bugün

sorunu olan tarafın,sorunsuz tarafa ''ben sana bir çocuk veremeyeceğim,en iyisi hayatından çıkayım''demesiyle başlayan,vicdan dolu olaydır. evliliğin temelinde her ne kadar üremek yatsada,eğer bu mümkün değilse herşeyin sonu değildir.yukarıdaki öneri cümlesi çok saçmadır.üreyemedik ayrıldık,yürüyemedik ayrıldık,sevişemedik ayrıldık...ayrılmak için ille de sebep lazımsa,bulmak kolay.önemli olan tüm zorluklara göğüs gerip,beraber biz olabilmek.
birbirini yeterince! sevmeyen çiftlerdir.
muhtemelen görücü usulü ile evlenmiş birbirlerine sevgi duymayan çiftlerdir.
Beraber yaşayacağı insanın hayat arkadaşı olma durumunu kavrayamamış sırf çoluk çocuğa karışıp, soyunu devam ettirmek için evlenen bünyelerin başvurduğu çare böyle bir durum karşısında. Evlenince sana 'iyi günde kötü günde hep yanında olacağım' diye söz verdirirler, böylesine kaldırılması ve sindirilmesi zor bir durumda kaçıp birbirini yalnız bırakıyorsa kişiler evliliğin ve verdiğin sözün ne manası kalır ki???
en akıllı işi yapmış olan çiftlerdir. insan neden evlenir ? sadece çocuk sahibi olmak için. yoksa aşk filan hikaye hepsi içi boş avuntudur. bugün hangi evli çift aşk yaşıyor ? cevap hiçbiri.

ortada çocuk da yoksa beraber yıllarca evli kalmanın da hiçbir sebebi yok.
türkiye'de çoğunlukla "çocuk yapamayan kadını boşamak" olarak gelişen hadisenin kahramanı çiftlerdir.
kadın baştan kusurludur zaten, ama erkek her zaman tıkır tıkır işler.
doktora gitmeye gerek yok, direkt hakime gitmek gerekiyor elbette.
"elalem ne der?" zihniyetiyle, ille de çocuk diye tutturan çiftlerdir. ne adamlar görürüz, kıçında donu yoktur, o kadın her çilesini çeker, çocuk olmazsa boşanırlar. çocuk yapıp da, ona hanlar, hamamlar bırakacak sanki. süründüreceksin onu da. yuh ulan!
çocuğu ilişki kurtarıcısı olarak gören çiftlerdir.
herhangi bir yetimi ailelerine katmayı düşünemeyecek kadar marur çiftlerdir, agucuk gugucuk yaptıklarında karşılarında kendilerinden bir parça görmek isteyen insanlardır.