bugün

afrika ülkeleri sairi faşizmi ve primitif, yüzeysel milliyetçiliği aşamamış hamasi; bilimle değil lafsalatası ile iştigal eden ülkelerin yaptırıp yükseklere asmayı marifet(!) ve vatan borcu(!) bildiği dev eser. psikolojik bir ritüel ve bir tür mental mastürbasyon aygıtıdır bu 7 milyonluk litvanya kadar bilimsel yayın üretemeyen; sırf nefes alıp verdiği için kendini dünyanın en önemli ve elzem insanı olarak algılayan insanlardan ibaret ülkemin... evet, allah (c.c.) de bunu farz kılıyor; insanlığa hizmet edimi olarak her belediyeye emrediyor zaten...
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=230837
normal boyutların ötesindeki türk bayrağı. kırmızı zemin üzerine, ay-yıldızdan oluşur. gurur duyulası bayraktır.

bu bayrağı temsil eden ülkenin vatandaşlarının çoğunda bayrak sevgisi olduğu gibi, olmayanları da mevcuttur. saygı duymak lazım.
insan şöyle bir durup düşünüyor bu durumlarda , osmalı da yıkılmdan önce gösterişe çok önem veriyordu, saraylarda zevk-ü sefa vardı, ama gel gör ki halk açtı.

türkiye cumhuriyeti o büyüklükte bayraklarla değil, o büyüklükte yürek taşıyan insanlarla kuruldu. gereksiz gösterişlerin ülkesi olmaktan vazgeçip adam gibi bir şeylerle uğraşmak gerekmektedir, eğer ki gelişmekte olan ülkeler (dünya da gelişmemiş ülke yoktur. gelişmiş ve gelişmekte olan vardır) statüsünden kurtulmak istiyorsak...
''ben sana, 'milliyetçiyim' diyemezsin demedim; pratik, icraatte milliyetçi olamazsın diyor olabilirim'' demeye vesile olabilecek bayrak...
7 milyonluk bir litvanya bile olamayan, ulkemin kendi bayragini, kendi topraklarina bile asmasini cok goren, bayrak sevgisini bile masturbasyon olarak goren, entel dantellerin her daim suslu kelimeler ile yumurtlamasi.
bayrak sevgisini astiktan sonra mi? yuzeysel milliyetcilige care olacak olacak, olacaksada hangi cukume merhem olacak?...
bayraktir milletleri millet yapan.

konumuzu ajitasyon soslu bir laf salatasi tarifi ile tamamlayalim;

bir miktar primitif ince ince dogranir,
orta boy bir adet psikolojik rituel kabuklari soyulduktan sonra masturbasyon aleti olarak tanimlanan mental yardimi ile karistirilir. uzerine bir parcada bilim dokulur.
insanliga sunulur,
afiyet olsun.
vatan sevmek bir meslek değildir, vatan için calismak bir meslektir. şimdi türkiye cumhuriyetinde yasiyoruz bu kadar masraf yapmaya gerek var mi? 86 milyari sirf bir hamaset yapmak için ve türke türk progabandasi yapmak için harcamaya değer mi? o para ile gidilir ne bileyim yol yaparsin, gidersin bir kutuphane kurarsin, o da olmadi yeteneği olan bir iki ögrenciyi yurtdisina okumaya gönderirsin , ama böyle bir harcama yapmak ne bileyim böyle ucuz milliyetcilik numaralari ve hamaset bizi yikacaktir. yahu bize dahili ve harici mihraka gerek yok ki. biz kendi kendimizi yikiyoruz zaten. bihare zeytin burnuna gidip belediye baskanina kendim madalya takicam yarin ilk işim o...
hala anlaşılmayan bir olgu var ki önemli olan boyu değil işlevidir. dünyanın kaç ülkesinde (küçükte olsa) G-3,g-5,g-7,g-9 ..... yaw g-333 de yer edinmiş. evet kutsaldır, kanla kazanılmıştır, ama bugün ebatlarıyla gündeme gelerek içi boşaltılmaya çalışılmakta, ve türkiye halklarını değil türkiye burjuvazisini simgelemekte olan bayrağımız, çeşitli avrupa ülkelerinde yakılıldığında aynı burjuvaziden değilde yine ülkemiz halklarından tepki gelmektedir.

falanca ülkede bayrağımızı dalgalandıran filanca sayesinde türkiye çok iyi reklam yaptı, diyaloglarının olduğu bir sistem içerisinde yaşadığımızı unutup boyutlarla ilgilenirsek, en küçük bayraklı büyük ülkelerin bıraktığı atıkların ülkesi olmaya devam ederiz dev bayrağımızla.
a milli takımımızın seyircisiz oynadigi maçlarda asılan büyük ebatlardaki bayragımızdır.futbolcularımız o bayraga bakarak yetmiş milyon insanın arkasında oldugunu belirtmektedir.her bayraga baktıgında inanc ve milli duygular her kademe artmaktadır.*
ABD'de David Chambers adlı bir işadamı varmış. Chip Cummins tarafından derlenen medya haberine göre bu kişi dev boyutta bayrak direkleri üretiyor. 1990'lı yıllarda Meksika Ordusuna büyük bayrak direkleri imal etmiş. Ona 2001 yılında ilk direk siparişini veren Birleşik Arap Emirliklerinden Abu Dhabi olmuş. Direk 123 metre! Kuzey Kore'de de, tam Güney Kore sınırında da 160 metrelik ama bir kule binanın tepesine monte bir bayrak direği varmış. Bu başlangıçtan sonra Orta Asya ve Ortadoğu'da "Benim direğim daha büyük!" yarışması başlamış. 2003 yılında Kral'ın talebi üzerine Ürdün Amman'da 127 metrelik bir bayrak direği dikilmiş. 2004 yılında gene Ürdün'de 131 metrelik bir bayrak direği dikilmiş ve "Kiminki daha büyük" yarışı hızlanmış. 2008 Haziran ayında 133 metre ile Türkmenistan'da yapılan, Aşkabat'ın bayrak direği rekoru ele geçirmiş. 2008 yılının ağustos ayında yani bugünlerde ise Bay Chambers Azerbeycan'ın Baku kentinde 162 metrelik direği dikmekle meşgul olmakta imiş. Guinness Rekorlar Kitabı da derhal "Kiminki büyük?" rekorunu izleyerek işi kızıştırmış.

.........

Şimdi gelelim işin en ilginç yanına! Son dönemde Bay Chambers üç ayrı yerden daha sipariş almış. Sizce bunların arasında Türkiye var mı?

Evet, doğru tahmini yaptınız ve kazandınız! Türkiye, Kazakistan ve Tacikistan'dan direk ve bayrak delegasyonları Chambers'i Türkmenistan'da ziyaret edip sipariş pazarlığı yapmışlar!

Yaşasın direğe dayalı milliyetçilik! Tabii bizim direk en büyük olmalı!

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=127569,10,12