bugün

Yıllar zincir olup eklenir bir birine, paslanır giderek halkalar. Dün durakta gördüğün bugün yoktur, yarın yanında olmayacak olanlar, çoğunlukla bugün... giderek tanıdığın,tanıttığın,tanıştığın insan sayısının çoğaldığını görürsün sonra, içinde bir uzun yalnızlık. ellerinde kalemler, rehberleri, fihristleri doldurup taşırırken, giderek kapının daha az açıldığını, telefonunsa samimiyetsiz çaldığını görürsün.
Belki 26 yaşındasındır, belki de 49; acının dipte bıraktığı is kokusu duvarlarına değememiştir bile/üstelik/henüz. Durur durur şairlere niye ulan! diye söylenirsin.

Öfken bedeninden bir çıksa ne sunturludur küfrü gölgesinde şimdi...

Kaç kişiyle yola çıkmış, kaç kişiyi yollamışsındır, lakin ağzında bir buruk tad bırakır her dem bulutlar. Yağmuru da seversin de, ıslanmasam dersin. Gölgene tüküreyim, korkak gölgene...
fihristlerinde adlarını unuttuklarına/unutturanlara/unutanlara/yazılmayanlara/yazanlara... her neyse...

Gayrı Her doğum gününde oturur baş köşeye içersin. içersin ya..!

Afiyet Olsun.
sevdiklerini yanında görmek ve onlardan iyi ki doğdun cümlesini duymak istemek. yerkabuğuna bir çizgi daha atmak.
o gün güzel giyinmek, özel hissetmek.
(bkz: dogum gununu cok sevmek)
yalnızlık hatırlattığından aynı insanın ölüm günü olabilecek bir gün.
bazı insanlar için bugündür. 26 olduk şaka maka.
biraz keder ve biraz mutluluk getirir akla bu gün,
tıpkı yılın diğer günleri gibi.
bence dünya üzerindeki akılda kalması gereken en özel gün.sevdigin insanlar için tabiki düsünsenize dünyaya gelmiş o gün ve siz de onunla tanışabilmişsiniz hayatınıza girebilmiş . sevgililer günü falan filan faso fiso ama dogum günü özeldir özel kalmalıdır,hatırlanmalıdır.
çoğu zaman önemsemiyorum dediğimiz aslında içten içe önemsediğimiz ve etrafımızdaki çoğu insanın önemsemesini beklediğimiz özel gündür.
http://www.hediyedenizi.com/DogumGunu/dogum_gunu.php adresinden manyak güzel istatistiklerini görebileceğimiz gün. inanılmaz... siz doğdugunuzda popüler olan parçalardan, o günün gazete manşetlerine kadar... okurken "ulan bu benim" diyorsunuz.
bu sabah çok erkendi uyandım... la başlayan ninni tadında duygusal bi erhan güleryüz şarkısı...
hatırlayamayanlara karşı kırılma nedeni.
önemli değil lan bu. ne ki sonuçta? her senenin aynı günü. peki sene ne? gün ne? bırak onu, zaman ne? hepsi insan üretimi kavramlar, olgular. mutlak gerçeklik değeri olmayan şeyler. diğer bir deyişle, aslında varolmayanlar. bi' nevi "14 şubat" hadisesi yani bu. herkesin kırmızı renkli yastıklara, ayıcıklara yüklenmesi gibi... varsa yapılacak bir şey, bir günü beklemesin bir insan. zaman ne ki?
her sene gelip çattığında inceden bir heyecan kaplar "bu sene kredi kartları ve gsm operatörü dışında kim hatırlar acaba" diye. çünkü siz eski sevgilinin bile doğum gününü hatırlayan birisiniz sonuçta dostluk var filan yani kimsenin doğum gününü unutmayan bir insansınız. hatta bazen unutulmaktan şikayetçi olan dostalara sürpriz doğum günü partileri bile düzenlersiniz yani hatırlı bir insansınız. ama işte özel olarak kim hatırlar diye merak da eder insan ve o gün gelip çatar ama kimse hatırlamaz evet hiç kimse bir telefon da işi görürdü hatta bir kısa mesaj ama yok işte yok anasını satayım bu saat oldu yok. aslına bakarsan sorun da yok. sene yine devam ediyor hep etti zaten daha kaç eylül gelir ekim var sonra şubat nisan, temmuz var ağustos var dostlar da var hep var olsunlar.
duygusallığın bogazına kadar çıktığı yılda birkere dahi olsa şu yaşıma geldim neler gelip geçirdim diye hüzünlenip sonra hediyelerden manyak olma durumu.hal böyleyken dogumgünü olan birini yalnız bırakmak olmaz bu yüzden kutlamalar yapılır.sırf teselli için.yogun olup bugünü unutan özel insanlar için ise yak cinsi adı verilen tibet öküzü modeli uygun görülür.
kutsinin sevilen parçasının ismidir.
yaş günü.
harika bir ahmet kaya şarkısı. giriş müziği bir yerden tanıdık ama hayırlısı...
dexter'ın bir bölümünde bile incelenmiş bir konu. çok matah bir şey çünkü.
ya bir insan evladı (evet, dünyadaki altı küsür milyar bir boka yaramaz insandan herhangi biri) ne sapık bir narsistlikle doğduğu günü kutlar? sen doğdun da ne oldu? bu ne manyaklıktır?
bi de tebrik etmedin diye kızarlar, tebrik edince teşekkür ederler. yuh, oha!

ne doğum günü kutlarım, ne benimkini kutlayanı sallarım. hatırlamak ve hatırlanmak için bu derece narsist ve bencil olup özel günler uydurmaya gerek yok ki.
ebeveynlerin unutması sonucu evlatlık olduğunuzu düşündüğünüz gün.
ilk gençlik yıllarında kutlaması bir hayli keyif veren sonraki zamanlarda eğer dolu dolu bir yıl geçirilmemiş haybeden zaman tüketilmiş, günü geçirme telaşında günler aylar unufak oluvermişse elinizde gelmesini hiçte istemediğiniz gündür.
haftaya yaşayacağım gün. bir şey ifade ediyor mu orası tartışılır.
insanların kendilerine verilen değeri anlamada ki son ölçütü.
birinin doğum gününü hatırlarsan onu önemsiyorsun, unutursan önemsemiyorsun.
bu kadar basit, bu kadar düz.
telefon hatırlatmaları n'olacak kuzum? hatırlansın da ama yalan, ama gerçek.
selametle.
her seferinde bir ölüyiyenin çıktığı günlerdir.
+kardeş kusra bakma hediye alamadım
-ya ne önemi var mühim olan gelmendi(way *mına koduğum her sene boyle yapıyor pasta masta yok ulan sana)
her yıl, ömründen eksilen bir yılın kutlandığı gün. Pasta, hediye, mum vs vs. vazgeçilmezleridir.
değişik bi gündür doğal olarak hele birde doğulan gün cumhuriyet bayramıysa ya bak senın ıcın bando takımı getırttık evın onune gıbı espiriklere maruz kalmak cok normaldır.Amma velakın gözleri yasartır,sevındırır daha ne denılırkı ıste ıyı kı doğulmuştur.
sadece ölüme yaklaşıldığını unutturmak için kutlanan gündür. insanların daha üzgün daha depresif olması gerekirken *sevinerek yaşının ilerlediğini gözardı etmeye yarayan gündür.
(bkz: keşke çocuk olsaydım büyümeseydim)
(bkz: keşke keşkeler olmasaydı)