bugün

(bkz: ulema)
tırt insandır. bu sıfatla gezenlerin çoğu kur'an-ı kerimi tam kavrayamamıştır bile. "x duasını 746 kere okuyun, böbrek taşına iyi gelir." gibi şeyler zırvalarlar. ve bunu da ramazan ayında televizyonda söylerler. kur'an o kadar açık ve nettir ki herkes anlayabilir. o yüzden müslümanlıkta din adamı, din hedesi, din hödösü olmaz. ama benim müslüman halkım üşenir kur'an okumaya. zahmet edip inandığı dinin kitabını bile okumaz. bazıları ise sadece hatim indirmekle yetinir. onu da kur'an'ı anlamak için değil sevap olduğu için yaparlar. niye mi öyle dedim? çünkü çoğu arapça bilmez. okur ama anlayamaz. eee mehmet akif'in de dediği gibi:

aldanma insanların samimiyetine,
menfaatleri uğruna gelirler secde,
cenneti vaad etmeseydi eğer,
allah'a bile etmezleri secde.

velhasıl kelam din bu şarlatanlara kalmıştır. bu yüzden müslümanlar dünya üzerinde söz sahibi değildir artık. bu herifler yasaklamadı mı feni, müziği, sporu ve daha nice şeyleri? fetva verdiler lan senelerce. ne haddine lan senin fetva vermek.
"tırt" ve "ilimsiz" insanların hadlerini bilmeden, haklarında çok fazla atıp tuttuğu kimselerdir.

onlara göre müslümanlıkta din adamı, din "hödösü" olmaz. neden? çünkü herkes kur'an'ı anlayabilir. kur'an tek başına yeterlidir! hz. ebu bekir, hz. ali gibi anadilleri arapça olan mübarek zatlar bile inen ayetlerin mânâsını peygamberimize soruyorken bu arkadaşların arapça bilmeden - ki arapça da tek başına yeterli değil mânâ verebilmek için- kur'an'ı anlama konusunda nasıl bu kadar kendilerine güvendiklerini anlamak mümkün değil.

bir de konuştukları konunun ciddiyetinin farkında değil bu "saldırgan" vatandaşlar. bir duayı şu vakitte şu kadar okumanın karşılığında kazanılacak sevap budur derken din alimlerimiz, buna kendileri karar vermiyorlar; hadislerden yani peygamberimizin buyurduklarından faydalanıyorlar. özetle "zırva" dedikleri "peygamberimizin sözleri".
ha onlara kalsa hadisler güvenilmez, hadislere itibar edilmez. öyle ya; kur'an-ı kerim gayet açık ve gayet nettir. ondan başka hiçbir şeye ihtiyaç duyulmaz! ama bunu diyen arkadaşın/arkadaşların zekatını neye göre verdiğini merak etmiyor değilim. aynı arkadaşlar haccın mekruhunun, haramının neye dayandırıldığını; hangi namazın kaç rekat olduğunu hangi kaynaktan istifade ederek biliyorlar anlatırlarsa sevinirim.

dinin ilmî kısmı iyi ki kendilerine kalmıştır. dini hayatına göre eğip büken, dine hayatında yer vermediği halde bu kadar rahat atıp tutanlara kalsaydı hâlimiz nice olurdu.