bugün

Acıdır ama gerçektir.
üzücüdür.

afyondaki insanların kafasının güzel olmaması gibi bir şeydir.

insanı yıkar, örseler, parçalar, dertten derde salar.

ya da kimsenin umrunda da olmayabilir. abartmamak lazım.
denizden yükseltisi 427m olması ile açıklanabilir.

(bkz: rakım)
zamanında denizli yoresinde çok fazla domuz olduğu için bölge domuzlu olarak bilinirmiş.
domuzlu isminin zamanınla değişime uğrayarak, daha hoş geldiği için denizli adını almıştır.
domuzlu- donuzlu -denizli..
büyük ihtimal böyle oluşmuştur.
palmiyesinden ince kumuna, yakıcı güneşine kadar denize dair herşeyin olduğu fakat denizin olmadığı denizli.
ankara'nin kara olmaması, çanakkale'nin çanak şeklinde olmaması diyarbakır'in bakır diyarı olmaması kadar normal olandır.
Bugün bursa caddesinde yürürken arkadaşim ile olabilmesi durumunun ilimize ve evimize katkilarindan bahsetmiştik.
domuzlu'dan falan geldiği yoktur denizli adının. tengizli'den gelmektedir. tengiz deniz anlamındadır. götünüzden rivayet uydurmayın. hem ne olmuş denizli'de deniz yoksa ankara'da da yok? biz melih'e bir şey diyor muyuz?
Denizli Osmanlıca "nazal N" olarak adlandırılan "Ng" sesi veren bir harfe sahiptir. (osmanlıca okunuşu: dengzli). Osmanlıca da sesli harfler yazılmaz. Örneğin tarla kelimesi sessiz asli harfleri yazılarak ki bunlar arap alfabesinin te'si, arap alfabesinin re'si, arap alfabesinin lam'ı ile yazılır arada kalan sesli harfler ise cümlenin anlamına göre şekillenirdi. Kısaca tarla yazdığınızda kelime tarla,terle,turlu,türlü,torlo,törlö şeklinde okunabilir halde olurdu. Böylece zaman içinde denizli'nin okunuşu değişmiş ve anlam kayması yaşanmıştır.
Denizli yöresi 11. Yüzyıl sonrası artan yerleşik Türk göçleri ve yerleşik Anadolulu Rum ahalisiyle iktisadi bir rekabete sahne oluyordu. Rumların yoğun yaşadığı Denizli bölgesinde iktisadi hayat ticaret üzerine yoğunlaşmış, domuz çiftlikleri önemli bir pozisyon kazanmıştı. Bölgeye yerleşen Türk ahali domuz çiftliklerinin yoğun olduğu bu bölgeye "donguzlu" adını vermiş yukarıda da özet geçtiğimiz osmanlıcanın oldukça karmaşık bir dil olmasının yanı sıra "ng" sesi veren nazal "n" nin kullanımıyla günümüzde halk dilinde yuvarlanarak bu hale gelmiştir. Zira harf inkılabında "ng" sesini karşılayacak bir harf bulunamamıştı. ilk harf inkılabı aciliyet arz ediyordu. Bu sebeple harf kaybımız olduğu doğrudur. Ayrıca "ng" sesi Osmanlı transkripsiyonunda bulunan tek Türk hançeriyeli sestir. Orta asyadan gelir. Halen batı Akdeniz sahasında bu gırtlağın izlerine rastlamak mümkündür. Özellikle Denizli yöresinde "ng" sesi sık telaffuz edilir.
balıkesirde de esir olan balık yok ona bakarsan, hepsi 1954'te çıkan kanunla salıverilmişler.
Eski adinin yorede cok domuz olmasindan dolayi donuzlu olmasindan oturudur.

Eski dilde domuza donuz denirmis. Osmanli belgelerinde de hep donuzlu diye gecer. Sonradan bu ismin kotu olduguna karar verilmis ve bolge adi denizli yapilmistir.
bizde plajları güzeldir diye gittik
dağın başıymış, aynen konya aynen.
Barajı var yetmezmi?