bugün

beşinci neslin halinin ne olacağını gösteren durum olmamasını umarız *.
(bkz: küçük emrah)
Bir zamanlar, fakir ama gurulu yazarlar topluluğunun çektiği acılardır...

(bkz: vurun beşinci nesile)
yürek yakan dramdır. entry kıtlığı çekmektedirler, devlet aman moderasyon buna bi şey yapsın.
(bkz: hayat ne güzel vapurlar filan)
ortam soğuduktan sonra bininci defa dile getirilen dram.yani en basitinden okumak ve aramaya inanmak.
- dorduncu nesil gel buraya.
- buyur abi
- abi degil hayvan efendim... bu ne?
- parmak.
- uzerindeki ne?
- sinek pisligi efendim.
- ulan hıyar masami temiz tut demedim mi ben sana.
- dediniz efendim.
- simdi sineklerin hepsinin yakalayacaksin ve kiclarina lastik don takacaksin.
- peki efendim.
- sonra da bana kapucino getireceksin. iyi yap yoksa ayar manyagi yaparim seni.
- efendim besinci nesiller geldi, onlara yaptirsaniz bu işleri.
- höyt kirarim seni boynuzunu onlar daha acemi ögrenecekler.

sözün özü: dorduncu levent'ten baska dorduncu, nesle cikolatadan baska nesil tanimam. - bu olmadi ama idare edin işte-
aslında bu dram sadece dördüncü nesile ya da besinci nesile ait değildir. tüm nesiller bu dramdan payına düşeni alır...

öncelikle bu kendini kabul ettirme, celebrity olma, arkadaş toplama çabaları, bilgi paylaşımı vs. adı altında kurulan sözlüklerin misyonlarının yanlış anlaşılmasıdır. ya da sözlüğün misyonu budur ben yanlış anlıyorum. her iki durumda da vay halimize...

benim bildiğim kadarıyla sözlük yonja zurna facebook vs değildir. bildiğin bir konuda bildiğin kadarıyla, yazarsın, okursun, hadi diyelim çok olağanüstü yazmış birisini gördün, onun entrylerine bakarsın her durumda aynı refleksi sergiliyor mu belki birşeyler kaparım ondan vs. niyeti ile, ama sözlükte beğendiğin ya da beğenmediğin tanışmaya çalışmak, tanınmaya çalışmak tamamen aykırı... "kabullenmediler beni", "beni sevmiyorlar" triplerine girmek, veya "ahah seni asla kabul etmeyecez bu burada eskiyiz sen yabancı biz burda yabancıları sevmeyiz" muhabbeti çevirmek, benim gözümde komediden başka birşey değil...

bir de şu ayar mevzusu. birisi beğenmediğimiz birşey yazar, klasik ama herkes bir değildir ki, doğru veya yanlış bildiğini sergiler, her ne kadar bize sözlük formatında karşındakini rencide edecek, onun görüşüne cevaben yazılmış entrylerin formata aykırı oldugu belirtilse de, bizim yazar bünye ilk önce o beğenmediği şeyi yazan yazarın karmasına ve nesiline bakar, aha buyur bu yeni nesil fazla arkadaşı yoktur, "seri eksi oy veren ibneyle akrabalığı yoktur benim entrylerime de savaş açmaz" vereyim şuna ayarı diye kıvranır durur...

bana kalırsa bu nesil karmaşası daha öncede söylediğim gibi ya benim ya da milletin sözlük formatını anlamamasından kaynaklanıyor. gına geldi besinci nesil ney, ha dördüncü nesilin zaten, gibi başlıklardan...
fazlası ile uzatılmış bir konunun uzantısıdır. abartılmaya devam edilmektedir bu nesil kavramı. kimin kaçıncı nesil olduğunun hiç önemi yoktur zira. artık yeter dedirtti bu başlıklar. nesil farkının sözlük denilen şu güzel medya alanını daha erken farketmek ya da farkedememekten kaynaklandığını kabullenmek gerek kanımca. beşinci nesil tü kaka, birinci nesilin t.şaklrını öpeyim demek kimseye bir şey kazandırmaz. bırakalım şu işleri diyorum. selamlıyorum hepinizi.
yerinde yeller esen dram.