bugün

bi ara bi elemandan "abi kız çarliston biber gibi" şeklinde bir şey duydum. hala çözemedim adamın ne demek istediğini.
(bkz: gayısı)
(bkz: sıkma tatlı canının okşa patlıcanını)
biraz aşırı olacak ama bence karpuz.
(bkz: muz)
(bkz: hıyar)
(bkz: Austin Powers International Man of Mystery (1997))
son sahneleri, Elizabeth Hurley ile otel odasındaki... *
bir doğum gününde şahit olmuştum; prezervatifin içine yerleştirilen bir salatalık, hemen altında da iki küçük domates. bilir kişinin uzun uğraşlar sonucu üst üste paketlediği, alladığı pulladığı hediye paketini açan bir de mağdur arkadaş hatırlarım o zamanlardan. bir de gülmekten altına kaçıranları...
nimetle şaka olmaz. cık cık cık.
(bkz: abi yenge de erik gibiymiş kutur kutur)
şeftali ve kestane.
(bkz: bursa)
muz ve şeftali.
kabak, şeftali, hıyar, patlıcan, çilek, kiraz, kestane, kavun, karpuz, portakal, greyfurt, mandalina, erik, kivi... gider de gider bu liste.
(bkz: armut gibi)
(bkz: bamya kadar)
(bkz: patlıcan gibi)
anlatımda cinsel organların yerine kullanılan, tasfir amaçlı meyve ve sebzelerdir. kullanımındaki amaç bir nevi anlatımı süsleme çabasıdır.

- aga bi kız ayarlamışım dudaklar çilek, yanaklar vişne gibi.
+ hadi be!
- abicim kızın göğüslerini göreceksin. portakalı aşmış, herbiri birer kavun.
+ yok ya!
- ciddi bak. sonra çıkardım üstünü başını. kalça süper, kabak gibi..
+ oh oh..
- zaten benim pırasa olmuş keser sapı.
+ eee.
- sonra şeftaliye daldım. dur dedi, önce senin salatalıkla bi ilgilenelim dedi. peki dedim durdum bende.

örnektende anlaşılacağı gibi genellikle yalan söyleyenlerin kullandığı bu anlatım sanatı hikayeyi renklendirmekte, hayal gücünü zenginleştirmektedir. bu şekilde yalan hikayeler anlatan insanlar..

- olum yalan değil lan. cidden düşürdüm.

hehhhe... neyse bu şekilde yalan..

- lan neden yalan söyleyeyim. gerçek diyorum, neden inanmıyorsun?

lan bi sus!

- kestaneni yararım bak. atristlik yapma!

buyrun işte!!