bugün
- meral akşener13
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz14
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı13
- kadir mısıroğlu mezarı13
- albay kemal21
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi15
- zalbert ramstein14
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift22
- kablosuz sütyen20
- bugün yaşadığınız en üzücü olay11
- yazarların cinsel tercihi9
- icardi190537
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- peygamberlerin yahudi olması8
- gizli samyel24
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız11
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- okula gidiyorum sözlük9
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar18
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho29
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- 48 cm penisi olan adam12
- anın görüntüsü8
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- güçlü kadınların ortak özellikleri17
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur10
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması20
- magicovento13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
'Şaka maka'dan sonrasını okumadım, teşekkürler.
bizim daha da küçük olduğumuz gerçeğini getirir.
Madem küçük neden bir kere bile hayattayken christopher lee ile karşılaşmadım.
(bkz: geçiniz bunları)
(bkz: geçiniz bunları)
anlatılan hikayenin güzel olduğu fakat anlatan kişiye inanma konusunda tereddüte düşülen başlık.
510.100.000 km² çok küçük tabi (bkz: hadi lan oradan)
bence bi çay için.
Sanırım son derece doğru olan Ve sağlam bir gerçekliğe sahip olan olay.
şu an gerçekten çok şaşkınım sözlük.
o kadar değişik ve rastlantısal bir olay ki, en iyi ne şekilde anlatılır bilemiyorum.
bizim bir dükkan var burada. içinde kiracı var, bar olarak işletiyor. devir alma süreci ve sonrasında bir sürü problemler yaşandığı için bu çocukla haftalarca sorunları çözmek için beraber uğraştık, defalarca belediyeye gidip, eski kiracıya karşı bir sorun çözdük. oraya git, buraya koştur derken yaşlarımızın da aynı olması sebebiyle kiracı mülk sahibi ilişkisini geçip arkadaş olduk. yaklaşık 9 aydır haftanın 2-3 günü görüşüyoruz.
az önce yine biraz muhabbet olsun, biraz müzik dinleyeyim diye onun mekana geldim. baktım oturuyor, karşısında 2 kız. beni görünce yanına doğru yöneldim, sarıldık tokalaştık. naber nasılsın faslından sonra yanındakilere dönüp 'birol, mülk sahibim' diye takdim etti. buraya kadar her şey normal, asıl bomba bundan sonra patlıyor...
kızlara doğru kafamı çevirdim, nezaketen tam elimi uzatacağım esnada tam karşımda duranla göz göze geldik. 3-5 saniye boyunca durup öylece kıza baktım. kız da bana bakıyor tabi. bizim kiracıyla diğer kız da 'napıyor bunlar' dercesine bize bakıyorlar...
bizim kiracı sessizliği bozup kızı göstererek 'seda' dedi. elimi uzattım, o da uzattı. sonra yanındakini gösterip 'feraye' dedi, elimi uzatıp memnun oldum dedim, oturduk. biz hala kızla birbirimize bakıyoruz. en son bizim kiracı çağlar dayanamayıp 'ne oluyor ya, siz tanışıyor musunuz' dedi tebessüm ederek.
asıl muhabbet de bu zaten. evet tanışıyoruz. kendisi hayatımda yaşadığım ilk ciddi ilişkinin başrolüdür. tüm lise süresince ve üniversitenin 1. sınıfına kadar devam etmiştik. ayrıldıktan sonra da hem bir daha karşılaşmadığımdan, hem antalya'dan gitmemden, hem de ayrıldığım kişiyi sosyal medya hesapları ve cep telefonundan silme huyundan ötürü bir daha görmemiştim. ara sıra lise arkadaşlarımla görüşür ya da yanlarına uğrarsam ezkaza bahsederlerdi, hepsi bu.
neyse, çağlar'a tanıştığımızı söyledim. nasıl diye ısrar edince de seda anlatsın dedim. o anlattı işte tüm olan bitenleri. bizim çağlar şok, diğer kız hayretler içerisinde. çağlar zaten inanmakta güçlük çekiyor, yok artık, şaka yapıyorsunuz falan diyor. meğer bunlar üniversiteyi beraber okumuşlar, 2-3 sene de bilfiil birlikte gezip, arkadaşlık yapmışlar. baya baya yakın arkadaşlar yani.
yüzüne baktım. zaten babyface, çocuksu bir yüzü vardı, eskisi kadar olmasa da hala öyle. ben de hala aynıymışım, yılların etkisiyle biraz değişiklik olsa da yüz hatların hala aynı falan dedi. neyse, bir müddet sonra o saf şaşkınlığı atlattık, havadan sudan konuştuk, bunca zaman neler yaptın falan filan. daha o zamanlar ingilizce öğretmeni olacağım diyordu, olmuş, onu anlattı. ben biraz kendimden bahsettim, onca zaman ne oldu ne yaptım falan. 1 saate yakın oturduk galiba, az önce de kalkıp gittiler.
neyse arkadaşlar, dünya küçük diye bir klişe var biliyorum ama bu kadar küçük olması da ne bileyim hayret yani. illa ki ortak tanıdık çıkabilir konu tam o değil. konu onun en yakın arkadaşı olan adamın bizim hem kiracımız olması hem de benim çocukla sürekli vakit geçirip arkadaş olmam. ayriyeten olay da bizim dükkanda geçiyor. bu kadar tesadüfü filmlerde görsem 'bu ne klişe' derdim, öylesi bir olay işte.
dünya hakikaten de küçük olduğundan çok daha küçük.
şu an gerçekten çok şaşkınım sözlük.
o kadar değişik ve rastlantısal bir olay ki, en iyi ne şekilde anlatılır bilemiyorum.
bizim bir dükkan var burada. içinde kiracı var, bar olarak işletiyor. devir alma süreci ve sonrasında bir sürü problemler yaşandığı için bu çocukla haftalarca sorunları çözmek için beraber uğraştık, defalarca belediyeye gidip, eski kiracıya karşı bir sorun çözdük. oraya git, buraya koştur derken yaşlarımızın da aynı olması sebebiyle kiracı mülk sahibi ilişkisini geçip arkadaş olduk. yaklaşık 9 aydır haftanın 2-3 günü görüşüyoruz.
az önce yine biraz muhabbet olsun, biraz müzik dinleyeyim diye onun mekana geldim. baktım oturuyor, karşısında 2 kız. beni görünce yanına doğru yöneldim, sarıldık tokalaştık. naber nasılsın faslından sonra yanındakilere dönüp 'birol, mülk sahibim' diye takdim etti. buraya kadar her şey normal, asıl bomba bundan sonra patlıyor...
kızlara doğru kafamı çevirdim, nezaketen tam elimi uzatacağım esnada tam karşımda duranla göz göze geldik. 3-5 saniye boyunca durup öylece kıza baktım. kız da bana bakıyor tabi. bizim kiracıyla diğer kız da 'napıyor bunlar' dercesine bize bakıyorlar...
bizim kiracı sessizliği bozup kızı göstererek 'seda' dedi. elimi uzattım, o da uzattı. sonra yanındakini gösterip 'feraye' dedi, elimi uzatıp memnun oldum dedim, oturduk. biz hala kızla birbirimize bakıyoruz. en son bizim kiracı çağlar dayanamayıp 'ne oluyor ya, siz tanışıyor musunuz' dedi tebessüm ederek.
asıl muhabbet de bu zaten. evet tanışıyoruz. kendisi hayatımda yaşadığım ilk ciddi ilişkinin başrolüdür. tüm lise süresince ve üniversitenin 1. sınıfına kadar devam etmiştik. ayrıldıktan sonra da hem bir daha karşılaşmadığımdan, hem antalya'dan gitmemden, hem de ayrıldığım kişiyi sosyal medya hesapları ve cep telefonundan silme huyundan ötürü bir daha görmemiştim. ara sıra lise arkadaşlarımla görüşür ya da yanlarına uğrarsam ezkaza bahsederlerdi, hepsi bu.
neyse, çağlar'a tanıştığımızı söyledim. nasıl diye ısrar edince de seda anlatsın dedim. o anlattı işte tüm olan bitenleri. bizim çağlar şok, diğer kız hayretler içerisinde. çağlar zaten inanmakta güçlük çekiyor, yok artık, şaka yapıyorsunuz falan diyor. meğer bunlar üniversiteyi beraber okumuşlar, 2-3 sene de bilfiil birlikte gezip, arkadaşlık yapmışlar. baya baya yakın arkadaşlar yani.
yüzüne baktım. zaten babyface, çocuksu bir yüzü vardı, eskisi kadar olmasa da hala öyle. ben de hala aynıymışım, yılların etkisiyle biraz değişiklik olsa da yüz hatların hala aynı falan dedi. neyse, bir müddet sonra o saf şaşkınlığı atlattık, havadan sudan konuştuk, bunca zaman neler yaptın falan filan. daha o zamanlar ingilizce öğretmeni olacağım diyordu, olmuş, onu anlattı. ben biraz kendimden bahsettim, onca zaman ne oldu ne yaptım falan. 1 saate yakın oturduk galiba, az önce de kalkıp gittiler.
neyse arkadaşlar, dünya küçük diye bir klişe var biliyorum ama bu kadar küçük olması da ne bileyim hayret yani. illa ki ortak tanıdık çıkabilir konu tam o değil. konu onun en yakın arkadaşı olan adamın bizim hem kiracımız olması hem de benim çocukla sürekli vakit geçirip arkadaş olmam. ayriyeten olay da bizim dükkanda geçiyor. bu kadar tesadüfü filmlerde görsem 'bu ne klişe' derdim, öylesi bir olay işte.
dünya hakikaten de küçük olduğundan çok daha küçük.
bu dünya küçük diğer dünya büyük ama sınavı geçersen.
dizilere bakarsanız evet öyledir. adamlar koca ülkede her gün birbirleriyle karşılaşırlar.
güncel Önemli Başlıklar