bugün

bilmem nasıl bir halet-i ruhiye ile açtığım başlık.

Çok mutsuzum, bana mutluluk ver. Bana anlat deme, hatırlamak dahi isteyemeyeceğim bir utançla geçtim bu aynanın içinden, sen bana sadece mutluluk ver. Psikopat bir Türk filminin ortalarda dolaşan kötü başrol oyuncuyum, senaryoyu okuma, sen bana bir son ver.

Mutluluğa dair hikayeler anlatma bana, anlatamayacağım kadar mutlu zamanlarım oldu benim, sen içinde mut olan bir hayat ver. Neden diye sorma, geçmişimi anlattırma her yaşadığımın her saniyesi aklımdadır benim, sen bana gelecek ver.

Hayatımı kiralamak istiyorum. Gel al, evimi, arabamı kullan, cep telefonumu, maaşımı al, işime git, arkadaşlarımla zaman geçir, hayatımı yaşa, karşılığında bana mutluluk ver.
(bkz: şukela verdim)
--spoiler--
Çok mutsuzum, bana mutluluk ver. Bana anlat deme, hatırlamak dahi isteyemeyeceğim bir utançla geçtim bu aynanın içinden, sen bana sadece mutluluk ver.
--spoiler--

acılarıyla beselenen müzmin mutsuz'un mutluluk adına son bir ümitle sarf ettiği cümleler.
(bkz: çaresizlik)