bugün

hayatın akışı olağan bir şekilde giderken, bünyenin bir kedi sesi duyması ile başlayan ve tüm dikkatini o kediye vermesi sonucu kişiyi dumur eden , daha önce hiç dikkat etmediği bu durumu görmenin ve anlamanın sonucu kişinin aklına düşenlerdir.
evimde günlük rutin işlerimle uğraşırken bir kedi sesi gelmesiyle camdan dışarı baktığımda gördüğüm ilk manzara. bahçede iki kedinin kavga ettiğini görmek ile başlayan durum. ilk önce normal bir durum gibi gelmesiyle ilgisiz bir tavır ile kapatıyorum penceremi ama bu kavganın olağandan uzun sürmesi bende bir merak uyandırıyor ve olayı daha yakından gözlemleyebilmek için dışarı çıkıyorum ve kedilerin yanına gidiyorum. fakat bu defa diğerlerinden farklı bir durum dikkatimi çekiyor. kavga eden kedinin bir tanesi dişi ve yanında iki tane yavrusu var. anladığım kadarıyla yavrularını ve kendinin diğer kediden korumaya çalışıyor. bu manzarayı daha önce kitap veya günlükbetik * yayınlardan defalarca kez okumuşsunuzdur fakat hani derler ya; ''anlatılmaz yaşanır'', işte ben bunu burda yaşıyorum bu defa. * o an öyle bir düşünce kumkuması içerisinde buluyorum ki kendimi ve bir süre sonra klasik olarak gördüğüm durumların mukayese ve analizine başlıyorum. ilk aklıma gelen ise tüm canlıların ekolojik denge içerisinki kusursuz yaşamları ve mücadeleleri ama bir canlı hariç tabii... insan. sadece o diğerlerinin yaşamasını kıskanır, istemez ve gerekirse çekinmeden öldürür küçük hırs ve kazançları uğruna hepsini. sadece o bir hayvandan daha aşağı bir dereceye düşebilir. * *
tabii sonrasında bunların tek tesellisi aynı varlık meleklerden de üstün olabiliyor.
sonra bir hayvan sever olarak kedileri koruyorum ve istemedikleri kadar süt veriyorum. şimdilik gayet mutlular...*
(bkz: kedidir kedi)
eğer bu kedi garfield ise lazanyadır.
ya bu cok fazla ahu tugbaya benziyor..

tobe tobee..
miyav miyav miyav
(bkz: varlık felsefesi)
bıktım miyavlamaktan ve okşanmaktan. Sözde vahşi idik, bu nasıl bir evrimdirki beni yırtıcılıktan, kediciğe çevirdi.