bugün
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması19
- diamond tema24
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek16
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- saraca silsüpüroğlu8
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- yurtdışı çıkış harcı13
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj39
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- memati192310
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- erkeklerin hiç iltifat almaması9
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
tecrit değerlendirmesine asla malzeme olmaması gereken sahteciliktir. evet ortada bir göçe zorlama vardır. ve bu noktada masum insanlar ölmüştür yada öldürülmüştür. tarihsel algı ile baktığımızda o zamanki osmanlı toplumunun psikolojisi sadece trajediydi. osmanlının son elli yılına bakarsanız göreceğiniz tek şey sistemsel olarak yok edilmeye çalışılmasıdır. bir ölüm kalım savaşı veriyordur.
ve fakat 1. Dünya savaşı esnasında ittihat terakki tarafından göçe zorlanan Ermeni kökenli insanların yaşadığı büyük drama soykırım diyen Avrupa Parlementosun, hem bu trajedideki payları ve hem de dünyanın hemen her yerinde yaptıkları katliamlar için de kararlar alması gerekir.
Başka halkları geçmişleriyle yüzleşmeye zorlayan kararlarını destekliyor olmakla birlikte kendilerini de hem geçmişle ve hem de bugünle yüzleşmeye davet ediyoruz.
dimi..
ve fakat 1. Dünya savaşı esnasında ittihat terakki tarafından göçe zorlanan Ermeni kökenli insanların yaşadığı büyük drama soykırım diyen Avrupa Parlementosun, hem bu trajedideki payları ve hem de dünyanın hemen her yerinde yaptıkları katliamlar için de kararlar alması gerekir.
Başka halkları geçmişleriyle yüzleşmeye zorlayan kararlarını destekliyor olmakla birlikte kendilerini de hem geçmişle ve hem de bugünle yüzleşmeye davet ediyoruz.
dimi..
feysbukta çakma solcu itemi olarak hrant fotoğrafı koyanları sinir eden hadise. bizim solcularda bir garip. sol ki dogmanın en karşıt ideolojisidir ve fakat ermenistan dünyanın en dogmatik ikinci ülkesi. hemen gene horozlanmayın la alın ermeni kaynaklı kanıt size ; http://www.ermenihaber.am...C3%A7%C4%B1kt%C4%B1/55504
yani o kadar tutarlı solcusunuz ki... tebrikler.
yani o kadar tutarlı solcusunuz ki... tebrikler.
sözde ermeni soykırımı ile ilgili ortaya sunulan delillerin sahtekarlıkları bilimsel bir yöntem ele alındığında tek tek ortaya çıkıyor. ermeni soykırım müzelerinde ve sözde soykırım ile ilgili delillerin içlerinde ermenilerin adeta taptığı bir fotoğrafın sahte olduğunu ve sahtekarlığın nasıl kanıtlandığını gözler önüne seren olaydır. internette "ermeni soykırımı fotoğrafları" ile ilgili arama yaptığınızda karşınıza çıkan fotoğrafların tümü bu şekildedir. ve fakat ermenilerin hocalıda yaptığı katliamda gerek videolar, gerek fotoğraflar gayet nettir. veya bosna da yapılan katliamda her şey nettir, ruanda katliamı nettir. italyanların ve fransızların kuzey afrika da ve hitler almayasının yuhudilere yaptığı katliamlar nettir. vs vs vs. katliam dediğiniz, soykırım dediğiniz şey net olur ! görürsünüz.
--spoiler--
Bilkent Üniversitesi Tarih Profesörü Doktor Jeremy Salt, Ermeni iddialarına dayanak gösterilen ve Soykırım Müzesinde asılı duran Türk resmi görevlisi, açlıktan ölmek üzere olan Ermeni çocuklara ekmek göstererek alay ediyor fotoğrafının, fotomontaj olduğunu kanıtladı.
Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünde ders veren, Osmanlı Ermenileri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Avustralyalı tarihçi Prof Dr. Jeremy Saltın dikkatini, Oxford Üniversitesi tarafından yayınlanan okuduğu kitaptaki fotoğraf çekti. Erivandaki Soykırım Müzesinde de sergilenen ve St. Lazar Mkhitarian koleksiyonuna ait olduğu belirtilen fotoğrafın altında Türk resmi görevlisi açlıktan ölmek üzere olan Ermeni çocuklara ekmek göstererek alay ediyor yazıyor.
OKURKEN FARK ETTi
Arama motoru Googlea starving armenian (Açlıktan ölen Ermeniler) yazıldığında da karşınıza çıkan bu fotoğraf Ermeni iddialarının sembol fotoğrafı. Donald Bloxhamın 2005 yılında yayınlandığında büyük ses getiren The Great Game of Genocide. Imperialism, Nationalism and the Destruction of the Ottoman Armenians (Büyük Soykırım Oyunu. Milliyetçilik ve Osmanlı Ermenilerinin Yok edilişi) adlı kitabında da yer aldı. Zaten düğüm Prof. Saltın bu kitabı incelemeye başlamasıyla çözüldü.
HaberTürke konuşan Prof. Salt, sözlerine Sahtekârlığı, 2008 yılında Donald Bloxhamın Büyük Soykırım Oyunu adlı kitabını incelerken fark ettim diye başladı. Kitabın tek taraflı yazılmış olmasının kendisi açısından dikkat çekici bir unsur olduğunu kaydeden Prof. Salt şöyle konuştu:
Soykırım iddiaları tek yanlı olarak ele alınmıştı. Ancak benim en çok dikkatimi çeken yazılardan çok parlak kâğıda basılmış bir dizi fotoğraftı. Özellikle de bir fotoğraf Bu fotoğrafta ceket ve kravatlı bir adamın etrafında yırtık pırtık elbiseli çocuklar vardı. Adam elinde ekmek tutu yor, etrafını saran çocuklar ellerini açmış ekmeğe ulaşmaya çalışıyordu. Nereden bakılırsa bakılsın iç burkarı bir sahne. Prof. Salt işte burada biraz duraksadı ve sözlerini kocaman bir Ama ile sürdürdü:
MANTIK HATALARI VAR
Fotoğrafla ilgili yazılan bilgide aç Ermeni çocuklarla alay eden Türk resmi görevlisi olduğu belirtilmişti. Eğer iddia edildiği gibi I. Dünya Savaşı sırasında çekilmişse oradaki Osmanlı memuru olmalıydı, Türk resmi görevlisi değil. Fotoğraftaki adam ceket ve kravat giyiyordu. Oysa Osmanlı memurunun boyna kadar düğmelenmiş yakasız gömlek ve fes giymesi gerekmez miydi? Prof Salt fotoğrafı inceledikçe şüphelerinin arttığını söyledi:
ANALiZLE KESINLEŞTi: SAHTE
Fotoğrafa bakarken adamın ceketi boyunca giden bir çizgi dikkatimi çekti. Fotoğrafı eğerek ışığı yakalamaya çalışınca adamın sağ tarafıyla sol tarafı arasında kalan pürüzlü, düzgün olmayan bir çizgi fark ettim. Ceketin bir tarafı diğerinden daha koyuydu. Sonra fotoğrafın geri kalan kısımlarına baktım. Adamın kafasının arkasındaki duvar birdenbire beyaz bir boşluğa dönüyordu. Dikkatlice incelediğimde yerde yatan çocuklardan birinin bir eli sıska, diğeri toplucaydı.
Prof. Salt şüpheleri artınca fotoğrafı Ankarada bir fotoğraf uzmanına götürmüştü. Çıkan sonuç şüphelerinde haklı olduğunu gösteriyordu:
Fotoğraf laboratuarında 10 dakika süren analizde fotoğrafın pikselleri 2 bin 400 kez büyütüldü. Evet, fotoğraf sahteydi. Fotoğrafı inceleyen uzmanlar fotoğrafın birçok yerden alınmış parçalardan oluştuğunu net bir şekilde tespit ettiler. Fotoğraftaki adam figürü tamamen derlemeydi. Yerde oturan çocuklardan birinin elinde bir şey varmış gibi duruyordu. Oysa elinde hiçbir şey olmadığı ortaya çıktı. Taklitçi belli ki çok dikkatli davranmadığı için başka biz yerden kopya1adığı fotoğrafta çocuğun parmak kenarlarını kesmek için çok zaman harcamamış.
OXFORD KiTAPLARI iMHA ETTi
Sorularına tatmin edici cevap alamayan Prof. Salt konuyu ingiltere Türk Dernekleri Federasyonuna taşıdı. Federasyonun genel koordinatörü ve Asılsız iddialarla Mücadele Komitesi Başkanı Servet Hassan, 19 Ekim 2009da Oxford Yayınları Tarih Editörü Christopher Wheelera şikâyet mektubu gönderdi. Hassan süreci şöyle anlattı:
Wheelera gönderdiğimiz şikâyet mektubuna 2 Kasımda yanıt geldi. Hata yaptıklarını, birkaç parçadan oluşan fotoğrafın fotomontajla bir araya getirildiğinin anlaşıldığını, yani fotoğrafın sahte olduğunu kabul ediyordu. Ama konunun kapanmasını sağlamak için de, ellerinde bulunan ilgili kitabın tüm stoklarını imha ettiklerini söylüyordu. Ama bu yeterli değildi. Çünkü bu kitap başta ingiltere olmak üzere dünyadaki birçok ülke kütüphanesine dağıtılmıştı. O kitapların da toplatılması gerekiyordu.
TiKSiNDiRiCi BiR SAHTEKÂRLIK
Fotoğrafın sahte olduğunu anlamak için birkaç dakikalık ayrıntılı bir incelemenin yeterli olduğunu söyleyen Prof. Salt, Benim kısa sürede gördüğümü Oxford Üniversitesi Yayınları yetkilileri göremedi mi? En azından içlerinde hiçbir şüphe oluşmadı mı? diye sordu, sonra da sorusunu cevapladı:
Mutlaka birileri şüphelenmiştir. Peki, buna rağmen fotoğraf neden basıldı? Çünkü Ermeni iddiaları artık tarihten çok teolojiye geçti, tabu haline geldi. Tarih kutsallaştırıldığında, gerçek bilindiğinde soru sormaya gerek kalır mı? Kalmaz.
O zaman editörler de şöyle düşündü: Tabii ki, Türk resmi görevlisi Ermeni çocuklarla dalga geçecektir, o halde neden basmayalım? Ortaya çıkan tiksindirici bir sahtekârlık ama maalesef bu konudaki tek sahtekârlık değil!
FOTOĞRAFA YiNE YER VERECEKLER
Oxford Üniversitesi sahteciliğin anlaşılmasından sonra, fotoğrafa yeni basımda da yer vereceğini açıkladı. Ancak bu kez altına Bu fotoğrafı her iki tarafın da başvurduğu sahtekârlıklara örnek teşkil etmesi için yeniden yayınlıyoruz. Cümlesinin yazılacağını bildirdi. Servet Hassan ise buna karşı çıktıklarını belirtip Sahtekârlar belli. Türk tarafında sahte belge yok. Kaynağının çarpıtılmadan yazılmasını istedik. dedi.
iŞTE FOTOĞRAFTAKi SAHTEKÂRLIKLAR
1. Dünya Savaşında çekilmiş olsaydı adam Osmanlı memuru olmalıydı, Türk görevlisi değil.
Fotoğraftaki adam ceket ve kravatlı. Oysa Osmanlı memurunun boynuna kadar düğmelenen yakasız gömlek ve fes giymesi gerekirdi.
Fotoğrafın pikselleri 2400 kez büyütülünce birçok fotoğraftan alınmış parçalardan oluştuğu net olarak tespit edildi.
Adam figürünün tamamen derleme olduğu anlaşıldı.
Çocuklardan birinin elinde bir şey varmış gibi görünüyor. Oysa elinde hiçbir şey olmadığı ortaya çıktı.
Başka bir yerden kopyalanan çocuğun parmak kenarları kesik kalmış.
Çocuklardan birinin, bir kolunun diğer kolundan çok daha ince olduğu anlaşıldı.
Adamın arkasındaki duvar, birdenbire beyaz bir boşluğa dönüşüyor.
http://akademikperspektif...i-fotomontaj-sahteciligi/
--spoiler--
--spoiler--
Bilkent Üniversitesi Tarih Profesörü Doktor Jeremy Salt, Ermeni iddialarına dayanak gösterilen ve Soykırım Müzesinde asılı duran Türk resmi görevlisi, açlıktan ölmek üzere olan Ermeni çocuklara ekmek göstererek alay ediyor fotoğrafının, fotomontaj olduğunu kanıtladı.
Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünde ders veren, Osmanlı Ermenileri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Avustralyalı tarihçi Prof Dr. Jeremy Saltın dikkatini, Oxford Üniversitesi tarafından yayınlanan okuduğu kitaptaki fotoğraf çekti. Erivandaki Soykırım Müzesinde de sergilenen ve St. Lazar Mkhitarian koleksiyonuna ait olduğu belirtilen fotoğrafın altında Türk resmi görevlisi açlıktan ölmek üzere olan Ermeni çocuklara ekmek göstererek alay ediyor yazıyor.
OKURKEN FARK ETTi
Arama motoru Googlea starving armenian (Açlıktan ölen Ermeniler) yazıldığında da karşınıza çıkan bu fotoğraf Ermeni iddialarının sembol fotoğrafı. Donald Bloxhamın 2005 yılında yayınlandığında büyük ses getiren The Great Game of Genocide. Imperialism, Nationalism and the Destruction of the Ottoman Armenians (Büyük Soykırım Oyunu. Milliyetçilik ve Osmanlı Ermenilerinin Yok edilişi) adlı kitabında da yer aldı. Zaten düğüm Prof. Saltın bu kitabı incelemeye başlamasıyla çözüldü.
HaberTürke konuşan Prof. Salt, sözlerine Sahtekârlığı, 2008 yılında Donald Bloxhamın Büyük Soykırım Oyunu adlı kitabını incelerken fark ettim diye başladı. Kitabın tek taraflı yazılmış olmasının kendisi açısından dikkat çekici bir unsur olduğunu kaydeden Prof. Salt şöyle konuştu:
Soykırım iddiaları tek yanlı olarak ele alınmıştı. Ancak benim en çok dikkatimi çeken yazılardan çok parlak kâğıda basılmış bir dizi fotoğraftı. Özellikle de bir fotoğraf Bu fotoğrafta ceket ve kravatlı bir adamın etrafında yırtık pırtık elbiseli çocuklar vardı. Adam elinde ekmek tutu yor, etrafını saran çocuklar ellerini açmış ekmeğe ulaşmaya çalışıyordu. Nereden bakılırsa bakılsın iç burkarı bir sahne. Prof. Salt işte burada biraz duraksadı ve sözlerini kocaman bir Ama ile sürdürdü:
MANTIK HATALARI VAR
Fotoğrafla ilgili yazılan bilgide aç Ermeni çocuklarla alay eden Türk resmi görevlisi olduğu belirtilmişti. Eğer iddia edildiği gibi I. Dünya Savaşı sırasında çekilmişse oradaki Osmanlı memuru olmalıydı, Türk resmi görevlisi değil. Fotoğraftaki adam ceket ve kravat giyiyordu. Oysa Osmanlı memurunun boyna kadar düğmelenmiş yakasız gömlek ve fes giymesi gerekmez miydi? Prof Salt fotoğrafı inceledikçe şüphelerinin arttığını söyledi:
ANALiZLE KESINLEŞTi: SAHTE
Fotoğrafa bakarken adamın ceketi boyunca giden bir çizgi dikkatimi çekti. Fotoğrafı eğerek ışığı yakalamaya çalışınca adamın sağ tarafıyla sol tarafı arasında kalan pürüzlü, düzgün olmayan bir çizgi fark ettim. Ceketin bir tarafı diğerinden daha koyuydu. Sonra fotoğrafın geri kalan kısımlarına baktım. Adamın kafasının arkasındaki duvar birdenbire beyaz bir boşluğa dönüyordu. Dikkatlice incelediğimde yerde yatan çocuklardan birinin bir eli sıska, diğeri toplucaydı.
Prof. Salt şüpheleri artınca fotoğrafı Ankarada bir fotoğraf uzmanına götürmüştü. Çıkan sonuç şüphelerinde haklı olduğunu gösteriyordu:
Fotoğraf laboratuarında 10 dakika süren analizde fotoğrafın pikselleri 2 bin 400 kez büyütüldü. Evet, fotoğraf sahteydi. Fotoğrafı inceleyen uzmanlar fotoğrafın birçok yerden alınmış parçalardan oluştuğunu net bir şekilde tespit ettiler. Fotoğraftaki adam figürü tamamen derlemeydi. Yerde oturan çocuklardan birinin elinde bir şey varmış gibi duruyordu. Oysa elinde hiçbir şey olmadığı ortaya çıktı. Taklitçi belli ki çok dikkatli davranmadığı için başka biz yerden kopya1adığı fotoğrafta çocuğun parmak kenarlarını kesmek için çok zaman harcamamış.
OXFORD KiTAPLARI iMHA ETTi
Sorularına tatmin edici cevap alamayan Prof. Salt konuyu ingiltere Türk Dernekleri Federasyonuna taşıdı. Federasyonun genel koordinatörü ve Asılsız iddialarla Mücadele Komitesi Başkanı Servet Hassan, 19 Ekim 2009da Oxford Yayınları Tarih Editörü Christopher Wheelera şikâyet mektubu gönderdi. Hassan süreci şöyle anlattı:
Wheelera gönderdiğimiz şikâyet mektubuna 2 Kasımda yanıt geldi. Hata yaptıklarını, birkaç parçadan oluşan fotoğrafın fotomontajla bir araya getirildiğinin anlaşıldığını, yani fotoğrafın sahte olduğunu kabul ediyordu. Ama konunun kapanmasını sağlamak için de, ellerinde bulunan ilgili kitabın tüm stoklarını imha ettiklerini söylüyordu. Ama bu yeterli değildi. Çünkü bu kitap başta ingiltere olmak üzere dünyadaki birçok ülke kütüphanesine dağıtılmıştı. O kitapların da toplatılması gerekiyordu.
TiKSiNDiRiCi BiR SAHTEKÂRLIK
Fotoğrafın sahte olduğunu anlamak için birkaç dakikalık ayrıntılı bir incelemenin yeterli olduğunu söyleyen Prof. Salt, Benim kısa sürede gördüğümü Oxford Üniversitesi Yayınları yetkilileri göremedi mi? En azından içlerinde hiçbir şüphe oluşmadı mı? diye sordu, sonra da sorusunu cevapladı:
Mutlaka birileri şüphelenmiştir. Peki, buna rağmen fotoğraf neden basıldı? Çünkü Ermeni iddiaları artık tarihten çok teolojiye geçti, tabu haline geldi. Tarih kutsallaştırıldığında, gerçek bilindiğinde soru sormaya gerek kalır mı? Kalmaz.
O zaman editörler de şöyle düşündü: Tabii ki, Türk resmi görevlisi Ermeni çocuklarla dalga geçecektir, o halde neden basmayalım? Ortaya çıkan tiksindirici bir sahtekârlık ama maalesef bu konudaki tek sahtekârlık değil!
FOTOĞRAFA YiNE YER VERECEKLER
Oxford Üniversitesi sahteciliğin anlaşılmasından sonra, fotoğrafa yeni basımda da yer vereceğini açıkladı. Ancak bu kez altına Bu fotoğrafı her iki tarafın da başvurduğu sahtekârlıklara örnek teşkil etmesi için yeniden yayınlıyoruz. Cümlesinin yazılacağını bildirdi. Servet Hassan ise buna karşı çıktıklarını belirtip Sahtekârlar belli. Türk tarafında sahte belge yok. Kaynağının çarpıtılmadan yazılmasını istedik. dedi.
iŞTE FOTOĞRAFTAKi SAHTEKÂRLIKLAR
1. Dünya Savaşında çekilmiş olsaydı adam Osmanlı memuru olmalıydı, Türk görevlisi değil.
Fotoğraftaki adam ceket ve kravatlı. Oysa Osmanlı memurunun boynuna kadar düğmelenen yakasız gömlek ve fes giymesi gerekirdi.
Fotoğrafın pikselleri 2400 kez büyütülünce birçok fotoğraftan alınmış parçalardan oluştuğu net olarak tespit edildi.
Adam figürünün tamamen derleme olduğu anlaşıldı.
Çocuklardan birinin elinde bir şey varmış gibi görünüyor. Oysa elinde hiçbir şey olmadığı ortaya çıktı.
Başka bir yerden kopyalanan çocuğun parmak kenarları kesik kalmış.
Çocuklardan birinin, bir kolunun diğer kolundan çok daha ince olduğu anlaşıldı.
Adamın arkasındaki duvar, birdenbire beyaz bir boşluğa dönüşüyor.
http://akademikperspektif...i-fotomontaj-sahteciligi/
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar