bugün

nedense muhalif basın dışında kimsenin lafını etmediği maliyettir.

dikkat ederseniz onca açılış töreninde devletlüler tek kelime etmedi bu konuda. sebep? değil mi ya? bunlar bir yere göt kadar park yapsalar oranın kaça mal olduğunu bile ballandıra ballandıra anlatan bir zevattır. durum böyleyken deli dumrul köprüsü'nün maliyeti konusunda çıtları çıkmıyor.

sebebini izah edeyim:

deli dumrul köprüsü'nün yapımı için şu ana kadar devlet kesesinden bir kuruş çıkmadı. onun yerine yapan konsorsiyuma 20 yıllık işletme hakkı, 35 USD + KDV araç geçiş bedeli ve günlük 40.000 araç garantisiyle verildi.

verilen garantinin yıllık tutarı 511 milyon dolardır. yani konsorsiyumun 20 yılda kazanacağı para 10 milyar 220 milyon dolardır! peki o köprü konsorsiyuma kaça mal oldu? şu ileri demokraside açıklanmıyor ama taş çatlasa 2 - 3 milyar dolara! o parayı da ceplerinden vermediler, devlet garantisiyle devlet bankalarından borçlandılar.

peki yılda 511 milyon dolar gerçekten de köprüyü kullanan araçlardan tahsil edilebilecek mi? tabi ki hayır! iki boğaz köprüsü'nden günde sadece 200 bin araç geçiyor, iki boğaz köprüsünün ve de tüm otobanların yıllık geliri sadece 255 milyon dolar. kaldı ki fiyat aşırı olunca 89 tl'ye düşürülen ücretin 35 USD'ye kadar kalan kısmı devlet kesesinden gidecek.

peki 89 tl düşük bir ücret mi? işte gerçekler:

http://www.sozcu.com.tr/2...kopru-sarhoslugu-1304767/

davutoğlu'nun asıl sepetlenme nedeninin ilerde bize çok pahalıya patlayacak bu neviden peşkeşlere karşı çıkması olduğu söyleniyor.
benim mütahitim iş yapmasın mı.
geçenin de geçmeyenin de en kibar ifadeyle öpülmesi. öpülmedik yerimiz kalmadı kulak ardı dahil.
mehmet altan takip eden yazarın açtığı başlıktır. yanılıyor muyum?