bir ilişkide en önemli şey

saygı, uyum, gözü dışarda olmayan erkek ve kısa olmayan penis ehm.

Eşlerin birbirlerine olan güveni ve saygısını tek geçerim.

gerçekten bir ilişki olmasıdır. genelde bu bölümde sayılan şeylerin çoğu, örneğin; saygı, güven, sadakat vs. gerçek bir ilişkide bulunan ve de bulunması gereken özelliklerdir. yani kısacası, bir ilişkide en önemli şey gerçekten bir ilişki olmasıdır.

ortada bir ilişkinin olması +1.

saygıdır. bir insanın kendine ve karşısındaki insana saygısı varsa , ona yalan söylemez , kararlarına anlayış gösterir , üzecek kıracak hayal kırıklığına uğratacak bir şey yapmaz.

ikamet edilen evin cephesi.

sekstir. güvenmiş, aşkmış, sadakatmiş geçin bunları. o ilişkide seks varsa yürür.

seks olmamasına rağmen devam eden erkeğin de erkekliği şüphelidir.

(bkz: güven)

Güvenmediğiniz kimseyle bir ilişki kurmayın. Hertürlü ilişkinin temeli güvenden geçer. Onun üzerine karşılıklı sevgi saygı, hoşgörü, tolerans vs eklenir.

güvendir. hemen hemen aynı öneme sahip olan şey denge dir. her iki taraf da eşit adımlar atmalıdır ki o ilişkinin dengesi şaşmasın.

insanoğlu hazır a alışmaya müsait bir yapıdadır. hepimiz böyleyiz. bir taraf sevme işini üstlenmişse tamamen o ilişkide denge olmaz, olamaz.

bir de ufak bir not; ilişkinin diriliği açısından, özellikle biz erkekler iyi dinleyin;

hayatınızda tehlike arz edebilecek kadınlar, kızlar sosyal çevrenizde olmalı. seni neden kıskanayım, hiç tehlike yok etrafında diyen bir kız, ne kadar çabuk soğur sizden bilemezsiniz.

Hayatta her şey bir denge üzerine kurulmuştur. Denge yaşam demektir. Denge bozulunca yaşam altüst olur. Eşitlik denge demek değildir. Hak etmeyene eşit davranmak, adaletsizlik demektir. Adalet hakkedene hak ettiği kadarını vermektir. En az zarar, en fazla faydayı sağlayan her durumda denge sağlanır.

işte ilişkilerde de birbirimize ve ilişkiye en az zararın verileceği ve en fazla faydanın sağlanacağı bir mesafe belirlemek kısaca dengeyi oluşturmaktır.

Bazen ilişkilerde, bir şeyler iyi ve güzel gidiyorsa, bunları arttırdığımız zaman daha da iyi olacağını sanırız. Oysa dengeliyken iyi ve güzel olan bir şeyi arttırmamız dengeyi bozmamız anlamına gelir. O’na ne kadar çok hediye alırsak, bizi o kadar fazla sever sanırız. Ne kadar çok sevdiğimizi söylersek, onun için ne kadar fazla şey yaparsak o da bize daha fazla verir sanırız.

Oysa ilişkiler tıpkı bir terazinin iki kefesi gibidir. Bir taraf aşırılığa gittikçe diğer taraf uzaklaşır. ilişkilerde yüzde yüz eşitlik yoktur. Biz bir insana o hak etmeden verdikçe, onu nankörleştiririz. Aşırılığa gittikçe, karşımızdakini kendimizden uzaklaştırırız. Kendimize de, ona da, ilişkiye de zarar vermeye başlarız.

Her şeyin ama her şeyin aşırı varlığı veya eksikliği zarardır. Bir çiçeğe hiç su vermemek de, çok fazla su vermek de onu öldürür. ilişkimizde de aşırıya kaçtıkça, onu öldürürüz. Hiç ilgilenmeyerek de, çok fazla ilgilenip üzerine düşerek de, karşımızdakine ve ilişkimize zarar veririz.

Sürekli onu aramak, sürekli iyilik yapmak, sürekli mesaj çekmek, hediye almak, üzerine düşmek onu bize yakınlaştıracağına tam tersi uzaklaştırır. Bir süre sonra, ona bağımlı, onsuz mutlu olamaz hale geliriz. Ancak, aynı terazinin kefesi gibi, biz aşırıya kaçtıkça, ağırlaştıkça, o bizden çoktan uzaklaşmıştır bile.

Karşımızdakine de seviyorum deme fırsatını tanıdığımızda, bizi mutlu etmek için bir şeyler yapmasına izin verdiğimizde, teraziyi dengede tutmayı başarırız.

Çoğunlukla boşanma aşamasındaki çiftler, ilişkilerinde dengeyi kaybetmişlerdir. Bir taraf aşırı düşkünleşmiş, diğeri de uzaklaşmıştır. Denge boyutundaki sevgi, düşkün olanda hırs, tutku, sahip olma isteğine dönüşürken, karşı tarafta da umursamazlık, hatta acımasızlık olmaya başlamıştır.

Düşkün olan gittikçe bencilleşirken, diğer taraf da zalimleşir. Düşkün olan kaybetme korkusu yaşar. Bu korkuyla, gittikçe daha aşırıya yönelir. ilgi bekledikçe ilgisini artırır. Sevgi bekledikçe taviz vermeye başlar. Hırs yaptıkça tehditlere, kavgalara meyleder. Diğeri de gittikçe uzaklaşır.

Bu aşamada artık sevgiden söz etmek imkansızdır. Sevgi denge boyutunda vardır. Yani düşkünlüğün, bağımlılığın, koşulların, tehditlerin hatta oyunların olmadığı boyutta. Bu aşamada düşkün olan sürekli ağlayıp, herkese yakınıp, şikayetler edip, kaybetme korkusunu aşk ile karıştırırken hep karşı tarafı vurdumduymazlıkla suçlar. Onsuz yaşayamayacağını düşündükçe, ona daha da sıkı sarılmaya ve karşıdakini boğmaya başlar.

ilişkimizde dengeyi bozduğumuz zaman, tıpkı tüm evrenin denge üzerine yaşamanı sürdürmesi ve bozulduğu an yaşamın yok olacağı gibi, ilişkimiz de yok olmaya mahkumdur.

Not: alıntı.

En önemli şey güvendir, net. Diğer şeyler güvenden fazla önemli olamaz.

Hayatınıza aldığınız insanı değiştirmeye çalışmamak. Ya kendinize kişiliksiz bir oyuncak edinirsiniz ya da terkedilmenin acısını yaşarsınız.

sürdürülebilirliktir. karşılıklı anlayış, paylaşma, ortak iyiliklerdir. hülasa; geleceği tüketmeden ilişki kalitesini sağlamada günü karşılamaktır.

karşılıklı güven ortamı oluşturabilmektir.

iletişim. iletişim olmadan ilişki olmaz. iletişim ile kendi türünden başka türlerle ilişkin olması mümkündür.

Güven olabilir.

Sevgilinin tabusuz ve mümkünse ataist olmasıdır.

"Evlenmeden olmaz" diyen tabulu kızlar ve kadınlarla boşuna uğraşmayınız. Bir ilişkideki en önemli şey sekstir.

karşılıklı sevgi, güven ve saygı.

saygıdır.

seks. el ele tutuşmalı sevgililik mi olur yav.

huzurdur bana göre, bir kız sizin yanınızda huzur buluyorsa kendini evinde hissediyorsa, sizinle her şeyi yapabilir, sevgisini tüm gücüyle gösterir, mutlu olur ve mutlu eder. huzurlu olduğumuzda daha çok sevgi göstermeye daha çok mutlu olmaya başlıyoruz şahsen kendi ilişkimde gördüğüm bu.

güven ortamı içinde iletişimdir.

Şüphesiz ilişkinin seviş etrafında oluşmasıdır. Bu yüzden "evlenmeden olmaz" diyen, "allah yakar" diyen tabulu ve m*slüman bir kız bulmaktan kaçınmak gerekir.

güven,sadakat.

Olduğun gibi kalabilmek, olduğun gibi sevilmektir.