bugün

düzgün ahlak ile iyi bir başlangıç yapılabilir, diğer ayrıntılar ahlak olmadan anlamsızdır.
ahlak ve dindir.
tarihi bilinç olduktan sonra o toplum kolay kolay yıkılmaz zaten.
ahlak ve terbiyedir.
din değildir. dindar olmayan toplumlarda ki mutluluk ve gelişmişlik seviyesi göz önüne alındığında bunu olmadığı açıkça ortadadır.

not: araştırmalar konuşuyor.

(bkz: danimarka norveç finlandiya isveç)

edit: ha dindar toplumların hepsi mutsuz diyemeyiz. önemli olan insan olmayı başarabilmek.
saygıdır. insanlar arasında saygı olmadığı sürece toplumsal huzur olamaz.
Devlet korkusu be din korkusudur. Bi toplum ikinsinden biri varsa ayakta kalmayı başarır.
"toplumlar parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çökerler."
-cicero

yalnız unutmayalım ki, ahlaksızlığa rte'de dahil sokakta biribirine oral yapan çıplak lgbt'liler de, asansör de yiyişen dayılar da, sözlükte... (neyse şuan sol frame'e baktımda hayret, çok düzgün görünüyor) dahil.
En başta DiN gelir. Din demek her şey demektir. Hayatına din yön vermelidir. Din demek, ahlak demektir, aile içi mutluluğu demektir milli bütünlük, dirlik ve birlik demektir. Dindarlık budur, gericilik demek değildir.
aslında semboller, mitlerdir ve onları taşıyan dildir. bana kalırsa en özünde dildir. ama şimdi çıkıp birileri farklı toplumsal tabakaların beraber bulunduğu ve hatta onları da oluşturan yani toplumsal formasyonun kurucu momenti olan üretim tarzı ve ilişkilerini ileri sürebilir. durkheimcılar daha pozitif bakabilir. kimileri anglosakson sosyolojisindeki belirli özellikleri öne sürebilir. uzar gider. ama bence çok basitçe "dil"dir.