büyük tv lerin polis müdahalesini göstermemeleri

satılmışlık emaresinden bir şey kaybetmediklerini gösteren durum.

ilk olaylar patladığında ve polis müthiş derecede orantısız güç kullanırken, saçma sapan diziler ya da programlar yayınlayarak ya da penguenleri veya Hitler'i ekrana taşıyarak, olayları yok sayıp, sonra polis çekilmek zorunda kalıp, ortalık süt liman olup, çiçekler böcekler ortaya yayılınca, her an taksimden yayın yapan tv'ler, aynı riyakar satılmışlıklarını devam ettiriyor,

Ankara'da polis bazı yerlerde on binlerce halkın canına okurken, sanki Türkiye'nin ankara gibi bir başkenti yokmuşçasına, halen Taksim'e hangi sanatçı gelmiş, kim hangi şarkıyı söylemiş onuveriyorlar,

yazıklar olsun sizin basın şerefi ve haysiyeti anlayışınıza,

yarın görücem polis yine taksimdeki halka saldırdığında, oradan da ne kadar görüntü verebileceksiniz.

not: burada adı geçen "polis" bildiğimiz şerefli türk güvenlik teşkilatı değil, artık bir hükümetin paralı askeri konumuna gelmiş topluluktur.

"büyük" tanımının başka bir açıdan tekrar ele alınmasını gerektiren hadisedir.

(bkz: büyük ekran tv ler) dir.

--spoiler--
şimdi şiddetten halk olumsuz etkileniyo abisi. çoluk çocuk izliyor onun içindir. öyle deme. (!)
--spoiler--

küçük insanları izleyici kitlesi olarak kabul etmiş tv lerin koyunlara maymunculuk oynamasıdır.

efendilerinin sözünü dinlediği için büyük tv kalabiliyorlar zaten. hele bi dinlemesinler. önce devlet el koyar, sonra ciner gruba verilir.

Şaşırılacak hiçbir tarafı olmayan durumdur. Gerçeği çarpıtmak ve halkın doğruları öğrenme hakkını çalmak büyük kanalların sürekli olarak yaptığı bir şeydir zaten. Bu tip kanallar; çarpıttıkları haber programlarıyla, saçma yarışma programları ve dizilerle kitleleri uyutmayı başardığı için "büyük kanal" olmuşlardır zaten.

bende 106 ekran led tv var, gayet güzel gösteriyor.

polis müdahalesini canlı gösteren büyük tv kanalları vardır. eylem yaparken tv izlemediğinizden bilmezsiniz.