bugün

kitabını sahiplenmiştir. kaybolma ihtimaline karşı gerekli önlemleri almıştır. Tatlı çocuktur.
ilkokulda bazı arkadaşların kitabı olmazdı, çoğunlukla da evden taşımaya üşenir getirmezdi pezemekler. dersin işleyişine göre de bir şey okunacağında öğretmen * "oğlum/kızım kitabını arkadaşına ver", "fazla kitabı olan arkadaşına versin" şeklinde emir cümlelerine maruz kalınca "ulan bu kitaba çökmesin sakın" diye yaptığımı hatırlarım. hatta çaktırmadan uzaktan uzaktan elemanı ve kitabı kesmişliğim vardır.
eminim bunu pislik, bencil kişiliğimden dolayı yapmıyorumdur. * kaybedersem annem/babam yenisini alamaz, alsa bile aile ekonomisine darbe indirmek istemem gibisinden triplere girdiğim içindir. ibrahim tatlıses'in oğluna flüt mevzusundan etkilendiysem demek ki.
kitabına değer vermiştir aynı zamanda kitaba tam olarak sahiplenemeyeceğini bildiğinden böyle bi yöntem uygulamıştır.
bu alışkanlığını normal kitaplarında sürdüren öğrencilerde vardır.

aldığım her kitabın ilk sayfasına adımı-soyadımı yazar altına başladığım tarihi yazarım. birde sonuna bitirdiğim tarihi.
hatta bir adım ileri giderek biri alır da ilk sayfayı koparıp iç eder korkusuyla sahibi olduğunu kanıtlamak adına kitabın belirli sayfalarına tekrar tekrar adını yazıp kendini sağlama alan kişilerde görülür. hor görmeyin, garantici çocuktur o, sorun istemiyordur sadece.