bugün

kelime-i şahadet'in 3'de 2'lik kısmı.
orta okulda din hocamızın ölmeden önce söylemeye kalkışırsak çok dikkatli olmamız için uyardığı arapça cümlenin türkçe okunuşu.
şöyleki;
cümlenin yanlış bir yerinde ruhunuzu teslim eder de tamamlayamazsanız,
son sözleriniz "allah yoktur" gibi bişey oluyor!!!
"eşhedü enla ilahe (tam burası) illallah"

şimdi ben bu duruma "trajikomik" desem...
(bkz: gereksiz polemik yaratmamak için susmak)
yarım olarak o söyleneceğine, tam olarak bu söylenebilir:

(bkz: tövbe estağfirullah)
söylenirken önemli olan niyettir. zaruretten dolayı söz nerede kalırsa kalsın olumsuz bir durum arz etmez.
saddam hüseyin'în idam edilirken son kelime-i şahadet'ini okurken celladının ipini kestiğinde bitiremeden kaldığı yer.
(bkz: ilginç tespitler)
(bkz: otoban kenarında ebegümeci toplayan yurdumun cefak)
(bkz: lan kırmızı kablo muydu mavi miydi kırmızıyı kest)
yanlış bir okunuş.

eşhedu enla değil ella diye okunur. evet orada bir adet nun ardından da lam harfi vardır fekat, arapça'da nundan sora gelen lam harfi şeddeli lam okunur. şedde yanı iki harf gibi, ella. enla görünüşlüdür ama ella okunur.
(bkz: kelime-i şehadet getirmeye çalışmak)
atesitleri ve gayrimuslumleri musluman eden soz.