bugün

teomanın istanbul şarkısındaki istanbul yorumudur.

biraz kilo almış, ağlamış yine... diye devam eder.
"g.tü aşure kazanına dönmüş" yorumunun kibarcası.
en sinir olduğum olaylardan birisi.
geçenlerde babaannemin halasının bilmemneyinin hedesi gelmiş misafir ayağına. neyse hoş beş sohbet bunlar, babaannem de alt katta, sesler duyuluyor. bir gidip görünmek lazım, ne de olsa akrabalar.
neyse indim aşağı, baktım kadın bana bakıyor. neyse el felan öptüm ben böyle, karı terli terli yeni damlamış zaten eve. ettiği laf barizdi.
- ooo! biraz kilo almışsın.
'aldım' dedim, gencim veririm de.
karı bozuldu.
sana ne kardeşim? benim hayatımdan sana ne?
insan zaten kiloluysa bozuluyordur, o da vermek istiyordur. yüzüne vurmanın gerekliliği, senin onun ruh halini anlayabilmenle doğru orantılıdır.
bi gün öyle diyene bayağı bi çıkışacağımı düşünmekteyim. ben böyle mutluyken, o kadar laf yemek sinirimi bozuyor.
hayır, obez falan da değilim. ama vermem de gerekmiyor değil. bir daha artık gördüğüm yerde başlatırım tartışmayı. zira bu yüzden delirbilirim.