. ama iki günde bir aramasına rağmen gelmemiştir kelimeler yanyana aynı sizin gibi kökten bağlı olsalarda... söylemesi gereken çok şeyi olmasına rağmen susmuştur kelimeler. anlamlı cümleler kuramamıştır sizin bir anlam yükleyemeyişiniz gibi aşka...

şimdi siz belirsiz bir boşlukta yalnızlığınızla elele savrulurken o'na doğru saçma sapan bir kayıtsızlıkla, o hala güneş olup yakar sizi. yaklaştıkça sımsıcak, yaklaştıkça cayır cayır... ama yokluğunun ayazı daha çok acı verir çatlayan dudaklarla, üşüyen ellerle ve bir sürü yara ile ruhuna.

hani öğrenmiştiniz dilini yüreğinizin, söz geçirebiliyordunuz artık ona?
hani alışmıştı gözleriniz sadece kapandığı anlarda onun yüzünü görmeye?
hani ciğerleriniz cinayetinize teşebbüs etmiyordu onu düşündüğünüzde? Nefesiniz kesilmiyordu?
hani elleriniz içinden damar yerine fay hattı geçiyor gibi titremiyordu onu gördüğünüzde?
hani beyniniz biraz olsun ehlileşmişti, olur olmadık anda sürmüyordu anıları önünüze?

hayatlarınıza belki başka heyecanlar girmişti ondan ayrı kaldığınız süre içinde. belki onun da kalbinin ritmini bozan heyecanları olmuştu. ama bir gece bilinçaltının kalleşliği sayesinde yeniden düşmüştür akla.

yüzünü özleseniz fotoğrafına bakabilirdiniz. sesini özleseniz telefon edebilirdiniz. onunla yaşadıklarınızı özleseniz, hatıraları çağırabilirdiniz huzurunuza...
ama tenine dokunmayı özlediyseniz? ya da kokusunu... hangi ten, hangi kumaş, hangi tüyden alabilirdiniz o'na dokunmanın keyfini? ya da dünya üzerindeki hangi tat, hangi koku benzeşebilirdi teninden yayılan o ılık kokusuyla?

işte çok hüzünlü bir filmi başa sarıp izlemek gibidir eski sevgiliyi özlemek. ve yıkılmaktır her aklınıza gelişinde daha yeni ayrılmışçasına...
üç seneden sonra eski sevgiliyi hala çok özlemektir.
fotoğraflarına bakıp ağlamak, eskileri düşünmektir..
yeni sevgili bulunamadığından dolayı oluşan durumdur, veya yeni sevgili eskisinin yerini dolduramadığından ufak bir serzeniştir....
bazı eskiler vardır ki, gelip giden yenileri ne yapsa, ne etse tutmaz yerini... e haliyle ortak bir şarkı, ortak sevilen bir mekan, zaman her neyse işte zaman zaman düşürür insanın yüreğine eski sevgilinin özlemini, bi daha hiç gelmeyeceği gerçeğini... zordur tabi ama anlıktır, çabuk geçer.
giden geleni aratır.
eski sevgililerle arada bir buluşup eski günlerin hatırına,yalandan da olsa bir gece sevgiliymiş gibi takılınıp sabah sen yoluna ben yoluma şeklinde sonlandırılacak tek gecelik bir birleşme ile giderilebilecek özlem şeklidir.zaten yüzlerce kez sevişmişsin bir kere daha yapılsa bir şey olmaz.
yeni sevgilinize, bu durumu çaktırdığınız an ortada sap gibi kalmanız gibi bir durumda mevzu bahistir.
gereksiz bir davranıştır. geçmiş geçmişte kalmıştır.
(bkz: saplantı)
insan yaşadığı müddetçe sever ve özler. Güzel şeyler özlenmeye değer. Ama bazen eski sevgiliyi özlemenin sebebi; alışkanlıklarN ibarettir.
madem o bana layık değilmiş, ben ona göre çok iyiymişim, neden özleyeyim ki? hem bana bunları söyledikten sonra hemen 1 saat içinde başkasını bulmuş. efendim? daha öncesi de mi vardır? yok canım, daha önce ben vardım hayatında. boynuz mu? yok canım yapmaz iyi kızdır o…

ilk sevgilimde yaşadığım bu olaydan sonra, eski sevgilileri özlemek yerine, yeni sevgiliyi gözlüyorum.
son sevgilimden sonra da, küçük bir imza attım, yeni sevgiliyi gözlemeyi bıraktım, bebeklerimi gözlüyorum.
eee hayat…
azalarak bitecektir.
bol bol boş zamanı olan ve yalnız erkek kimsenin içine düştüğü girdap.
doğaldır insani durumdur fakat eğer yeni bir sevgiliniz yok ise çünkü sevgiliniz olduğu halde eski sevgilinizi özlüyorsanız bu o zaman insanlıktan çıkıp kişiliksizliğe attığınız ilk adım olur, ama tavsiyem madem eski sevgili artık bırak be dostum özlemeyi, özleyeceksen neden ayrıldın ki yapmış ki bir şeyler ayrılmışsınız işte, daha ne özlersin anlamam ki.

yazarın notu : özlemedim.
yeni sevgili bulunamadığı içindir o.yenisini bulun atın dama eskinin pabucunu.
Çok özlüyorum lan.. inanın beni bir tek "o" anlayabilirdi..
Bana gülümsemesi, beni sahiplenmesi beni o kadar mahçup bıraktı anlatamam. O gittiğinden beri, herkesin yalan olduğu herkesin bir çıkar peşinde koştuğu alenî olarak ortaya çıkıyordu zaten.

Geçen sene tam bu zamanlardı, ayrılmış fakat hâlâ birbirimizden kopamamıştık. işyerime gelmişti.. günü beraber geçirmiştik, akşam evine bırakacaktım.
O hiç kokoreç yememişti ve birden yolda kokoreççi görüp, hadi bana kokoreç ısmarla demişti..

Yahu o kokoreçi yerken sırf benimle bi ilki yaşamak daha istediği gözlerinden o kadar belli oluyordu ki.. ben nasıl sevemezdim ki lan bu insanı?
nasıl bırakabilirdim onu? kokoreççinin üst katında dakikalarca öptüm onu, o gün tekrar başladık ilişkiye..

Doğum gününde yanında olcam inşallah şeydam..
anılar taze olmasa dahi olabilitesi olan durumdur. ve ondan sonra kimse girmemişse hayatınıza haftada bir nüksedebilir. bu durum artık başka birinin hayatınıza girmesi gerektiğinin en kesin ıspatıdır. ha yeni biri girdi hala bu özlem devam ediyorsa
(bkz: seviyorsun be hocam sen)
kalben eskimemiş olduğundandır.
dady: eski sevgilimi özledim joe!
joe: yenisini bulursun...
dady:!!?
"biliyor musun?bugün seni hatırlayıp ağladım. öyle bir film sahnesinde duygulanıp iki damla göz yaşı dökmek gibi değil ha! hüngür hüngür ağladım, dudağımı ısırarak daha büyük bir acıyla içimdeki acıyı bastırmak isteyerek... bu şaşırtıcı; oysa seni unuttuğumdan o kadar emindim ki..." demektir.