bugün

ameliyatım sonrası aldığım kararlar ile kendi kendime söylediğim söz öbeği ; gerçi hep kararlar alıyorum ama bu sefer ''harun mu? o gelmedikçe asla '' ben adım atmaktan yolu bitirdim de ...
Baştan sona muhteşem,
her cümlesi ayrı bi noktaya dikkat çeken,
bir ilişkiden çıkan öncesiyle sonrasıyla tüm sonuçlara değinen mükemmel can Yücel şiiri..

Şu kısmıyla şu anki ruh halime ayna tutan şiir :

elbet alışırım,
biraz alıştım,
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
alıştım,
varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
bir yanım bırak diyor bir yanıma,
kesin değil!

bir hayli kırıldım,
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
aslında ne sana, ne olanlara;
kendime kırgınım;
maziye hiç değil, an'a kırgınım.
anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına;
bir hayli kırgınım;
beni ben kırdım oysa,
iyi değil!
bilinen üzerine can Yücel'in şiir değil, Çisel Onat'a aittir. Can Yücel'in hangi kitabında buldular merak ediyorum açıkçası. Peh!
can yücel şiiri...

okuduktan sonra biraz değiştirir bir şeyleri...
kafada bir klişe belirmesine neden olan başlık

(bkz: değişmeyen tek şey değişimin kendisidir)

Ayrıca Can Baba'nın da eşsiz şiirlerinden birinin adıdır.
MÜKEMMEL BiR CAN YÜCEL ŞiiRiDiR.

Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar;
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!

Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanıma,
Kesin değil!

Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda;
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!

Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara;
Kendime kırgınım;
Maziye hiç değil, an'a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına;
Bir hayli kırgınım;
Beni ben kırdım oysa,
iyi değil!

Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum.

Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum.
Sadece kendimi kaybettikçe seni kaybediyorum.
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık
Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim?

Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı
Sana bakan yanımsa toprakla aynı
Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin!

Gözlerim yorgun;
Dudaklarım, hissiz;
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır;
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz.
Söyleyemediklerini söylesen de şimdi,
Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır!
isteyerek değil;

Çok çalıştım
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı gitlerine
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için
Çok çalıştım;

Daha öncede gitmiştim;
Kendi isteğimle;
Anladım ki daha önce hiç sevmemiştim!

Çok çalıştım inan
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye
Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya
Ve alışmaya kendime;
Bu göz gözü görmez dumanlı halime
Çok alışmaya çalıştım hem de;

Tanıştım, seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da.
Birini yaşatabildim sadece! Yaşatıyorum da hala,
Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da.

Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor.
An be an çöküyor, insanın içindeki güç,
Işığı sönüyor;
Beyaza dönüyor rengi git gide
Hissizleşiyor;

Ne yormak istedim seni,
Ne de yormak kendimi.
Çok çalıştım,
Gitmeye de kalmaya da.
ikisi de aynı acı, ikisi de rezil.
Daha öncede gitmiştim,
Ama böyle kalarak değil.
çok duygusal bir şiir. belki bir aşkın acı çığlıkları.. özellikle şu sözler:

Bir hayli kırıldım...
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar...
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime
Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım...
Aslında ne sana, ne olanlara...
Kendime kırgınım!..
Maziye hiç değil, âna kırgınım
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına
Dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara
Beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna,
Bir hayli kırgınım..
Beni ben kırdım oysa..

Çok çalıştım,
Gitmeye de kalmaya da..
ikisi de aynı acı, ikisi de rezil.
Daha önce de gitmiştim,
Ama böyle kalarak değil...
anlamak için bazı duyguları tatmış olmayı gerektiren, fazla 'gerçek' can yücel şiiri.

''Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim...
Sorun değil...''