erkeğin de adı yok

malesef bazı erkeklerin bile hizmet ettiği ayrımcılıktır.

pembe metrobüs diye bir fikir attılar ortaya, neymiş efendim, kadınlar taciz ediliyormuş, onun için ayrı yerlerde seyahat etmelilermiş, bunu destekleyen erkek denyolar bile var. e be gerizekalı kardeşim, birileri taciz ediyor diye, sen niye tüm erkekleri suçlu diye yaftalayan bir projeyi desteklersin.

tek metrobüs olayı olsa yine iyi, günlük hayatın her alanında, erkek olmanın zorluklarını çekiyoruz, kadın hakları moda olmuş, ezilen de biz olmuşuz. bir bara gidicez, belki karı kaldırıcaz, ortada cinsel saldırı olmadıkça da bunun kimsenin derdi olmadığı aşikar. adam bar kapısında benden dam istiyor, ama kadın tek başına girebiliyor. buna nasıl sessiz kalıyorsunuz lan? ben erkek olarak tek başıma ya da hemcinslerimle eğlenmeye gidemeyecek miyim buna hakkım yok mu?

gelelim bir diğer konuya, kadınlar mini etek giydiğinde, götünü başını açtığında sanıyorsunuz ki, bütün sorunları o kadın çekiyor. hayır efendim siz çekiyorsunuz. farkında olmadan gayri ihtiyari baktığınızda -ki bakadabilirsiniz göze yasak olmaz- kadının size sapıkmışcasına bakışlarına, etraftaki dalyarrak ajan erkeklerin abazana bak şeklindeki gülüşlerine de maruz kalıyorsunuz.

hiçbir cinsel saldırıda bulunmadan, bu muameleyi görüyorsan, bari tecavüz et de tadını çıkarmış ol fena mı?

(bkz: la maison bleue bunu beğendi)