bugün

bayanların hiç bir zaman inanmadığı sorunsaldır. çünkü dışarıdan hiç de öyle görünmemektedir, eğlence gır gır şamata gitmektedir ama şöyle de bir durum vardır ki, yalnızlıktan da böyle eğlence arayışları söz konusu olabilir. kafalarda soru işaretleri bırakan sorunsaldır.
atlatıyordu mu gerçekten? reklamdaki gibi (bkz: etekleri zil çalmak- çalıyordu mu gerçekten)
koca bir yalan.

kadınlar iki alışveriş bi saçları boyama ile çok kolay atlatır lakin içki şişeleri eve dizilmeden sigara paketleri masanın üstünde yığın haline gelmeden ve yollarda günlerce mal mal yürümeden bitmez erkekteki acı.
erkekliğe b.k sürmemek için dışarıya belli etmemekten kaynaklanan yanlış algı. hasını biz çekiyoruz ameke.
birçoğu aşk acısını atlatmak istemez çünkü acıdan mutlu olan bir ırk var ortada.
erkeklerin içe doğru acı çekmesinden kaynaklanan düşünce.
Yalandır.
Başta atlatacaklarına inanırlar sonra yavaş yavaş içleri kurur.
Kadın öyle mi? 3 gün domuz gibi ağlar 4. Gün "görlz nayt ağğğğt".
doğru olmayan önermedir. zira 7 yıl boyunca göz kapaklarımın arkasındaki portreyi izlemiş ve özlemiş bir bireyim. bir yerden sonra unutmayı değil de, yokluğu kabullenmeyi seçiyor insan. o şekilde yaşamaya devam etmeyi...

fakat elbet bir gün bir melek, kül olmuş bu bitik kalbi, anka kuşu misali küllerinden tekrar canlandırabiliyor.

o meleği sahiplenin.
kimi zaman doğru, kimi zaman yanlış olan genelleme.

''adam kadını özledi, başka kadına sarıldı.
kadın adamı özledi, adamın yokluğuna sarıldı...'' *
tam olarak öyle olmasa bile öyle görünmesi gereken durumdur. erkek fazla duygusal görünmeyi sevmez. olay aşkta olsa delikanlılığa bok sürdürmeme durumu. hesapta. ama içinde ne fırtınalar koptuğunu bilemezsiniz. kadının temelinde duygusallık olduğu için aşk acısından kolay çıkamaz. yani çıkar aslında da o duygusallık içgüdüsel bir şey olduğu için aşk acısından çıkıp çıkmadığını anlayamaz.
gelde bana sor bakalim kolay mi atlatılıyor.seven insan kolay atlatamaz. erkek kadin farketmez sevmek asıl olan sevmek.