bugün

--spoiler--
evde oturmuş televizyonda kanalları gezerken bir magazin programına takıldı gözüm. bir oyuncu arkadaşımız etiler'de bir bara sekiz silindirli bilmem kaç beygir gücünde son model siyah otomobiliyle gelmiş aracı valeye teslim ederken eline tutuşturduğu 100 doların ucu gözükmüştü. helali hoş olsun, gözümüz yok dedim kendi kendime. kanalları dolaşırken dalmışım;

mevlüde teyze geldi gözümün önüne. kırk yıllık hayat arkadaşını kaybettikten sonra eşinden bağlanan emekli maaşı ile ay sonunu getirmeye çalışan. ama bir türlü başaramayan. ayın son on gününde üst katta oturan bankacı sadullah efendinin karısının yolladığı tarhanayı kaynatıp karnını doyurmaya çalışan,

sonra gündelikçi zekiye geldi. kocası işten çıkarıldıktan sonra evin tüm yükü yorgun bedenine kalan. üç çocuğunun en küçüğü olan umut'un istediği çikolatayı alırsa biriktirmeye çalıştığı ev kirasını nasıl ödeyeceğini düşünen. düşünürken gözlerinden süzülen damlaları diğer çocuklarıyla birlikte umut'a göstermemeye çalışan. onun ismini koyarlarken düşündükleri tek şey bahtsız kaderlerinin küçük umut'la son bulacağını hayal etmeleriydi. şimdi umudunu nasıl tüketirdi,

sonra yağmurlu bir havada teslim etmesi gereken evrağı götürürken kullandığı motoru ıslak yolda kayıp omuriliği zedelenen kurye hasan geldi gözlerimin önüne.kimse gitmek istememiş ama o borçlarını ödeyebilmek için kabul etmişti gitmeyi. kaç zamandır işsizdi. son üç yıl kesintisiz sgk'sı ödenmediği için de işsizlik maaşı alamıyordu. baba evine sığınmışlar babasının emekli maaşı yetmediği için babası 60 yaşından sonra tekrar çalışmaya başladığı çay ocağından aldığı yevmiye ile hayatlarını idame ettirmeye çalışıyordu. tek umudu malülen emeklilik için yaptığı başvuruydu ama o da dava lehine sonuçlanırsa kim bilir ne zaman bağlanırdı.

sonra sezer gelmişti aklıma, karısı çocuklarını alıp boşanmıştı sezer'den. mahkeme sezer'in her ay 400 lira nafaka ödemesine karar vermişti. i̇yi de sezer 600 lira maaş alıyordu hangi birine yetecekti ki bu maaş? zaten ipleri koparan son olay kredi kartı borçlarından dolayı eve gelen icra memurları değil miydi?

sonra çalıştığı ecza deposunun kamyonuyla balıkesir yolunda kaza yapıp rahmetli olan şükrü geldi aklıma. aldığı maaş yetmediği için mesaiye kalmış ama uykusuzluk onu balıkesir yolunda yakalamıştı. şükrü uyuduğu için suçlu bulunmuş, aldıkları bir göz bodrum katı dairede kamyonun masrafları için satılmıştı. serkan 12 yaşındaydı, eve gidip derslerini yapması gerekiyordu ama 3 yaşındaki kardeşine süt alabilmek için bir kaç ayakkabı daha boyaması gerekiyordu. kapıyı ürkekçe iterek okey tahtalarına kafalarını gömmüş oyun oynayan kahve müşterisine seslendi. '' boyayalım abiler''

işte tam da bunlar geçerken aklımdan 'oğlum' dedim kendi kendime, 'ne işe yararsın ulan sen?'

''hiç''

tek başıma

''hiç bir işe yaramam''

eeee

e'si işte o zaman ''bir delilik yapasim'' geldi içimden. oturdum bilgisayarın başına kurtuluş savaşı mücadelesinde başkomutan mustafa kemal atatürk'ün tekalifi milliye (milli yükümlülük) emirlerinden yola çıkarak bir iyilik hareketi başlatmayı önereyim belki bir işe yarar.. sadece bir kaç tane kader mağduruna el uzatmış olmayız; kendi içimizde dostluk, kulüpler arası dostluk, şehirler arası dostluk kurarız örnek oluruz; hiç değilse, dalga dalga yayılırız belki de diye düşündüm ve yazdım.

''bir delilik yapasım geldi''

korkum; kimsenin umurunda olmamasıydı...

vay anam vay, vay babam vay...

ben bir delilik yapayım dedim, ulan bizim memleket deli kaynıyormuş. telefonlar susmadı, siteye mail'ler yağdı, mesajlar atıldı. aman allahım...

nereye getiriyoruz?
nerede toplanıyoruz?
ne lazım?
ben gelemem ama erzak getirmek isterim.
biz ... fabrikası olarak havlu vermek istiyoruz.
biz .. 20 koli hazırladık.

bu soruların hiç birine cevap veremedik. çünkü beklemiyorduk, hazırlıksızdık. bu sorularınızın cevaplarını 8 mart günü öncelikle bursa valiliği, bursa büyük şehir belediyesi, bursaspor kulübü, taraftarlar birliği ve il özel idaresi ile yapacağımız görüşmelerden sonra bir basın toplantısı ile duyurmaya karar verdik. bütün detayları 8 mart salı günü basın toplantısında ve http://www.bursasporfan.com sitesinde ayrıntılı bir şekilde açıklayacağız.

ha bu arada ismi lazım değil birisi tekalifi milliye türk ordusunun perişan haldeki askerleri için yayımlanmış emirlerdir diye yorum yapmış. doğrudur aslanım yalnız unutma

'her türk asker doğar!''

haydi bursa delilik yapmaya!
--spoiler--

gelişmesiyle doğan bursaspor taraftar birliğinin organize ettiği harekettir. ilk meyvesini karabükspor deplasmanında çok güzel görüntülerle vermiştir.

(bkz: karabük te yapılan tarihi anons)
güncel Önemli Başlıklar