hava çok sıcak. sıcak mayıştırmış bizi bir gölgeliğe oturmuşuz. gözlerimiz kapanıyor garip bir sessizlik hakim etrafa kimse kimseyle konuşmuyor. sessizliği bozan bir dilenci oluyor yanında ufak bir çocuk allah rızası için para istiyor oturanlardan. yavaş yavaş bize yaklaşıyor;
dilenci çingene: abi allah rızası için para versene
yanımda oturan bam teli kişisi: para yok hocam

dilencinin gözleri parlıyor "işte emeğimin karşılı bu sözler olmalı", "bana para verme hocam de" der gibi bakıyor bam teli kişisine, ben dilencinin gözlerine bakıyorum, dilencinin çocuğu bana bakıyor. bir güven geliyor hiç ikiletmeden gidiyor, giderken başka kimseden para istemiyor bu sözü düşünüyor belki yavaş yavaş küçülüyor ve kayboluyor.
musluk filkesi: çingeneye de hocam dedin ya helal olsun
bam teli: ne diyem mahmut mu diyem
kopuyoruz.
babaya lan demek gibidir.
boş bulunup alışmışlığın verdiği etkidendir.
+para ver be abeyy
-para yok hocam.
+ay lav yu bea.
dilencinin işlerinin kesat gitmesine sebep olan hitap şekli. gitti bütün konsantrasyon amuhagoyum. daha nası oynasın o rolünü ?