bugün

Yozlaşma ve sahip olunan değerleri kaybetme.
Etik olandan uzaklasma, aslini yitirme, amacindan sapma, erdemlerini kaybetme durumu...
(bkz: eksi sozluk)
Zamanın gecmesi sonucu olustuguna inandigim, nekadar korumaya calisirsak calisalim, degismeyen tek seyin degisimin kendisi olması durumu sonucunda bir gun elbet her olgunun içine düsecegi kavramdir.
(bkz: Modasi gecmek)
dejenere olma durumu.
ing:degeneration
ülkemizde yasadığımız fiili ve fikri yozlasmanın, bu yozlasmaya örnek olurcasına yabancı dilde bir kelimeyle anlatılmasıdır.
çeşitli zedeleyici nedenlerle hücre içi metabolizmasının bozulması, organellerin enerji sisteminin etkilenmesi sonucu normalde hücrede bulunmayan bazı maddelerin birikmesi, artmasıdır.hücreyi zedeleyici olabilirler.
bu topraklarda "ahlakçılık" bağlamında değerlendirilen hede.

bir geyik süregider paso buralarda. "toplumu/gençliği dejenere ediyorlar!" diye.

yahu ne çabuk unuttuk dejenerasyon dediğimiz şeylerin şehir hayatında, bu topraklar üzerinde yüzyıllardan beri var olduğunu. oğlancılık, livatacılık, karı pazarları... sanki bunlar paralel evrenlerden gelmiş alternatif bir tarihe dayalı olgular da, daha yeni yeni ortaya çıkmış türevleri, "dejenerasyon allah dejenerasyon" diye bağırıyoruz. buralarda ibne de yaşıyordu, komşusunun karısını düdükleyenler de. ha şehirleşme arttı, oran da arttı.

yani güzellerim, aslında dejenerasyon dediğimiz şey şehirleşmenin kaçınılmaz getirisinden/götürüsünden başka bir şey değildir.
günümüzde gençlerin salak gibi görünmeyi marifet sayacak hale gelmesidir. ne konuştukları türkçe anlaşılır (onların kendi aralarında anlaştıkları, harfleri yutarak, ya da değiştirerek konuştukları bir dil vardır), yabancı kelimeleri henüz doğru telafuz bile edememelerine rağmen, türkçe'nin içine karıştırmayı severler.

tamam! her konuda fikir sahibi olmak mümkün değil ama bu salaklar, hiç bir konuda fikir, genel kültür ya da bilgiye sahip olmadıklarını grurla da kırıta kırıta, kaşarımsı her halta gülen, kapasitesiz beyin göstergesi kahkahaları ile belli etmekten de çekinmezler. bir kuşak öncesine bakıyorum, o kuşakta herkesin savunduğu bir fikir, bir ideolaji varmış, boş beyinli olmak utanç duyulan bir şeymiş, tüm topluma gösterilmek istenilen bir şey değil...

bu dejenere gençliğin konuşabildiği ve takıntılı olduğu konular sadece dış görünüş, kıyafet, imaj ve sevgili yapmaktan oluşur. hedef yok, başarı yok, aptallığı ile gururlanan miğde bulandırıcı bir tabaka var. tabi ki dış görünüş, inanın etiketidir, önemlidir ama hayatta bundan başka amacın, bilgin, becerin ya da zengin sevgili bulmak dışında hedefin yoksa, ortada zavallığın dibine vurmuş dejenerasyon kurbanı bir gençlik var demektir.

üç yaşındaki çocuğun konuşabileceği kadar kelime haznesine sahip ve üç yaşındaki çocuktan bile çok daha kötü bir türkçe telafuz yeteneğine sahip insanlar miğdemi bulandırıyorlar (şive, lehçe, ağız gibi telafuz farklılıklarından bahsetmiyorum burda...) lütfen bu şekilde yaparak nasıl salak, aptal ve itici göründüğünüzün farkına varın!
yozlaşma veya soysuzlaşma olarak nitelendirilebilecek kavramdır. insanların veya toplumların, kendi değer yargılarından sıyrılarak gittikçe mankurtlaşması olarak yorumlanabilir. toplumlara göre farklılık gösterebilir veya ayırt edici olabilir. ancak köken olarak her halükarda, toplumun olumsuz başkalaşmasını tanımlamak için kullanılır. insanın veya toplumun kendi insani ve milli özelliklerinden uzaklaşması, kendi değer yargılarından soyutlanması ve bozunması bu durumun en büyük göstergelerindendir.

dejenerasyon, kültürel birikimin ve değer yargıların en büyük katilidir. toplumları çözülmeye iten en büyük silahtır.
Fransızca'dan gelir ve jenerasyon kelimesinin zıt anlamıdır.
emperyal politikalardan sadece biri.
mevlana der ki;

Sende bulunan hoşluk, güzellik, seni bırakıp gidince sakın kederlenme! iyi bil ki, seni bırakıp giden şey, bir başka şekle bürünerek yine sana gelir ..!
Sahip olunan değerlerin yitirilmesi, yozlaşma.
güncel Önemli Başlıklar