umudunu gidişine bağlamaktır.belki dersin beni kurtaracak birine rastlarım gittiğim yerde. kötü giden bir hayatın vardır ve bunun sonunda bir karar alırsın; gitmek. belirli bir zaman belirlersin kendine, o an gelip çattığında gideceksindir.o zamana kadar başına gelen her olaya "aman, nasıl olsa gidiyorsun" gözüyle bakarsın ve sabır gücün ikiye katlanır. sonra en yakınları, en sevdiklerini bırakır,gözünü kırpmadan hatta ardına bile bakmadan gidersin...
ağlaya ağlaya... yolculuk sırasında açarsın bir ağırdan müzik. gözyaşlarını farkettirmemeye çalışarak etraftakilere, boğulursun.
gittiğin yer soğuktur. havasından ziyade, ruhu soğuktur. sığınacak bir insan tanımaya çalışırsıın. hani gitme kararını aldığında seni kurtaracağını sandığın o esrarengiz insanı bulmaya çalışırsın...
sonra geçmişindeki kişi.... kaçtığın kişi bulur seni. izin vermez gitmene. döndürür seni. güvenir, dönersin; mutluluğunu ona bağlamış bir şekilde. "bırakma beni" dersin, korkarsın. sonra o kişi utanmaz, gayet de seni bırakır. böyle biteceği belli olduğuna yakın "gidiyorum ben" dersin tekrar, gitmekten korkarak fakat bir o kadar da alışmış bir şekilde. ve beklersin ki seni döndürdüğü gibi o insan şimdi de sana "gitme" desin. demez....
acı çekersin en beterinden. fotoğraflarını görürsün; ağlarsın.
konuştuklarınızı okur, ağlarsın....
onun umurunda değildir, bilirsin. bilmez bile seni bu kadar üzdüğünü. bilse, aslında o da üzmek istemez. ama bilmez... farklı olduğunu düşünemez."dön" desen ne cevap verecektir ki? bilmiyorsun. sen hayatının kaçışından onun için vazgeçmişken onun için gülüp eğlendiği ve birkaç cinsel dürtüsünü kapattığı birisin sadece.
biri onun sana dönmesini sağlamalı biliyorsun..biri seni kurtarmalı...