bugün

tüm objektif ekonomistlerin üzerinde uzlaştığı artılar ve risklerdir. dikkatle izlendiğinde görülecektir ki, artıları hükümet stratejisinden; riskler globel ekonomiden kaynaklanmaktadır.

vatan gazetesi yazarı aydın ayaydın'ın köşe yazısına da konu olmuştur. dikkat edin, vatan gazetesi:
--spoiler--
Erdoğan hükümetinin ekonomideki artıları ve eksileri

Yılın üçte birini tamamladık. Ekonomide geçen yıla göre oldukça farklı bir gelişme gözleniyor. Kriz havasından sıyrılan sektörler ve piyasalar üretim kayıplarını telafi etmenin gayreti içinde görünüyor. Veriler, toparlanmanın yaygın olarak sürdüğünü gösteriyor. ilk dört aylık göstergelere bakarak büyüme hedefinin aşılacağını söyleyebiliriz. Görüşümüzü destekleyen nedenler ve riskli gördüğümüz hususlar şunlardır.

1. Beklentilere ilişkin olarak hem reel sektör, hem de bireysel anketlerde iyileşme var.

2. Gelecek 12 aylık beklentilere göre büyüme tahmini yukarı çekildi. Siparişler artıyor, yatırımlar kıpırdıyor. ihracat daha hızlı.

3. Kapasite kullanım oranı artmaya devam ediyor.

4. Sanayi sektörü üretim endeksi hızlanan bir seyir içinde.

5. Tarım sektöründen gelen haberler iyi, mahsulün bol olduğu belirtiliyor.

6. Hazinenin borçlanma ihtiyacı geçen yıla göre düşüyor. Borç çevirme oranı yüzde 100'ün altına geriledi.

7. iç borç stokunda büyüme az da olsa yavaşladı.

8. Bütçe harcamalarında ciddi bir yavaşlama yok ama gelirlerde ciddi bir hızlanma var.

9. ihracat kıpırdıyor ama ithalattaki artış oldukça hızlı. Geçen yılın ilk 3 aylık dönemine göre ihracattaki artış sadece 2 milyar dolar daha fazla iken ithalat 10 milyar dolar daha yüksek.

10. Sermaye girişi yeniden başladı. Şimdilik kısa vadelerde olmakla birlikte piyasanın likidite ihtiyacını karşılamak için önemli bir rol oynayacaktır.

11. Bankalar kredi vermekte daha istekli davranıyor. Kredi kullanan KOBi sayısında ve kredi miktarında artış başladı.

Ancak ihtiyatı elden bırakmamak gerekiyor.

Keza bazı alanlarda dikkatli olmayı gerektiren sinyaller var. Bir de risk yaratan faktörlere bakalım:

1. Kendimizi daha iyi hissetmemiz kamudan mı, yoksa özel sektörden mi kaynaklanıyor, henüz açık değil.

2. Bütçe harcamaları üzerinde siyasi baskılar artıyor.

3. AB ülkelerinde büyüme hızının çok düşük olması ve euro'nun değer kaybetmesi ihracatımızı sınırlandıracaktır.

4. TL değer kazanıyor.

5. işsizlik bir türlü önlenemiyor, en büyük risk olma özelliğini koruyor.

6. Enflasyon üzerindeki baskı artıyor. Baskı, bir süre sonra faiz oranlarına yansıyacaktır.

7. Toparlanmaya rağmen işsizlik sorunu devam ediyor, bu nedenle kamu kesiminin desteği hemen çekilmez.

8. Enerji fiyatları yükselmektedir. Enflasyonu yukarı itiyor.

9. Yurtdışında istikrar henüz oluşmadı.

Yılın kalan bölümüne ilişkin beklentilerde iyimser olmamızı gerektiren nedenler geçen seneye göre daha fazla. Mevcut verilere göre büyüme hızı yüzde 6'ya doğru gidiyor. Enflasyon şu anda yüksek, ancak tek haneli olacak gibi. Bütçe dengesindeki iyileşmenin ikinci yarıda sürdürülmesi daha fazla çaba gerektiriyor. Cari açık yüzde 4'e doğru gidiyor. Piyasalarda faiz oranlarında yukarı doğru gidiş var. ikinci yarıda daha net hissedeceğiz.
--spoiler--
türkiye kupası mağduru fenerbahçe'ye çözüm bulamaması. bu durum sadece ekonomik açıdan değil her açıdan fenerbahçe'yi mağdur etti aga.
genel olarak bakıldığında makro ekonomik verilerdeki iyileşmeler artıları; bu verilerin yeterince mikro ekonomiye yansımaması eksileridir.
günlük çözümlerle sonuca ulaşılmış artılardan bahsederken, geleceği düşünerek yapılan hiç birşeyin olmadığını görmemiz ve gelecekte fena şekilde patlayacağımızı düşünmemiz nedeniyle, sadece eksilere odaklanmamız gerekmektedir.
artıları o kadar çok turki görmeyenler gözleri kamaştığından görememektedir. *
Bu dönemde işe girmem artıları, işi s.arabistan`da bulmam eksileridir.