bugün

uygulanma zamanının handiyse geldiği zamanlarda yaşadığımızı söylemek çok abartılı olmaz sanırım.
Söylevin tarihi ve yapılış sebebi bilinmeksizin (bkz: bursa isyanı)hoşunuza gitmeyen "kıpırtı ve davranışlara" müdahale etmeye kalkışılması halinde "Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu"ndan yetki alan üniformalı kişilerle başınız belaya girebilir.
bursa söylevi

"türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük kıpırtı ve davranış duydumu, bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır demeyecektir. hemen araya girecektir. elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. polis gelecek, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir diye düşünecek, ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. mahkeme onu yargılayacaktır. yine düşünecek, demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek diyecektir. onu hapse atacaklar. yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, ismet paşa' ya ve meclis' e telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. araya girişimde ve eylemimde haklıyım. eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek benim görevimdir!" işte benim anladığım türk genci ve türk gençliği!''

6 şubat 1933 / bursa
atatürk köşkü
güncel Önemli Başlıklar