bugün
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı25
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- aristoteles'in orta yolu9
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak17
- anın görüntüsü15
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni12
- ali erbaş19
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi15
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
j.j rousseau egemenliği milletle devlet arasında yapılan bir antlaşma olarak görür, atatürk ise egemenliği bir antlaşma olarak değil kayıtsız şartsız milletin elinde olması gereken bir hak olarak görür. milletler seçtikleri milletvekillerine kendilerini yönetme hakkını verir ancak bu hak birazdan atatürk'ün paylaşacağım sözünde de olduğu gibi kötüye kullanılabilir. bu sebepten ötürü demokratik cumhuriyetten bürokratik cumhuriyet'e 2. dünya savaşı sonrası geçilmiştir. bu modelde güçler ayrılığı ilkesi benimsenmiştir ve başa gelen hükümet eğer hainlik içerisindeyse bunu çeşitli kurum ve kuruluşlar halka yetkileri çerçevesinde duyurabilirler. anayasa mahkemesi, danıştay, yargıtay, hakimler ve savcılar yüksek kurulu, yök gibi özerk kurumlar hükümeti kısıtlar ve çoğunluğun diktatörlüğünü engellemekle kalmayıp, çoğunluğun gücünü elinde bulunduran hükümetin de denetimini gerçekleştirir.
yıllar önce deniz gezmiş " hareketimiz tamamıyle anayasaldır. anayasanın milletin zulme karşı direnme hakkı vardır maddesine dayanarak bu yola çıktık." demiştir. bu durumda gösteriyor ki milletlerin meclislerine karşı direnme ve mücadele hakkı bulunmaktadır.
mustafa kemal atatürk de şu sözüyle bu noktaya dikkat çeker:
--spoiler--
Milletler egemenliklerini geçici olarak da olsa verecekleri meclislere dahi lüzumundan fazla güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile istibdat edebilirler. Ve bu istibdat, şahsi istibdattan daha öldürücü olabilir. Musfata Kemal Atatürk (1923)
--spoiler--
bugün yaşanmakta olan süreç de az önce belirttiğim gibi güçler ayrılığı ilkesinin yerle bir edilerek, yargının denetim altına alınarak, devlette kadrolaşarak, demokratik cumhuriyete yani çoğunluğun diktatörlüğüne dönmektir. bu durum ise milletin mevcut meclise aşırı güveni ve memleket meselelerine olan aşırı duyarsızlığından kaynaklanmaktadır. duyarsızlık ise bu amaçsız ve bilinçsiz güvenin asıl kaynağıdır. bu duyarsızlık duygusunun devamı için de türkiye'deki eğitim sistemi daha da beter hallere getirilmekte ve türk dizileri hiç olmadığı kadar ilgi çekecek duruma getirilmektedir, futbol ise halkın tek yaşam sebebi durumuna gelmiştir.
bunun adı orwellian demokrasidir.
özgürlüğün olmadığı ama halkın kendini özgürmüş gibi hissettiği demokrasi...
persepolis'de de dendiği gibi:
"mutluluğu o kadar çok arıyorduk ki özgür olmadığımızı unutmuştuk."
yıllar önce deniz gezmiş " hareketimiz tamamıyle anayasaldır. anayasanın milletin zulme karşı direnme hakkı vardır maddesine dayanarak bu yola çıktık." demiştir. bu durumda gösteriyor ki milletlerin meclislerine karşı direnme ve mücadele hakkı bulunmaktadır.
mustafa kemal atatürk de şu sözüyle bu noktaya dikkat çeker:
--spoiler--
Milletler egemenliklerini geçici olarak da olsa verecekleri meclislere dahi lüzumundan fazla güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile istibdat edebilirler. Ve bu istibdat, şahsi istibdattan daha öldürücü olabilir. Musfata Kemal Atatürk (1923)
--spoiler--
bugün yaşanmakta olan süreç de az önce belirttiğim gibi güçler ayrılığı ilkesinin yerle bir edilerek, yargının denetim altına alınarak, devlette kadrolaşarak, demokratik cumhuriyete yani çoğunluğun diktatörlüğüne dönmektir. bu durum ise milletin mevcut meclise aşırı güveni ve memleket meselelerine olan aşırı duyarsızlığından kaynaklanmaktadır. duyarsızlık ise bu amaçsız ve bilinçsiz güvenin asıl kaynağıdır. bu duyarsızlık duygusunun devamı için de türkiye'deki eğitim sistemi daha da beter hallere getirilmekte ve türk dizileri hiç olmadığı kadar ilgi çekecek duruma getirilmektedir, futbol ise halkın tek yaşam sebebi durumuna gelmiştir.
bunun adı orwellian demokrasidir.
özgürlüğün olmadığı ama halkın kendini özgürmüş gibi hissettiği demokrasi...
persepolis'de de dendiği gibi:
"mutluluğu o kadar çok arıyorduk ki özgür olmadığımızı unutmuştuk."
güncel Önemli Başlıklar