bugün

ne yazık ki her geçen gün biraz daha yaklaştığı hissi uyandıran infazdır.

yalandan Cumhuriyet'in ilanını kutladığımız şu günlerde,
biraz da olası idamından söz etmekte fayda var.

Türkiye Cumhuriyeti'nin idamı,
adam asmaca'daki idam sehpasının kurulduğu gibi aşama aşama yükselmeye başlamıştır.

Halka karşı,
hem de bizzat devletin asli kurumlarını kullanarak yapılan
her ihanette,
her adam kayırmada,
her yolsuzlukta
her hainlikte
her yalancılıkta ve istismarda
bu sehpa biraz daha tamamlanmış
ve en sonunda Türkiye Cumhuriyeti kişiliği de bu sehpadaki yerini almıştır.

--------------------------------------------------------------------------------

ve "Türkiye Cumhuriyeti'nin idamı"..

bir adam,
yine cumhuriyet ve demokrasi vasıtası ile Türkiye Cumhuriyeti başbakanlığına aday olmuştur.
insanların güvenini ve desteğini kazanmış;
ve akabinde halk tarafından bu makama layık görülüp seçilmiştir.
iyi kötü bir dönem geçirip ikinci ve üçüncü dönem de, hemen aynı kadro ile yeniden seçilmiştir.

Demokrasi, cumhuriyet dediler.. meğer kastettikleri seçimle kral seçmekmiş.
Adalet dediler.. kastettikleri, Hukukun yürütücüsü değil, bizzat adaletin kaynağı olmakmış..
Din dediler.. amaçları, "dinidarlığı, sermayedarlığı" yaratıp dindarları yok etmekmiş..
Allah dediler.. Kastettikleri paranın, gücün, yalancılığın, dolandırıcılığın Allah'ı olmakmış
Kitap dediler.. meğer "hakkı batıldan ayıran Furkan'ı, Kur'anı" nasıl sileriz onu düşünüyorlarmış.
Türban dediler.. Tek istedikleri başörtülü anneleri silmekmiş lügattan.. rant elde etmekmiş.

Ayrıca:
Bu adamların sanıldığı gibi, Türkiye'yi iranlaştırmak, şeriatı getirmek gibi bir niyetleri de yoktur.
Bu, çaresiz ve kepaze muhalefet ehlinin kendini tatmin etmek için sözünü ettiği bir lâf ü güzâftır.

hükümetin Bu algıya sebep olan icraatlarındaki Amaçları,
sıkıştıklarında gündemi abesle iştigal etmek ve
gelecekte yaşanacak iç ayrıştırmada taraf sayısını çoğaltmaktır..
dindar için inançlı insanlar için şeriat gibi bir yönetim seçeneği yoktur zaten.
şeriat, ancak islam'ı ambabalaj olarak kullanan radikal ve sapkın tüccar taifesinin hayallerini süsler.

kaldı ki bu adamlar, radikal dinci değil ya da dindar değildirler, bunlar "sermayedar" insanlardır.
Amaçları bop'a hizmet etmektir.
dahasını saymaya lüzum yok..

-----
Muhalefet de,
en büyüğünden küçüğüne kadar bu sehpanın kurulmasına bizzat hizmet etmiştir.

Kendilerini ve kendilerini eleştirmeksizin aşkla destekleme rezilliği gösteren şakşakçılarını bu eşsiz gayretlerinden dolayı kutluyoruz.

Artık Türkiye'deki bütün siyasi partiler cemaatleşmiştir.
Diğer bir deyişle hakkın, haklı olanın, fikri olanın, yenilikçi olanın, zeki olanın, çalışkan olanın yeri olmayan, abi, abla, kardeş eş dost, tanıdık kanalıyla işleyen tekdüze kurumlar haline gelmiştir.

Ana muhalefet başta olmak üzere bütün partiler, eşe dosta peşkeş çekilen, onun bunun torpil işleriyle meşgul olunan, kendi içine kapanmış, ülke yönetimine arada bir demeç vermekle katılınan siyasi merkezler haline gelmişlerdir.
işte kahvehane köşelerinde hükümet kurup yıkan adamların milletvekiline/milletreziline dönüştürülmüş hali.
türk gençliğinin müdahalesiyle dincilerin idamına dönüşecek olay. (bkz: sikerler oğlum hepinizi sikerler)
hiç bir zaman olmamış ve olmayacak olandır. nedenine gelince,

1- hani laiklik elden gidiyordu başörtüsü türban ülkemizin başına belaydı ne oldu koca hiç bir şey.

2- hani içki yasaklanacaktı, sadece düzenleme getirildi, içen sabaha kadar içiyor karışan var mı yok.

3- isteyen istediğini kanunlarımız çerçevesinde yapıyor mu evet yapıyor.

o zaman kim kimi idam etmiş ?