bugün

gidince anladığım, misafir olunan üniversite hocalarına ciddi problemler yaşatan ingilizcedir.

bu bir nevi amerikan ingilizcesi, ingiliz ingilizcesi(nası bi tamlamaysa aq) gibi bir şeydir. tarzancaya yakındır. bir kademe daha büyüğü bu kategoriye girer. arkadaş erasmus'a gelip de şöyle adam akıllı, şakır şakır ingilizce konuşanı görmedim. bin bir türlü üniversiteden adam gelmişti bulunduğum okula, bende dahil olmak üzere hepimiz güzel türkiyemizin bu konuda ki yetersizliğini onayladık.

mesela, bir hocamızın derste verdiği ödevi anlamadık. aq ne dedi bu deyu hoop daldık odaya.

- Ne dedin sen hocu? ödev ne paşa? (ingilizce)
+ Now, firstly..

baktım herkes başını sallıyo dedim bunlar anlıyo heralde aq dinlemeye hacet yok. dinlesem çok mu bi bok anlayacam afedersin, o da yok..

odadan bi çıktık.

+ ne dedi hocu?
- bilmem ben de sana soracaktım.
+ la Maho! ne dedi olum bu hoca? ödev ne?
- ne bileyim la emre kafa salladı bende o anlamıştır diye çıktım.
+ eee ödev ne?