bugün

birgün birinin deniz gezmiş kimdir? sorusuna, bilmiyorum ben dizi izlemiyorum dememek için deniz gezmiş'i bilmek gerekir, işte tam bu noktada deniz gezmişi bilmek ihtiyaç meselesidir. tarihini, einstein ı bilmek kadar normal ve gereklidir. fikirlerini savunmadığını göstermeninde en ucuz yolu " deniz gezmiş' i bilmek ihtiyaç meselesidir, bilenler biliyoda noluyor demektir zannımca. bilenler bu tarz sorulara gönül rahtlığıyla yanıt verebiliyor mesela, soruyu soranların kıçıyla gülmesine müsade etmiyor mesela, bir insanın daha özgür, daha demokratik bir ülke için yapabileceği fedakarlıkları ölçebiliyor mesela. teneke beyinli olmaktan daha iyidir mesela.
bu memleket daha ata'yı tanıyamamışken, idam edilmiş bir suçluyu tanımaması çok normaldir. tanıyacak çok daha önemli insanlar varken boş işlerle uğraşmayan gençliktir bu gençlik.
adam olduktan sonra deniz gecmis'i tanimis , tanimamis pek farketmez. ayrica tanimamasi bir suc degildir.
cok fazla sey kaybetmistir. soyledir ki tarih objektif bir olgudur. olaylarin gelisim surecini ve sonuclarini, hangi goruste olursa olsun her kisi degerlendirmeli ve gelecegine katmalidir. deniz gezmis i sevmek veya nefret etmek degildir buradaki olgu, onu tanimaktir..
anlaşılan deniz gezmiş boşuna uğraşmış. Bu insaların beyinlerini sömürmüşler. *
piyasa gençliğinin gezmiş'i tanımaması, tanıyanlar için kazançtır, demek istediğim gençlik.
250 bin (yabancı askerlerle beraber 500 bin) insanın öldüğü 18 mart'ı bilmiyorlar. deniz gezmiş'i nereden bilsinler?
maalesef biliyorum diyenden daha iyi durumda olan kişidir.
bu durumu doğru kabul eden zat-ı muhteremlerin boşa maval okudukları hadise. hayır her davası adına savaşan adam terörist olsa dünya teröristen geçilmezdi. kişilerin doğru ya da yanlış olduğunu kimin yanında oldukları belirler. halkın yanında olanlar, öldürülseler, macera peşinde koşsalarda diğer davalar adına savaşan itlerden kat be kat doğrudurlar. savaşmak var, savaşmak var! eğer bu zat-ı muhteremlerin mantığıyla gidecek olursak dünya halklarının saygıyla eğildiği che guevera, fransız devrimcileri ya da rus devrimcilerinin toptan terörist, vatan millet düşmanları olarak görmeliydik. hatta onu geçtim türk halkının çok sevdiği mustafa kemal'i de terörist olarak görürdük. halbuki bunlar mantıksız, yapılan karşılaştırmalar elmalarla armutları kıyaslamaya benziyor. tabiki de bu lafları dinlemeyeceklerdir mukkeddesatı yüksek milliyetçi gençlerimiz. bir de hatırlatma verelim; deniz gezmiş asla adam vurmamıştır, tarihe duyarlı gençlere ön bilgi olsun bu da.
200 ytlye marka ayakkabı alacam da hava yapacam diye bin türlü takla atan, ülkesindeki güncel haberlerden bile haberi olmayan apolitik gençliktir. bunların deniz gezmişi ve onun fikirlerini bilmesi zaten beklenmemektedir.
ilkokul, ortaokul, lise ve hatta üniversitede 2. dünya savaşından öteye gidememiş müfredatın, yakın tarihi anlatmaktan korkanların, amanın çocuklar "anarşik" olurcuların ve pek tabii "banane kardeşim politikadan ben ayakkabımın markasına, rujumun parlaklığına, jölemin ıslaklığına bakarım" diyen gençligin sorumlu oldugu üzücü, utandırıcı durum.
Çok görmem!
insanlar kendilerini bile tanıyamıyor artık. O cinayetleri, tecavüzleri, hırsızlıkları ve diğer bütün insanoğlu'na yakışmayan şuçları işleyenlere "neden yaptın?" diye sorulduğunda, itiraf edip pişmanlıklarını söyleyemeseler bile kendi içlerinde pişmanlığın en ağırını yaşar ve "bunu ben mi yaptım?" diye kendilerine sorarlar.
Kimse suçlu, acımasız ve vicdansız doğmaz. Yaşadığı şartlar ve çevresindeki hayat onu biçimlendirir.
Sağ veya sol, önemli olan insan hayatına saygılı olmaktır. Deniz gezmiş inandığı bir değer uğruna mücadele etmiş, hatırlanması; en azından tanınması gereken bir insan.
O'nu tanımayanlara ikinci bir soru sorulması gerekir. "Kendini tanıyor musun?"
Bu arada açıklama yapma gereği duyuyorum. Benim benimsediğim herhangi bir siyasi görüş yok!. *
kenan evren vb "şey"lerin istediğinin ne kadar başarılıdığının göstergesi olan gençliktir. bazıları bahsedilen durumdan daha kötü bir durumda olmakla birlikte deniz gezmiş ile apo gibi birşeyi kıyaslama gafletine düşüyorlar ki onlara üzülmemek elde değildir.
artık hiç bir umudun kalmadığı durum.
adiloş bebeleri,adidas bebe yapanlara sorulması gereken gençlik.
ayrıca bu isimde bir cadde var başkentte tam *önünden geçer.öğretilmesi gerekilen şeyleri öğretmediğiniz kitlenin ancak ismini caddeye verirsiniz öylece de kalır.
35 yillik ölü bedenlerden korkan sayin devlet büyüklerimizin uyguladigi devlet politikasi sonucunda cok da sasirilmamasi gereken bir durumdur. hala bazi kisilerin isimleri bile, bazilarini rahatsiz eder cünkü. savunduklari zararli(!) fikirlerden dolayi da uzak durmak gerekir onlardan, taniyip da ne olacaktir anarsist adami(!), soyguncuyu(!), vesaireyi(!). sabah programlariyla, magazin haberleriyle uyutmak kolaydir nasilsa milleti, mazallah herkes tanisa bu adamlari, amaclarini ögrense o zaman nasil anlatilir ki harika(!) giden ekonomik ve sosyal gelisim cizelgeleri halka? o zaman nasil dolar ki birilerinin cepleri biraz daha? o zaman nasil kahraman olurlar ki onlari asan zihneyet sahipleri? o zaman nasil... neyse... tanimaya gerek yoktur(!) bu adamlari kisaca. hem yasasaydi cocuk katili de olurdu(!)...
bilenler bilmeyenlerde anlattımı ki?

bilmememin ayıp olmadığı günümüzde cahili yalnızca eleştirmek gibi cahilce bi hareket yoktur heralde. çevrenize anlatınız kardeşinize öğretiniz size terörist gözüyle bakıcak olan anne ve babanıza(bu ben oluyorum) sadece yaptıklarını değil fikirlerinide sununuz görünki denizler kazanıcak.
lakin bunlardan sonra eleştirilen kısım hala tanımamakta ısrarcıysa tek kelime şudur:
"öyle türkü sikeyim.."

dedirten entry..
atsın kendini denize dedirten gençlik modeli. bu hale getirenler utansın diyelim
Yazıklaaar olsun, yazıklaaar olsun , gençliğin böylesine yazıklaar olsun...Şeklinde bağrılması gerekn şahsiyetler.Gençliğimden utanıyorum valla..
tanımak istememiş gençliktir..
içi geçmiş gençliktir. yakın tarih bilmeyen gençliktir. cep telefonu ile hava atan, binlerce dansoz var * dinleyen,pazar keyfi izleyen gençliktir.
sorunun siyasi yanının olduğunu kabul etmekle birlikte, sosyolojik yanının daha ağır bastığını belirtmek isterim. en azından bu konuyu tikky akradaş, akraba vs. lerle daraltmama kanısındayım çünkü çevremde envai çeşit insanın hepside deniz gezmiş in sadece ismini biliyor. deniz i tanıyan arkadaşlarımız beni daha iyi anlıyacaklarını düşünmekteyim; şöyle ki bir kişiye deniz gezmişi anlatmak zordur çünkü rüzgara tükürmeye benzer, gerek yılların getirdiği komünizm karşıtlığı gerekse liberalizmin ülkemizde toplumsal bilincin yok edilmesinde ustaca kullanılmasıyla yok edilen yakın tarih bilinci ve duyarlılığının basit bir örneği olarak karşımızda durmaktadır deniz gezmiş. şu an için tek yapabileceğimiz yakın çevremizden başlamakla beraber tek yapmamız gereken onun neden öldüğünü bir bir bile olsa anlatmak onun kişiliğinden çok deniz in mahkemede cumhuriyet ten neden özür dilemediğini anlatmak, neden öldüğünü anlatmak.. konunun siyasi yanından çok deniz gezmiş artık bir simge. biz gençlerin özgürlüğü, hakkını arama sevdası adına bir simge. biz gençlerin hoccası o...
evet belki bir çok genç tanımıyor deniz gezmiş i. ve bilmiyorlar o dönemi. son zamanlarda çekilen diziler sayesinde yeni yeni şekillenmeye başlıyor beyinlerinde.merak ediyorlar, araştırıyorlar öğrenebildikleri kadar öğreniyorlar. bazıları ise merak etmiyor. ama gençleri bu kadar suçlamamak lazım bence. çünkü çok güzel unutturuldu bu olaylar. sanki tarihten bir sayfa yırtılıp atıldı. kimse bahsetmedi bu olaylardan. çok güzel unutturdular. ve bazı şeyler daha yeni yeni konuşulabilir iken o zamanın ağır isimleri yeni yeni itiraflarda bulunur iken yönetmenlerimiz şimdi şimdi biraz ürkekcede olsa o konuları işlemeye başlamışken gençlerin deniz gezmiş i tanımaması normal değil mi. bilmeyene değil öğretmeyene ve unutturanlara bakmak lazım belkide.
popüler kültür gençliği. onları sadece günümüz magazin haberleri ilgilendirir.
tanıma ihtiyacı hasıl olmadığı için tanımak için çaba sarf etmeyen gençliktir, kınamamak lazım