bugün

tipik bir 21. yüzyıl şehir insanıdır. günümüz insanının en çok dilekleri vardır çünkü. yapabildiklerinden, başarabildiklerinden daha çok can acıtan ve asla gerçekleşmeyen birkaç dilek. kimisini uyuturken, kimisine rahat bir uyuşmuşluk hissi veren birkaç dilek.
bitmek bilmeyen bir iştaha sahip olan, en sonunda da kendi kendini yiyecek oburdur...

insan iradesi doymak bilmez, sadece ister. istekleri, dilekleri bitmez. gerçekleşen dilekler de tatmin etmez, yeni dilekler alır yerlerini... derken bir ömür böyle geçer. hırçın bir nehirde sürüklenen kuru bir yaprak gibi... ölümün soğuk nefesini ensesinde hissederken bile insan sahip olduklarının yarattığı tatmin duygusu içinde değil sahip olamadıklarının verdiği acı, mutlsuzluk ve pişmanlık duygularının içinde "keşke" der son nefesinde...

--spoiler--
"beraberinde getirdikleri umutlar ve korkularla akın akın gelen arzulara teslim olduğumuz sürece, kalıcı mutluluğa ya da huzura hiçbir zaman kavuşamayız"

(bkz: arthur schopenhauer)
--spoiler--
dileklerini bırakıp, tutturacağı yolu, hayattaki gidişatını seçmesi gereken insandır. hayat bir yoldur, seçimlerle şekillenir. seçimler dileklerin yerini almazsa hayalkırıklıkları kalır geriye.