bugün

Bu hatayı yaptığım için kendimden daha çok nefret ediyorum her hatırladığımda.

Nasıl bu kadar aptal olunur?
eski sevgilimden nefret ettiğim bir an yok. çünkü ne öyle bir an oldu ne de bir sevgilim oldu.
Zamanında tahammül ettigin görmezden geldigin hersey icin duydugun ne enayiymisim degmezmis diye düsündüğün her an.
sevgisiz büyümüş, kültürsüz, komplekslerini kıskançlık kisvesi ile bastırabilen, ezik, savunduğu hiçbir ahlaki değere kişilik ve aile olarak sahip olamamış; özetle manipülasyoncu bir pezevenk olduğunu anladığın andır.
hezimet 1; okulun tiyatro grubunun kostümlerini tasarlıyorum, henüz amatörüm, bi oğlan var. oyuncu ama yeteneksiz bi tip aq. fazla kaba saba. kıllı, dev bi şey. sürekli bana işi bu olmamasına rağmen kostümleri soruyor. çok sorunca onun kostümünü hızlandırıp gönderdim kendisine. gerçekten de masumum aq. aklıma benden hoşlandığı gelmedi. kostümünü teslim etmeme, göstermeme ve onu rahatlatmama rağmen kostümler hakkında sorulara devam ediyor. dedim; "hmm" muhabbeti biraz ilerletince bi şeyler içmek gerekti. hızlıca geçiyorum. sevgili olduk. hoşlanmıyorum ve aşık değilim ama olduk. neden olduk bilmiyorum. çok toyum daha. ben arabeskten, arabesk hal ve tavırlardan tiksinirim. hiç hazzetmem. bu arkadaşımız güya oyuncuydu ama içinde bi yerlerde kendini jiletleyen bir küçük müslüm gürses saklıydı. sebepsizce dram yaratıyordu. sebepsizce. her şey normalken bile ayrılırsak kendisine kötü şeyler yapabileceğinden bahsediyordu. bana, yazarken utanıyorum aq, yüzük aldı yüzük. yüzük aq. soğuttu bu beni. "byby" dedim. kaldıramadım arkadaşlar. vallahi travmaydı. dedim noluyoruz aq. ünzile gibi hissettim kendimi. az sonra babam odama girip; "kocana karşı sadık ol" nutku atacak gibiydi. başımda al bir yazma belirdi. ellerimde kına. yüzük ne aq.

hezimet 2; yakın bir dostumun sevgilisinin iş arkadaşı bizimkine beni sordurmuş bikaç kere. bizimki de yalnız olduğumu söylemiş ama; "göründüğü kadar tatlış değildir haberin olsun" diyerek sonra hesabı sorulacak bir cümle etmiş. göründüğümden daha tatlış olduğumu kanıtladım herife. ama daha sonra öğreniyorum ki; "ben onu yola getiririm" demiş eski erk*k arkadaşım. neyse tanıştık hoşlandık birbirimizden vs. hoş bi tipti. ama hazırlanarak gelmiş. özet geçiriyorum. çok uzun yazdığım için eleştiri aldım. bikaç ay son derece düzgün giden ilişki birden baba-oğul ilişkisine dönüşmeye başladı. ben Zilv Gudel, o Kai görünürde. sikiş öyle bi sikiş. isteği o. bir su damlası. itaatkar köle. Zilv Gudel ve Kai olma planı biraz suya düştü hazretin. çünkü içerik olarak ben onun helali, başının ah tatlı belası, ona memoli diye hitap edebilecek tek kişi, o ise benim korumam, yersen kocam, güya deli aşığımdı, bundan sıkılacağımı öngöremedi. sikerler. zaman geçtikçe bana nasihatler vermeye, daha az dikkat çekmem gerektiğini söylemeye, aradaki yaş farkının altını çizmeye falan başladı herif. arada yedi yaş vardı en fazla. ben de tartışmaktan hazzetmem çekilirim hemen ortamdan. tipik teraziyim. fakat bu her şeyin dibine de görmek istediğinden meseleleri asla bitirmiyordu. bi zaman sonra artık oğul kimliğimden bıktım ve beyefendinin çıkışını verdim. dev soğumuştum.

hezimet 3; biraz dindar kökten gelmesine rağmen; "piç" olarak tanımlanabilecek biriydi ilk kahramanımız. aramızdaki her şeyin çok ama çok önemli olduğunu düşünüyordu. sevgili olmadan önce beş altı ay sadece dertleşen, gün içinde öylesine konuşan ama muhakkak iletişim kuran tiplerdik. ilk buluşmadan sonra kalbim bi tuhaf oldu. adamdan dev hoşlanmıştım. karşılıklıymış. sevgili olmayı teklif etti. kabul ettim. ama nasıl mutluyum. önümde kapılar açılıyor, çiçekler sunuluyor, büyük büyük iltifatlar ediliyordu. yatakta öylece bakışıyorduk. gerçekten aramızda garip bir bağ vardı. kısacık bir zamanda oluşmuştu ama vardı. annesiyle birlikte yaşayan bu kahramanımız parasını kılıç gibi kullanmaya başladı. benim en hassas noktam bireyselliktir. ailem bile nerede ne yaptığımı sorgulayamaz. sormamaları gerektiğini bilirler. dev öfkelenirim. beyefendi bunu fark etti ve bu sorgu sual işini gizlice yapmaya başladı. öğrenciydim ve evden okula gidiyordum. onu seviyor olmama rağmen sevgimi parasıyla garanti altına almaya çalışıyordu. saçma bi şekilde bana pahalı hediyeler alıyordu. arkadaşlar inanamazsınız. o yaşlarda küpe çok takardım. fiyatları çok sıfırlı küpeler, saatler, bileklikler. dostlarımdan biri bana çöpten bi tane ucu ıstırılmış ekmek getirsin yüz yıl saklar, herkese gösteririm onu. "ay bak bana ne almış kurban olduğum" der elden ele dolaştırır ama sonra hemen kasaya geri koyarım. ama sevgililerimden hiçbir şart ve koşulda maddi bir şey kabul etmem prensiben. hiçbir şeyi ona ödetmem. ya bölüşürüz ya da bir sonraki seferde muhakkak ben karşılarım. tabii ki kabul etmedim hiçbir hediyesini. ama gencim daha. nasıl reddedilir onu bile tam bilmiyorum aq. ondan hiçbir şey kabul etmiyor olmamı ilişkiye güvenmediğime yordu ve bana karşı çok sert olmaya başladı. talepleri gün geçtikçe arttı. onu sevdiğimi bilmek için beni saçma şeylere zorladı. annesiyle falan tanıştım adamın. müthiş bir kadındı ama ne alaka aq? o günden sonra aşk yerine soğukluğa bıraktı.

hezimet 4; kahramanımız onu zehirlediğimi ve daha çok sevebilmek için kendisine benzettiğimi çünkü ancak kendime benzeyen insanları sevip saydığımı iddia edip beni terk etmişti. sonra barıştık. türkiye'de yaşamak istemediğini her şeyi bırakıp ailesinin yanına dönmek istediğini söyledi. rusya'da yaşıyordu ailesi. benimde onunla gitmemi istedi. dil bilmediğimi, uzun vadeli çok fazla planım olduğunu, burada kalmak istediğimi ama kendisinin gitme isteğine karşı çıkmadığımı söyledim. onu sevmediğimi, bazen ortadan kaybolduğumu çünkü onu aldattığımı iddia etti. ilişkiyi bitirdim. ketumlukta bir dünya devi olan adam, ona hayran olan tiplere bile asla yüz vermeyen, bin kişinin içine bırak dönüp tek birine bakmayacak kadar sadık o herif, öğrencilerinin etrafında dönüp durarak tavaf ettikleri o yarı tanrısal kas yığını, daha önce hiçbir emaresini göremediğim bir açıklıkla göreceğimi ve öfkeleneceğimi çok iyi bildiği her şeyi üst üste yapmaya başladı. tivitır'da; "büşra ama 1.50" hesapları vardır ya, onlara döndü. atarlı giderli laflar. başka başka insanlarla son derece samimi pozlar paylaştı. bikaç ay böyle takıldı. kıskanacağımı düşündü. önce kırıldım. hayal kırıklığına uğradım. sonra soğudum. aşk bitti.

hezimet 5; yılış yılış tiplerden hazzetmediğim için yoğun bir dönemimde yalnız kalmaktan korktuğumdan beğendiğim, fiziken ve karakter olarak yanıma çok yakıştırdığım bir diğer kahramanımız ona aşık olmadığımı bilmesine rağmen gün geçtikçe benden karşılamamın mümkün olmadığı şeyler istemeye başladı. daha çok ilgi, daha sıcak temas, daha çok muhabbet. küçücük, inanın küçücük bir sebepten olay çıkardı. eve normalden erken bir saatte döndüm ve ona bunu söylemedim diye bir başladı yırtınmaya... saatlerce. sadece yorgundum ve uyumak istiyordum. önceden benden hiçbir beklentisi olmadığını söylemesine, sınırlarıma saygı duyduğunu beyan etmesine rağmen zamanla o sınırları aşmak istedi. cinsel bir talebi asla yoktu. cinsel bir oruçtayım ben yıllardır. hakkını yemiyim hiç o taraftan yaklaşmadı ama sürekli haber vermemi istiyordu. her şeyi. ben ilgi gösteren taraf olmaktan hoşlanırım. ilgilenilmek beni kasar. sıkılırım. soğudum.

of. bu hikayelerin her biri sayfalarca anlatılacak dram dolu sırlar kapısı bölümleridir. benim ilişkilerim gerçekten dev bir zaman kaybıydı. şu hayatımda ne istediysem altından kalktım, hepsini başarım, üstesinden geldim ama türk erkeğiyle doğru düzgün bir ilişki kuramadım.
1 buçuk sene sonra tek bir şeyinin bile değişmediğini gördüğün andır. Yine aynı boktur. Hatta eskisinden daha beterdir. Beter olasıcadır.
her andir. cok uzun zaman olmustur terk edileli, ve geri donus olmamistir. bu yuzden aciyan yerleriniz ondan nefret ederek yasama tutunur, boylece her aniniz onu dusunerek ama nefret ederek gecer.
anasına da kontür istediği andır.
götüme benzeyen, dur lan götüme haksızlık yapıyorum onun götüne benzeyen yeni sevgilisiylen sağdan soldan fırladığı andır. fotoğrafını görmek ayrı canlı canlı görmek ayrıymış.
yasakladığınız her şeyi yapması.

misal herhangi bir sosyal paylaşım sitesindeki profiline boy boy bikinili fotoğraflarını yükleyip sergilemesi.
siz ona bir daha kavuşamayacağınızı bile bile onu görmek için türlü imkanlar yaratırsınız da o bu kısacık anlarda sizi takmaz tavırlar takınır ya... işte o an bu andır.
götünü hafifçe kaldırıp size doğru osurması.
ama sevince alıştık tabi.
dışarıda karşılaştığınız zaman sizi görmezden gelmeye çalıştığı an.*
ayrılmadan başkısını bulduğu andır. nitekim başıma geldi.
-artık heyecanlanmıyorum,
+600 km uzaktan sana nasıl heyecan yaşatabilirim,lütfen böyle söyleme,terk etme, böyle ortada bırakma nolur,
-duygu sömürüsü yapıyosun!
+.............................................
aslılırken.

daha doğrusu asılmak zorunda kalırken. eskiden yoktu böyle asılmak. haftada 3-4 git-gel alıyodu enerjiyi.
sizi kıskandırmaya çalıştığı an,
başkalarına yavşadığı an...
artık hiçbirşey hissetmeyip, yaptığı adiliklerin aklına geldiği her an.
aslında adam olmadığını anladığınız andır.
geçmiş zaman,şimdiki zaman, gelecek zamandır.
sizin sevgiliniz olsun olmasın başka kızlarla ilgilendiği, ilgisini gözünüze soktuğu anlardır.
yaptığı onca şeyi görmezden gelip pişkin pişkin kendini savunmaya devam ettiği andır.
size "eğer bugün herhangi bir kedi ya da köpek seversen"le başlayan tehditler savururken, köpek severken fotoğrafını facebookta gördüğünüz andır. * * * *
2 hafta sonra önceden kankam asla aramda birşey olmaz dediği kişiyle çıktığını gördüğünüz an.
en yakın arkadaşımla evlenmesi. orospu da bile bir şeref vardır. bunda o da yok.