bugün

hayatta kalmak için korkup kaçmanın en güzel örneğidir.
Ata Demirer in tek kişik dev kadro adlı gösterisinde çok güzel tasvir ettiği tedirginlik.
(bkz: burdan bi topuk kenya malkara yarım saat)
(bkz: çevirsene ordan)
(bkz: emin abi çevir ordan)
yaşamak için su içmekle ölmemek için bir timsaha kurban gitmemenin tedirginliğidir.
aslanın, çitanın, kaplanın, pandik atmak için sırada bekleyen kurbağanın şerefsizliği ile doğru orantılıdır.
işten çıkarılma korkusuyla ofis ortamında hata yapmamaya çalışarak çalışmada hissedilen tedirginlik gibidir.
ceylanlar da diğer hayvanlar gibi derenin en coşkun ve gürültülü yerinden değilde, suyun en sakin ve durgun olduğu yerden içerler. bir bakıma suyun adeta uyuduğu zamanı kollarlar. yaşadıkları tedirginlik ise "su içene yılan bile dokunmaz" atasözünü değil "su uyur, düşman uyumaz" deyişine itibar ettiklerinin göstergesi olsa gerek.
askerde denetleme esnasında da yaşanan tedirginliktir.
gerek yoktur aslında. yılan bile dokunmaz çünkü. *
tuvalet haricinde misal çalılıkların arasında hacet gidermek zorunda kalan kimsenin yaşadığı tedirginliktir.
iç lan kaparsa da bir timsah kana kana şu sudan bir kere iç, ben seni cesaretinle hatırlayacağım ceylan.